ERİVAN (İHA) - Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Dünya Kupası elemelerinde yarın akşam deplasmanda karşılaşacakları Ermenistan'ın çok koşan, mücadele eden, sahasında kolay teslim olmayan ciddi bir rakip olduğunu belirterek, zorlu deplasmandan puan kaybı yaşamadan ayrılmak istediklerini söyledi.
Fatih Terim, maçın oynanacağı statta düzenlediği basın toplantısında iki ülke arasındaki sorunların çok uzağında sadece futbol düşündüklerini söyledi. Hayatında ilk kez geldiği Ermenistan'da çok iyi karşılandıklarını ifade eden Terim, "2010 Dünya Kupası elemelerine A Milli Takım'ın daha önce hiç maç oynamadığı bir ülkede başlıyoruz. Komşumuz Ermenistan'ın başkenti Erivan'da oyuncularımla birlikte bir ilkin parçası olmaktan son derece mutluyuz. Yarı final oynadığımız son Avrupa Şampiyonası'nda futbolun ulusları nasıl kaynaştırdığını, insanları dertlerinden nasıl uzaklaştırdığını, geçmişte yaşanan sorunları nasıl unutturduğunu gördük. Yarın burada Ermenistan ile oynayacağımız maçın da gelecek adına umut verici bir adım olmasını diliyorum. Futbolun halkları birleştiren köprüsünden eminim ki, el ele geçebiliriz. İstanbul'da da söylediğim gibi, biz buraya sadece bir futbol maçı oynamaya geldik. İki ülke arasındaki sorunlar ne olursa olsun 90 dakika boyunca işimizi iyi yapmaya çalışacağız. Güzel bir oyun oynamak için ter dökeceğiz. Saha dışında kalan karmaşık konuların, tarihten gelen çatışmaların yükünü omuzlarımıza almak istemiyoruz" dedi.
Ermenistan'ın çok ciddi bir rakip olduğuna dikkat çeken Terim, sözlerini şöyle sürdürdü: "Amacımız, buradan puan kaybına uğramadan ülkemize dönmek. Bunun kolay olmadığını biliyoruz. Çok koşan iyi mücadele eden, özellikle kendi sahasında teslim olmayan bir rakibe karşı oynayacağımızı biliyoruz. Son Avrupa Şampiyonası'na baktığımızda biz de son saniyeye kadar pes etmeyen bir takım olduğumuza göre yarın futbolseverlere zevkli bir maç izleteceğimizi umuyorum. Ben de Ermenistan'a hayatımda ilk defa geliyorum ve şu ana kadarki ilgiye çok teşekkür ediyorum."
Bir soru üzerine Türkiye'de ligin bu sene geç başladığını ve sadece iki maç oynandığını ifade eden Fatih Terim, "Böyle baktığımızda çok hazır gözükmeyebiliriz ama oyuncularımız Milli Takım'a geldikleri zaman, böyle sorunları getirmezler, böyle bir sorunumuz olmaz. Belki dezavantaj gibi görünse de bu durumdan çok fazla etkileneceğimizi düşünmüyorum" diye konuştu.
Sakatlıkları sebebiyle Nihat, Hamit gibi oyuncuları kadroya çağırmadıklarını anlatan tecrübeli teknik adam, "Biz zaten bu sakatlıklara son Avrupa Şampiyonası'ndan da alışkınız. Özellikle istikrar açısından, aynı takımı sahaya sürme açısından bu konuda sıkıntı yaşıyoruz. Ama şu bir gerçek ki, Türk Milli Takımı'nın sistemi içinde kim oynarsa oynasın, görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Ümit ediyorum ki, bu bazı oyuncular için bir şans olur. Onlar da bu fırsatı değerlendirirler" ifadelerini kullandı.
Bir soru üzerine Avrupa'nın her yerinde Türk seyircisi görmeye alışkın olduklarını ifade eden Terim, "Bu taraflarda çok yok ama bundan çok etkileneceğimizi düşünmüyorum. Bu arada yarın akşamki maça 40-50 bine yakın seyirciyi bekliyoruz. Bunu biliyorum. Erivan'da takımının yanında olan bir seyirci olduğunu da biliyorum. Ümit Milli Takım maçında 15 bin olduğuna göre, yarın akşam da stadı dolduracaklar" cevabını verdi.
Ermeni bir basın mensubunun "Avrupa Şampiyonası Türk Milli Takımı'na ne verdi, İspanya şampiyonluğu hak etti mi?" sorusuna Fatih Terim, "İspanya iyi bir takımdı ve hakkıyla kazandı turnuvayı. Ama, biz Almanya'yı geçseydik ne olurdu, onu bilmiyorum. Kader işte, İspanya ile orada karşılaşamadık ama Dünya Kupası elemelerinde karşılaşıyoruz. Avrupa Şampiyonası'nda Türk Milli Takımı güven, itimat, herkesi yenebileceğini bir defa da dünyaya gösterdi. Şampiyonanın, bütün dünyaya Türkiye'yi hatırlattığını düşünüyorum. Son saniyeye kadar oyunu bırakmayan bir takım olduğumuzu gösterdik. Hatta bazı kesimler, bu başarıyı şanslı olarak addetti. Eğer fırsat ve hazırlığınız varsa şans sizinle beraberdir. Türk Milli Takımı, hem iyi hazırlanmıştı, hem de fırsatları iyi değerlendirdi. Şans kelimesini kullananlara buradan cevap veriyorum. Kimsenin emeğine böyle karşılık vermemek lazım. Ayrıca dünyanın en sempatik takımlarından olduğumuzu dünyadaki bütün yazarlar kabul etti" diye cevap verdi.
