Prostat biyopsisi neden yapılır? (Prostat kanseri)

Prostat kanseri, erkeklerde 2. en sık görülen kanser türüdür.

Prostat kanseri, gelişmiş ülkelerde daha yüksek oranda görülür, en az görüldüğü bölge doğu Asya (Çin, Japonya)’dır. Prostat kanserinde genetik geçiş en önemli ve değiştirilemeyen bir risk faktörüdür. Babasında prostat kanseri olan kişilerin daha erken yaşlarda tarama testini yaptırıp üroloji doktoruna muayene için başvurmaları gerekir. Genetik haricinde beslenme alışkanlıkları risk faktörü olarak çok önem arzeder. Özellikle yağdan yoksun, düşük kalorili ve lifli gıdalar prostat kanserine karşı koruyucu beslenmenin özellikleridir.

Reklam
Reklam

Prostat kanseri tarama kontrolünde PSA değerlendirmesi ve üroloji doktoru tarafından prostatın parmakla muayenesi şarttır. Bazı kontrollerde hastaların sadece PSA değerlerine bakılarak normal sınırlarda olduğu görülüp bir sorun olmadığı üroloji dışı bölüm doktorları tarafından belirtilmektedir. Fakat prostat kanseri tespitinde PSA’nın tek başına kriter olarak alınması bazı kanser hastalarının geç tanı almasına yol açabilmektedir. Prostat değerlendirmesinin sadece üroloji doktorları tarafından yapılması gerekir. Özel sigorta şirketlerinin ve bazı sağlık kurumlarının aile hekimleri ile bu kontrolü yapma yoluna gitmeleri bazı kanser vakalarının gözden kaçmasına yolaçabilmektedir. Özellikle 40 yaşından itibaren prostat kanseri taraması için PSA baktırılmalı ve prostatın parmakla muayenesi yapılmalıdır.

Prostat kanseri tanısında PSA değerlerindeki anormallik ve parmakla muayenedeki patolojik bulgular tespit edildiğinde prostat biyopsisi yapılarak prostat kanserinin olup olmadığı ortaya konur. Prostat biyopsisi ultrason eşliğinde yapılır ve alınan parçalar patoloji bölümünde değerlendirilerek prostat kanseri tanısı konulur. Prostatın radyolojik olarak görüntülendiği ultrason, MR(Magnetik rezonans) ve tomografi görüntüleri ile prostat kanseri tanısı konulamaz. Kesin tanı biyopsi parçalarının patolojik değerlendirmesi ile olur. Bazı şüpheli vakalarda prostata yönelik yapılan MR çekimlerinde şüpheli lezyonlar tespit edilebilmekte ve yine tanı için o lezyonlardan MR veya Ultrason kontrolünde parça alınması gerekmektedir.

Reklam
Reklam

PROSTAT BİYOPSİSİ NASIL YAPILIR?

Prostat kanseri tanısı, ultrason rehberliğinde prostattan alınan doku parçalarının patolojik olarak değerlendirilmesi sonucu konmaktadır. Ultrason probunun makattan rektuma girmesi ile prostat görüntüsü sağlanır, aynı esnada 25 cm uzunluğundaki prostat iğnesi probun üzerinden kaydırılarak ultrason kontrolünde prostatın her iki lobundan çok sayıda parça alınır. Bu parçaların patolojik olarak incelenmesi sonucu kanser hücrelerinin tespit edilmesi ile prostat kanseri tanısı konulmaktadır.

Prostat biyopsisinde alınacak parça sayısı için standart bir sayı yoktur, en az 10 odaktan ve prostatın en dış tarafından alınmaklıdır. Rektal muayene bulgusu, prostat boyutu ve yaşa göre yapılan değerlendirmelerde 10-16 arasında odak alınması ideal sayı olarak belirlenmiştir.

PROSTAT BİYOPSİSİNDE NE TÜR ANESTEZİ UYGULANIR?

Prostat biyopsisi lokal anestezi veya genel anestezi altında yapılır. Hastanın ağrı eşiğine göre buna karar verilir. Lokal anestezide anal bölgeye anestezik madde içeren kremler uygulanır, ayrıca prostat çevresi dokulara uzun iğneler yardımı ile lokal anestezik maddeler yapılır. Genelde anal bölgeye uygulanan lokal anestezik maddeler ağrı kontrolünde yeterli olmaktadır.

Reklam
Reklam

Genel anestezi yöntemi, biyopsi işleminde anal fissürü , hemoroidi ve anal kanal darlığı gibi ultrason probunun girişine bağlı ağrının fazla olacağı durumlarda uygulanabilir.

PROSTAT BİYOPSİSİ ATEŞ YAPAR MI?

Prostat biyopsisine bağlı olarak %1-3 oranında ateşli üriner sistem enfeksiyonu gelişebilmektedir. Enfeksiyon riskini en aza indirmek için hastalara işlem günü ve sonrasında antibiyotik tedavisi verilmektedir. İşlem öncesi lavman uygulaması ve idrar tahlili ile idrarda enfeksiyon varlığının tespiti gibi tedbirler enfeksiyon oluşumunu önlemeye faydalı olmaktadır.

PROSTAT BİYOPSİSİ SONRASI NE TÜR SORUNLAR ÇIKABİLİR?

Biyopsi işleminden 1 hafta öncesinde kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca kan tahlili yapılarak kanama eğilimi olmadığının kontrol edilmesi şarttır. Bu testler hemogram, PT, PTT, INR ismini verdiğimiz testlerdir.

Biyopsi sonrası idrardan ve makattan bir miktar kan gelebilir, aşırı gelmesi durumunda doktorunuza başvurmanız gerekir. Biyopsi sonrası cinsel ilişki yaşandığında 15 güne yakın meniden kan gelebilir. İşlem sonrası kan sulandırıcı ilaçlara 3-4 gün daha başlanmamalıdır.

Reklam
Reklam

İdrar yapma zorluğu, idrar yapamama gibi durumlarında ortaya çıkabildiği prostat biyopisi çok dikkatli ve özenli yapılması gereken bir işlemdir.

SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN muratceltik@mynet.com

Facebook: Murat Çeltik

Op. Dr. Murat Çeltik videoları için tıklayın

http://www.muradceltik.com/

Anahtar Kelimeler: