Psikologlar Derneği'nden deprem projesi

17 Ağustos depreminin ardından, "Deprem özel çalışma grubu" oluşturan Türk Psikologlar Derneği, hazırladıkları "Deprem, Psikolojik Yardım ve Eğitim" projesini basına sundu.

Düzenlenen toplantıda, projeye birlikte imza atan Uzman Psikolog Doktor Emre Konuk'un yanı sıra, Uzman Psikolog Hakan Yüksel ve Psikolog İbrahim Eke de hazır bulundu. 17 Ağustos'tan sonra yürütülen tüm çalışmalar ve bu çalışmaların sonuçlarının anlatıldığı raporda, bundan sonra neler yapılabileceğine yer verildi. İlk aşamada projenin içeriğinden bahseden Emre Konuk, uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapılarak 550 doktor ve öğrenciye "Travmaya Erken Müdahale" eğitimi verildiğini belirtti. Daha sonra eğitim alan arkadaşların deprem bölgesine gittiklerine de değinen Konuk, "Bu arkadaşlar, çadır kentlerde ve prefabrik oluşumlarda on binlerce yurttaşa psikolojik yardım götürdü ve yaralarını sarmaya çalıştı. Çalışmalar deprem bölgesinde veya çalıştıkları kurumlarda 3 yıldır kesintisiz sürüyor. Bu süre içinde 'Travmaya Erken Müdahale ve Psikolojik Destek Programı' geliştirildi. Bu program, pek çok işyeri, fabrika, okul, devlet daireleri ve sağlık kurumlarında, yurttaşların ve uzmanların olası felaketlere hazırlanmalarında kullanıldı. 'Deprem, Psikolojik Yardım ve Eğitim' projesinin, 3 yılın sonunda geldiği noktayı, özellikle İstanbul'u bekleyen afetle ilgili olarak, bundan sonra nelerin yapılması gerektiğinin altını çizdiğimiz bir 'Gelişim Raporu' ile kamuoyunun dikkatine sunuyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Gelişmekte olan ülkelerin psikolojik yardım gerektiren durumlarla karşı karşıya kaldıklarında, yurt dışından destek almak zorunda olduklarını kaydeden Emre Konuk, "Türkiye'de artık son derece ciddi ve kaliteli eğitim ile yetiştirilen psikoloji uzmanları mevcut. Yurt dışından gelen eğiticilerin gözetiminde, 17 Ağustos depreminden sonra travma geçiren insanlarla birebir görüşerek eğitimini tamamlayan uzmanlarımız, bundan sonra da kaliteli danışmanlık sunabilecek kapasitededir. 17 Ağustos'un yıldönümü dolayısıyla basında sıkça depremle ilgili görüntülere yer verilecektir. Travmadan zor kurtulan ve acıları unutamayan insanlar, bu görüntüleri her gördüklerinde aynı acıları yeniden yaşayacaklar. Bu tarz görüntülere ne kadar az yer verilirse, insanların sağlıkları da o denli muhafaza edilmiş olacaktır. Bu konuda basın kuruluşlarının hassas davranmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

Anahtar Kelimeler: