Prostat Kanserinde İdrarla Teşhis Dönemi

İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Mezunu Kerem Şenvardar, PCA3 adlı belirtecin prostatta erken...

İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Mezunu Kerem Şenvardar, PCA3 adlı belirtecin prostatta erken teşhisin önünü açacağını belirterek, “Bu belirtecin doğruluk oranının sınır değerlerde yüzde 75-80 arasında olması ve idrardan bakılabilmesi hassasiyeti artırdığı gibi aynı zamanda hastalar için de kolaylık sağlamaktadır” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Mezunu Kerem Şenvardar, İTÜ Teknogirişim Atölyesi'nde yaptığı AR-GE çalışmaları ile hem prostat teşhisinde önemli bir çağır açtı hem de Türkiye’nin dövizinin yurt dışına gitmesini önledi.

Reklam
Reklam

Türkiye’de Sağlık Bakanlığının verilerine göre prostat kanseri, görülme sıklığı açısından 100 binde 19.39 oranıyla akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olarak görülüyor. Prostat kanserinin, kanserli hücreler prostat dokularından başka dokulara geçmediği sürece cerrahi müdahale veya radyasyon terapisi yöntemleri ile tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu dile getiren Kerem Şenvardar, bu durumun erken teşhisi önemli kıldığını söyledi. Hastalıkla ilgili kısa bilgi veren Şenvardar, şunları kaydetti:

“PSA (Prostat Spesifik Antijen) prostatın epitel hücreleri tarafından üretilen ve seminal sıvıda yüksek oranda bulunan protein yapısında bir enzimdir. Normal durumdaki prostattan seruma az miktarda karışmaktadır. Kandaki yükselme, prostat hastalığının göstergesidir. PSA normalde, 4 ng/ml’nin altında olmalıdır. 4 ng/ml altındaki değerler normal olarak kabul edilmektedir. 4-10 ng/ml arasındaki değerler şüpheli sınır değerler olarak kabul edilmektedir. 10 ng/ml üzerinde elde edilen PSA değeri ise yüksek olarak değerlendirilmektedir.”

Reklam
Reklam

HASTALAR İÇİN BÜYÜK KOLAYLIK

Teşhisin bu kadar önemli olduğu bir durumda kandan alınan örnekle yapılan teşhis sonucunda yüzde 75’e varan hatalı sonuçlar ortaya çıktığını kaydeden Şenvardar, erken teşhisin artık daha kolay ve hata oranının daha az olduğunu söyledi.

Şenvardar, “PSA’dan farklı, başka bir marker prostat kanseri teşhisini daha hassaslaştırabildiği gibi erken teşhisin de önünü açabilecektir. Bizim teşhis için düşündüğümüz marker PCA3 adlı markerdır. Bu markerın doğruluk oranının sınır değerlerde yüzde 75-80 arasında olması ve idrardan bakılabilmesi, hassasiyeti artırdığı gibi aynı zamanda hastalar içinde kolaylık sağlamaktadır” dedi.

"DÜNYADA SADECE İKİ ÜLKEDE YAPILIYORDU. ŞİMDİ TÜRKİYE’DE DE YAPILACAK"

“Bu test şu an dünyada iki ülkede yapılmakta ve dünyadaki örnekler bu iki ülkeye gitmektedir” diyen Şenvardar, geliştirdikleri proje ile birlikte artık hem yurt dışına bu iş için ülke ekonomisine yük getirmeyeceğini hem de bakılan PCA3 markerının kısa sürede (2-3 gün) bozulduğu düşünüldüğünde yanlış sonuçlar verilmesinin önüne geçileceğini söyledi.

Reklam
Reklam

Şenvardar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu proje ile üretilmesi planlanan kitin maliyetinin yurt dışındaki emsallerine göre yüzde 50-60 oranında ucuz olması ve test sonucunun alınmasının 5-6 saat arasında gerçekleşmesi mümkün olacaktır. Projemizi Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırmalar Hastanesi ile ortak bir şekilde yürütmekteyiz. Örneklerin temini ile birlikte hocalarımız ile belirli periyotlarda görüşmekte ve sonuçları yorumlamaktayız. Projemiz için Sanayi Bakanlığından destek almaktayız. Ayrıca İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Sabri Çelik ve danışman hocalarımız Doç.Dr Mustafa Kumral ve Doç. Dr. Levent Trabzon’a teşekkür ediyoruz.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: