Özellikle estetik alanında en sık kullanıldığı söylenebilir. Bu amaçlarla tercih edilen ürünlerde aranan ortak özellikler ise hücrelerin çoğalmasını, büyümesini ve beslenmesini sağlayabilmeleri olmaktadır. Biyolojik yani kişinin kendisinden elde edilebilmesi, elde edilmesinin pratik olması ve klinik şartlarında uygulanabilir olması PRP’yi bu ürünler arasında öne çıkarmaktadır. Estetik alanda PRP’nin uygulandığı bölgede göstermiş olduğu rejeneratif etkileri gözle izlenebilmektedir. Peki ortopedi alanında kullanılmasına nasıl yaklaşmak gerekir? Bunu tek kelimeyle anlatmam gerekirse bu kesinlikle “Temkinli” olacaktır.
Öncelikle PRP‘nin ne olduğundan ve nasıl elde edildiğinden kısaca bahsetmek istiyorum. Kanımızın içerisinde normalde farklı hücreler bulunmaktadır. Bu hücreler arasında trombosit adı verilen pıhtılaşma hücrelerinin içerisinde doku hasarı sonrasında fonksiyon gören birtakım hormonların bulunduğu tespit edilmiştir. Buradan yola çıkarak hastanın kendisinden alınan az bir miktar kan örneğinin özel bir tüp içerisinde santrifüj edilmesiyle kanın bu hücrelerden zengin kısmının ayrıştırılması mümkün olabilmektedir. Teorik olarak iyileşmesi zor olan dokulara, bu sıvının uygulanmasının bu dokularda ciltte yaptığı etkiye benzer rejeneratif etkiyi yapması beklenmelidir. Ortopedi alanında da PRP, en sık kireçlenme hastalarında kullanılmaktadır. Bilimsel açıdan ele alındığında PRP’nin kireçlenme hastalığında kullanılması ile ilgili birbirinden çok zıt sonuçlara ulaşılabilmektedir. Bir kısmı etkili olduğunu bildirirken, bir kısmı da hiçbir etkisinin olmadığını söylemektedir. Peki bu bilgiler ışığında PRP eklem hastalıklarında nasıl uygulanmalıdır?
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus besleyici bir maddenin uygulandığı bölgede etkili olabilmesi için, o bölgede etki edeceği dokunun bulunması gerekliliğidir. Kireçlenme hastalarında rejeneratif etki göstermesi beklenen doku kıkırdak dokusudur. Enjekte edilen eklem içerisinde kıkırdak dokusu tamamen kaybolmuş ise burada rejeneratif bir etki beklemek en hafif tabiriyle bir hayal olacaktır. Etkisi, kel bir kafanın saç besleyici bir şampuanla yıkanmasıyla elde edilecek sonucun ötesine geçmeyecektir. PRP’nin rejeneratif etkisi tartışılmaz iken, eklem kireçlenmelerinde sadece erken evrede olan hastalarda kullanılması uygun olacaktır. Bu uygulamada da mucizeler beklemek yerine, PRP’den beklenilen net, benim tabirim ile kozmetik etki iyi anlaşılmalı ve tedaviye böyle başlanmalıdır.
Prof. Dr. Nevzat Selim Gökay
www.selimgokay.com
Instagram//@prof.dr.nevzatselimgokay
Facebook//@prof.drnevzatselimgokay