Vladimir Putin, mümkün olsa 82.000 nüfuslu Rusya’nın Ozyorsk şehrinden kimsenin haberdar olmamasını isterdi.
Şehrin nüfusu 82.000 kişi.
Şehire dışarıdan girişler yasak.
Ozyorsk’taki Mayak santralinde, radyoaktif atıklarla birlikte nükleer çalışanları.
Dışardan bakıldığında, alışveriş merkezleri, okulları, restoranları ve apartmanlarıyla tamamen normal bir şehir gibi görünen Ozyorsk, paralel bir evren şehri gibi.
Dış dünyayla bağı tamamen kesilen şehir, Sovyetler Birliği’nin nükleer programının doğduğu yer. Şehrin sakinleri bölgeye özel bir izinle giriyor, yabancıların girmesinin yasak olduğu şehir dikenli tellerle ve “izinsiz girilemez” uyarılarıyla çevrili.
“Yeryüzünün mezarlığı”, “ölüm gölü” gibi isimlerle anılan şehrin Çernobil’den dahi daha radyoaktif bir yer olduğu söyleniyor. Onlarca yıldır harita üzerinde görünmeyen şehrin sakinleri, Sovyetler Birliği kayıtlarından silindi.
Ural Dağları’nda göller ve ormanlarla çevrili şehir, sakin bir yer izlenimi verse de karanlık bir yer olmayı sürdürüyor. Şehrin sakinleri Mayak nükleer santralinin karanlık gölgesinde bir hayat sürüyor.
Tesisin, şehrin çevresine 200 milyon küri değerinde radyoaktif atık bıraktığı iddia ediliyor. Bu rakam, Çernobil’in dört katına eş değer.
Meyve ve sebzeler satışa sunulmadan önce ne kadar radyoaktif olduklarını görmek için Geiger sayaçları tarafından kontrol ediliyor. Şehrin yakınlarındaki bir göl, Çernobil’in iki buçuk katı radyoaktif olduğu iddiası nedeniyle “ölüm gölü” olarak adlandırılıyor.
Kod adı, City 40 olan şehir, onlarca yıllık Soğuk Savaş’ı tetikleyen Rus silahlarının da doğum yeri. Bu şehir Irtyash Gölü kıyılarındaki Mayak nükleer santrali etrafında inşa edildi. Şehir, Sovyetlerin atom bombası yapımında çalışan işçilere ve sakinlere ev sahipliği yapması amacıyla tasarlandı. Sovyet yetkililer, dışarıyla bağlantısı olmayan ve terk etmenin yasak olduğu bu şehirde yaşayacak insanları kendisi belirliyor.
Pek çok kişi yer yüzünden silindiği için aileleri tarafından kayıp olarak kabul ediliyor. Sovyetler Birliği, Komünist PArti’nin ezici yönetimi altında kıtlık çekerken, burası bir cennet olarak görülüyordu.
Ozyorsk, dikenli teller ve uyarı levhalarıyla çevrili.
Şehrin sakinlerinin tüm ihtiyaçları karşılandı, böylece potansiyel olarak şehirden ayrılmayı ve şehrin sırlarını ifşa etmeyi asla istemeyeceklerdi. Demir Perde kalkınca ve City 40 haritalarda görünmeye başlasa da, hala Rusya’nın geri kalanıyla bağlantısız, garip bir şehir. Rusya’nın nükleer materyalinin neredeyse tamamı hala Ozyorsk’ta depolanıyor.
Rusya, tahminen toplamda 6.490 savaş başlığı ile dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip.
Putin’in emriyle, ülke daha güçlü silahlar için çalışmayı sürdürüyor. Film yapımcısı Samira Goetschel, 2016 yılında The Guardian’a şehir ve şehirle ilgili belgeseli hakkında bir makale yazdı.
Sakinleri, tehlikelerine rağmen şehri bir cennet olarak tanımlıyor.
Bölge, Çernobil’den tam iki buçuk kat daha radyoaktif.
Şehrin sakinleri kapalı şehri, huzur olarak tanımlıyor
Ozyorsk, Sovyetler Birliği tarafından City 40 olarak adlandırılıyordu.
Samira Goetschel yazısında, şehirde ve yakın çevresinde yaşayan insan sayısının tahminen 500.000 kişi olduğunu, bu kişilerin Çernobil yakınlarında yaşayanlardan beş kat daha fazla radyasyona maruz kaldığını belirtti.
Goetshcel aynı zamanda burada yaşayan insanların şehirle ilgili karanlık gerçeği bildiğini de sözlerine ekleyerek “Suları kirli, mantarları ve orman meyveleri zehirli, çocuklar hastalanabilir. Ozyorsk ve çevresindeki bölgeler, gezegendeki en kirli yer” dedi.
Goetshcel, buradaki insanların Rusya tarafından seçilmiş kişiler olduklarına inandıklarını ve bu nedenle şehirden ayrılmak istemediklerini de sözlerine ekledi.
Mayak nükleer santrali, Ozyorsk ve çevresinde 200 milyon kuri değerinde radyoaktif materyal bırakıyor.
Vladimir Putin, Ozyorsk’un bilinmesini tercih etmiyor.
Sovyet yetkililer, tehlikelerine rağmen şehrin “dünyanın nükleer kalkanı ve kurtarıcısı” olduğunu söyleyerek sakinleri etkiledikleri iddia ediliyor. Dönemin kayıtları ve Sovyetler Birliği’nin örtbas etme çabaları nedeniyle radyasyona bağlı ölümlerin sayısı belirsiz.
Ancak bugün sakinler, Ozyorsk’ta yaşamakla övünüyor ve burayı “her şeyin en iyisini, ücretsiz alabilecekleri yer” olarak görüyor.
Goetshcel yazısında “Yabancılar için, City 40’taki insanların yavaş yavaş öldüklerini bildiği bir yerde nasıl olur da yaşamaya devam ettiğini anlamaları zor” dedi.