Avrupa Şampiyonası'nın geride kaldığını, o günlerini güzel bir anı olarak bırakmaları gerektiğini söyleyen Fatih Terim, "Önümüzde çok ciddi bir takım var. Dünya kupasına artık gruptan bir takım gidiyor. Avrupa Şampiyonası'ndaki güvenin üzerine koymalıyız. O mevkiye yakışır oynamalıyız. Oyuncularımı bu yönde uyarıyorum. Her rakibi ciddiye almak gerekir. FIFA sıralamasında ilk 10'a giren Türkiye, bundan sonra bunu daha ileriye gitmeye çalışmalıdır. Bunun yolu da sahada çok iyi oynamaktan, çok koşmaktan geçiyor" dedi.
Ermenistan maçı öncesinde konuşulan gergin atmosferde futbolcuları maça nasıl motive ettiğinin sorulması üzerine Fatih Terim, "Ben futbol adamıyım futbolla ilgili konuşurum. Tarihi tarihçilere, siyaseti siyasetçilere bırakmalıyız. Futbolu da bize bırakmaları lazım. O yüzden tansiyonu yükseltecek bir şey yok. Futbolcularım sadece çıkıp oynamayı düşünüyorlar" diye konuştu.
Gruptan çıkmak için kaç puan toplamaları gerektiğinin sorulması üzerine ise Terim, "Grupta 6 takımız 10 maç oynayacağız. Bir takım gidiyor. Türk Milli Takımı'nın artık maç kazanmayı öğrendiğini düşünüyorum. İyi oynamadığımız zamanlarda bile kazanmasını biliyoruz. Puan hesabı yapmıyorum. Okulda da ek matematikle aram pek iyi değildi tarihi de bir kenara bıraktık. 27-30 olur ama en yüksek puanı almak için mücadele edeceğiz. Puan hesaplaması yapmıyoruz" dedi.
Takımın genel durumu hakkında bilgi veren Fatih Terim, "Servet ağır grip geçiriyor. Aurelio'yu, şu ana kadar antrenmana katmadık. Emre'nin şimdilik herhangi bir şeyi yok, sağlam. Gökdeniz'in adalesinde zorlanma vardı, idmana çıkarmadık. Arda'nın, Çarşamba ve Pazar maç oynadığı için yorgunluktan adalesinde gerilme olduğunu söylediler. Bu yüzden bugün antrenmana çıkarmadık" diye konuştu.
Terim, bir soru üzerine Ermenistan maçında forvette Semih ve Mevlüt ile başlayacaklarını bildirdi. Türkiye Futbol Federasyonu ile sözleşme yenilediğinin hatırlatılması üzerine de Terim, "Federasyonumuzla sözleşme imzalamadım ama anlaştım. Hasan Bey'e verdiğim 2012'ye kadar olan sözüm geçerlidir. Mevcut yönetimle de hiç rakam konuşmadım, aynı söz geçerlidir" derken, "Tanjeviç gibi aynı anda iki takım çalıştırabilir miyiz, onu bilmiyorum" diye espri yaptı.
Ermeni futbolcu Levon Paçaciyan'ın, teklif gelmesi halinde Türkiye'de bir takımda seve seve forma giyebileceğini söylemesinin hatırlatılması üzerine ise Terim, "Dünya hızla değişiyor. Millet kavramları da bu değişimden nasibini alıyor. Bizim takımımızda ülkemizde doğmadığı halde kendini bizden hisseden Marco ve Kazım var. Aynı şekilde geçmişe baktığımızda, Lefter ağabeyleri Nicolar'ı görüyoruz. Türk anne babadan doğma olmasına rağmen İsviçre ve Almanya'da oynayan çocuklarımızı görüyoruz. O yüzden Paçaciyan'ın bu yaklaşımı doğru. Ona katılıyoruz" dedi.
Basın toplantısına katılan Emre Belözoğlu da, Ermenistan maçının ciddiyetini bildiklerini belirterek, "Ben 1995'den beri Fatih hocamızla çalışıyorum. Fatih hocamızın bizden her zaman istediği, son dakikaya kadar mücadele etmemiz. Elinde çok yetenekli oyuncular var, her maçı kazanabilecek takımız. Avrupa Şampiyonası'nda son dakikaya kadar mücadele eden bir takım olduğumuzu Çek maçından beri hissettirdik. İtalya ve İngiltere'deki arkadaşlarımdan çok olumlu eleştiriler aldım. Takdir edilmesi gereken özveri ortaya koyduk. Her zaman kazanmayı düşünen bir hocaya sahip olduğumuzdan dolayı her maçı zorlayacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kişisel hedefinin sorulması üzerine de yıldız futbolcu, "Hedefim, gerek milli takım, gerek kulübümde saha içinde ve saha dışında elimden gelenin en iyisini vermek ve çok iyi futbol oynamak. Son 4-5 yıl içerisinde ciddi sakatlıklar yaşadım. Artık, sakatlık yaşamadan futbola devam etmek istiyorum" diye cevap verdi.