Dürüst olmak gerekirse Çin şehirleri hakkında pek emin değiliz. Birbiri ardına gelen gri beton bloklar, birkaç milyon otomobil, hava kirliliği, birkaç alışveriş merkezi, bu kadar. Tabii ki Çin tur rehberleri size görülmesi gereken tapınakları, müzeleri ve heykelleri anlatacak, ancak genellikle hayal kırıklığına uğrattıkları söylenebilir, ancak yine de biz Qingdao’yu fena bulmadık.
Hayır, bunu yeniden ifade edelim; biz bu şehri gerçekten sevdik! Konumlarından dolayı Çin sahil şehirleri sık sık karşınıza çıkmaz. Şangay tipik bir örnek. Qingdao, aslında oldukça harika bir denize sahip. Hafta sonları kalabalığı kendine çeken çok sayıda büyük plajları var. Laoshan Plajı ve Eski Taş Adam Plajı, sunduğu iyi manzarası, uzun ve geniş kumlu menzilleri ile şehir etrafında iyi olanlardan bazıları. Fakat burada güzel manzara sunan sadece plajlar değil. Örneğin, Laoshan Dağı açık günlerde kesinlikle nefes kesici bir deniz manzarası sunuyor.
Şehir içinde, Katolik ve Lutheran kiliselerinin yanı sıra Alman binaları içeren Badaguan doğal alanı görülüp zaman harcamaya değen yerler. Ve tabii ki kimse bir Tsingtao birası içmeden bu şehri terk edemez.