Projeler İzmir Için Yarışacak

İZMİR - TOLGA ALBAY - İzmir'de büyükşehir belediyesi başkanlığı için yarışan mevcut belediye başkanı ve CHP'nin adayı Aziz Kocaoğlu ile AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım'ın vadettiği projelerde yüzülebilir körfez hedefi, raylı sistem, kentsel dönüşüm, yeşil alan yatırımlarındaki benzer bakış açıları dikkati çekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde CHP'den yeniden aday olan mevcut başkan Aziz Kocaoğlu ile AK Parti'den aday olan eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım arasındaki rekabet, 30 Mart yaklaştıkça sertleşiyor. Yıldırım'ın projelerini 24 Şubat'ta açıklamasının ardından Kocaoğlu da 8 Mart Cumartesi günü projelerini kamuoyuna açıkladı. İki adayın projelerinde "Dünya Kenti İzmir" ana hedefi kapsamında kentin sorunlarına bir çok başlıkta farklı bakış açıları ve çözüm önerileri sunuluyor. Yıldırım'ın "Hayat İzmir" başlığı altında açıkladığı projelerle Kocaoğlu'nun "İzmirli'nin İzmir'i" başlığı vurgusunu yaptığı 2015-2019 programlarında çevre, turizm ve ulaştırma konusundaki bazı vaatlerde ise benzerlikler dikkat çekiyor. Binali Yıldırım, İzmir Körfezi'nin en önemli sorunu olan deniz kirliliğini çözmek için körfezin su sirkülasyonunu sağlamak üzere Çiğli'deki tuzlalarının önünden 150 metre genişliğinde bir kanal açılması ve deniz dibi pompaların kurulmasını öngören Ekolojik Hayat Koridoru projesini açıkladı. Aziz Kocaoğlu ise aynı soruna Bostanlı İskelesi ile Tuzla arasında deniz dibinden sirkülasyon kanalı açarak çözüm bulacaklarını, körfezden çıkacak tarama malzemesiyle Tuzla açıklarında canlılar için alternatif yaşam ve üreme alanı olan doğal bir yaşam adası kuracaklarını, bu adanın yaratıcı peyzaj düzenlemesiyle turizme açılacağını ifade etti. İki aday deniz kıyısında nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yeni tasarımlar yapmayı da vaat etti. Kocaoğlu, Üçkuyular - Mavişehir arası 40 kilometrelik kıyı tasarım çalışması kapsamında yeni vapur iskeleleri, semt marinaları, seyir terasları, spor ve rekreasyon alanları yapımını öngörürken Yıldırım, 65 kilometrelik sahilin araç trafiğinden arındırılarak yayalaştırılmasını, koşu ve bisiklet parkurları oluşturulmasını, açık hava müzeleri ve rekreasyon alanları oluşturulmasını öngörüyor. İki adayın kent içi ulaşım projelerinde raylı sisteme verdiği önem de dikkati çekiyor. Kocaoğlu ve Yıldırım'ın İZBAN hafif raylı sistem hattının Bergama ve Selçuk yönlerinde uzatılması, Üçyol - Fahrettin Altay, Evka3 - Bornova merkez, Halkapınar - Otogar ve Üçyol - Buca - Dokuz Eylül Üniversitesi Kampüs hatlarında yeni ağlarının yapımı ile Alsancak'ta nostaljik tramvay yapımı konusunda hemfikir olduğu gözleniyor. İki adayın Bornova, Karşıyaka ve Buca için öngördüğü tramvay hatları projelerinde de benzerlikler bulunuyor. İki adayın benzer projeler açıkladığı diğer bir alan ise yeşil alan yatırımları. AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım, kentin yeşil alan sorununu çözmek için çok sayıda kent parkı ve Bayraklı'da 14 bin hektarlık alanda dünyanın en büyük botanik parkını yapacağını belirtirken Kocaoğlu, 8 yeni kent ormanı ve Menderes'in Tekeli beldesinde bir botanik park oluşturmayı öngörüyor. -Sağlık kenti vizyonu İki aday, İzmir'in iki adaylık sürecinde de başarılı olamadığı EXPO'da tema olarak öngördüğü sağlık kenti vizyonuna yönelik projeleriyle de dikkati çekiyor. Binali Yıldırım, Balçova'da Kür merkezi, SPA tedavi ve rehabilitasyon merkezleri ve buna bağlı konaklama tesisleri kurulması için altyapı hazırlanacağını belirtirken Kocaoğlu, EXPO alanı olarak belirlenen İnciraltı'nın hastaneler, tıp fakülteleri, geriatri merkezlerinin birarada olacağı bir sağlık kampüsü şeklinde düzenleneceğini ifade etti. Akıllı trafik sistemi, katı atık bertaraf sistemleri, organik pazarlar oluşturulması engelliler için yeni merkezler oluşturulması gibi konularda da benzer anlayışa sahip projeler öngören iki aday, kentsel dönüşüm projelerine yaptıkları "gönüllülük" vurgusuyla benzeşiyor. Trafik sorununu çözmek için benzer noktalarda alt ve üst geçitlerle otoparklar yapımını öngörürken turizm alanında da Kemeraltı-Agora-Kadifekale aksında düzenlemeler yapılması, teleferik hattı konması, yeni müzeler oluşturulması ana fikir olarak iki aday tarafından da benimseniyor. İki aday da İzmir'deki OSB'lerde faaliyet gösteren fabrikaların teşvik konusunda haksızlığa uğradığını kabul ederek bunun çözümü konusunda çaba göstereceklerini belirtirken, İzmir'in tasarım kenti olma vizyonu kapsamında yeni kurumlar oluşturacaklarını ifade ediyor.