Prostat ameliyatları, prostatın büyümesinde ve prostat kanseri varlığında yapılan ameliyatlar olarak iki gruba ayrılır. Prostatı bir portakala benzetebiliriz, kabuğu(prostat periferik zon) ve meyvası(Prostat adenomu-santral zon) olan iki bölümden oluşur. Prostat büyümesi durumlarında prostatın iç kısmı yani meyva kısmı büyüyerek idrar kanalını kapatır. Bu durumda prostatın adenomu denen iç kısmı alınarak prostat büyümesi ameliyatı gerçekleştirilir. Bu ameliyat prostatın boyutuna göre açık ve kapalı denilen TUR yöntemi ile yapılabilir. Açık ameliyatta göbek altından bir kesi yapılarak mesane ve prostata ulaşılır. Kapalı ameliyatta penis ucundan endoskopik aletlerle giriş yapılır, kameralar yardımı prostat meyva kısmı görüntülenir. Tercih edilen teknikle (TUR, Plazmakinetik, lazer yöntemleri) prostatın iç meyva kısmı ortadan kaldırılır ve kişinin idrarını daha rahat yapması sağlanır.
Prostat kanseri ameliyatlarında prostat kabuğu ile birlikte meyvasınında çıkartılmasını gerektiren bir işlem uygulanır. Bu ameliyat açık, laparaskopik veya robotik yöntemle yapılabilir.
Prostat ameliyatlarında sertleşme etkilenebilir özellikle prostatın tamamen çıkartıldığı kanser ameliyatlarında prostatın dış yüzeyinde seyreden penise ait sinirlerde etkilenebilir ve sertleşme ameliyat sonrası gözlenmez.
Prostat kanseri ameliyatlarında özellikle sinir koruyucu teknik uygulanarak penisin sertleşme özelliğinin kaybolması engellenmeye çalışılmaktadır. Fakat sinir koruyucu cerrahi uygulansa dahi hastaların ancak %50’sinde 1 yıl sonunda kendiliğinden veya ağızdan ilaç yardımı ile sertlik oluşabilmektedir.
Ameliyat sonrası sertleşmenin ortadan kalkması kişide ciddi bir özgüven sorunu yaratmaktadır. Kişi prostatının alındığını aynı anda sertleşmeninde ortadan kalkması ile erkekliğini kaybettiği hissine kapılabilmektedir.
Erkeklerde penis sertleşmesi bir erkeklik göstergesi ve güç anlamına gelmektedir. Bu sebeple sertleşmenin sağlanması sadece cinsel ilişkiyi sağlamak yanında erkeğin kendine olan güvenini tekrar kazanmasına yardım edecektir.
Sertleşme Sorununda Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
1.Ağızdan alınan ilaçlarla tedavi
2.Penise Şok Dalga Tedavisi (ED1000)
3.Penise İlaç uygulaması (İntrakavernozal enjeksiyon)
4.Penis Protez Uygulaması
Kanser ameliyatı olan bu hastalara önce ağızdan ilaçlar verilmektedir fakat hastalar bu ilaçlarla yeterli sertliği sağlayamazlar. Bu sebeple hastalara sonda alındıktan hemen sonra haftada 2 kez intrakavernozal enjeksiyon tedavisine başlanmalıdır. Aynı anda her gün ağızdan alınan ilaçlardan da alması önerilir. Bunun dışında peniste kan akımını artıran şok dalga tedavisi (ED1000) uygulanarak damarlarda genişleme ve yeni damar oluşumuna katkı sağlanır.
Penise enjeksiyon tedavisinde tekli ilaç (alprostadil) veya kombine ilaçlar(Papaverin,fentolamin,alprostadil) kullanılır. Penis ucuna ilaç sıkılarak ereksiyonun sağlandığı ilaç uygulamalarında yeterli sertleşme sağlanamadığı için hastalarda düş kırıklığı oluşabilmektedir . Bu sebeple ilk tercih olarak penise enjeksiyon yöntemi tercih edilmelidir.
Bu tedavilerle yeterli ereksiyon sağlanamayan hastalarda da son tedavi seçeneği olan mutluluk çubuğu adı verilen penis protezi uygulaması tercih edilir.
Penis protez uygulamalarında üç parçalı protez uygulaması en ideal olanıdır. Penis protezinin üç parçalı olanında penis sertliği en güçlü olan protez tipidir. Bütün protez parçalrı ameliyatla penis içinde ve testislerin yanına yerleştirilir. İlişki sırasında partner tarafından protez olduğu anlaşılamaz. Protez ameliyatı 1 -1.5 saat sürerken hastanede 2-3 gün kalınması gerekir. Ameliyat sonrası protezin şişirilerek ilişkiye girilebilmesi için 1.5 ay geçmesi gerekir. Protez ameliyatından sonra hastaya protezi şişirip söndürmesi öğretilir, hasta 2. Günden sonra her gün 1 kez protezi şişirip söndürür.
Şekil 1 : Penise İlaç Uygulaması
Prostat ameliyatına bağlı olarak sertleşme sorunu tedavisinde ağızdan alınan ilaçlar genellikle etkili olmaz iken, penise şok dalga tedavisi uygulaması sonrası ilaçla sertleşme görülebilme ihtimali artmaktadır. Penise ilaç uygulaması ile de yüksek oranda sertleşme sorunu çözülebilmektedir. Protez uygulaması sertleşme sorunu tedavisinde her zaman son seçenek olarak bulunsa da oldukça etkili bir yöntemdir. Enfeksiyon oranları %0.5 gibi çok düşük oranlardadır. Bu sebeple başarı oranları % 100’lere yakındır.