Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Batı Park sahilinde diktiği Amazon Heykeli ile yapımını sürdürdüğü Amazon köyünün, Samsun'un Milli Mücadele Şehri imajını geri planda bırakmaya başladığı ifade ediliyor. Türk Ocağı Samsun Şubesi'nden sonra Samsun Yazarlar Derneği de duruma tepki gösterdi. Milli Mücadele döneminde kentte düşmana karşı büyük kahramanlıklar sergileyenlerin Anadolu insanının unutturulmak istendiğini savunan Dernek Başkanı Ahmet Seven, "Kurtuluş Savaşı yıllarında Rum çetelerine karşı mücadele veren Fatma Çavuş gibi kadınlarımız görmezden gelinmektedir." dedi.
Samsun'un Cumhuriyet tarihi ile ön plana çıktığını ve bu kimliğine zarar verilmemesi gerektiğini ifade eden Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Seven, ''Mitolojik Amazon kadınlarını ön plana çıkarmaya çalışan gündeme taşıyan, heykellerini yapıp isimlerini şehrin muhtelif yerlerine verenleri ne bu millet ne de tarih asla af etmeyecektir. Yunan kültürünün parçalarını şehrimize yerleştirmek isteyenlerin amaçları nedir? Samsun Yunan kültürüyle gündeme gelen bir şehir olmamalıdır.'' dedi
Fatma Çavuş'un Dağköy köyündeki kabrini ziyaret eden Seven, "Kurtuluş Savaşı yıllarında Rum çetelerine karşı mücadele veren Fatma Çavuş gibi kadınlarımız görmezden gelinmektedir. Böyle kadınlarımızı göz ardı edenleri bu millet göz ardı etmeyecektir. Amazon heykelinin yerine asıl Fatma Çavuş ve onun gibi halk kahramanlarının heykelleri dikilmelidir. Burası Yunan değil Türk şehridir. Ortada Amazonlarla ilgili bir tane belge bulunamazken adım başı Türk belgeleriyle dolu bu topraklarda efsane kültürleri öne çıkarmak şehri yabancılaştırmaktadır. Buna da kimsenin hakkı yoktur. Sorumlular tarihten ve milletimizden özür dilemeli, bu ayıp ortadan kaldırılmalıdır." ifadelerini kullandı.
FATMA ÇAVUŞ'UN HİKAYESİ
Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde Dağköy'ünde yaşayan Fatma Çavuş, Milli Mücadele ilk ateşinin yakılmasıyla eşini seferberlikle birlikte savaşa gönderir. Kendisi de diğer kadınlar ve yaşlılarla birlikte köyde kalır. Esmer tenli, kınalı elli 33 yaşındaki yiğit Anadolu kadını, Nebyan Dağı'ndan köylerine soygun ve talan için baskına gelen Rum ve Ermeni çetelerine karşı amansız bir mücadele başlatmış. Topladığı diğer kadınları ve sakat ihtiyarlara çeşitli taktikler verip komutanlık yapan Fatma Çavuş, Rum çeteleriyle silahlı çatışmaya girmiş ve onları kaçırmayı başarmış. 15 yıl boyunca çetelerle savaşan Fatma Çavuş'un gösterdiği kahramanlıklar, savaşın sona ermesiyle Atatürk'ün kulağına gider. Atatürk de kendisini yeni açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne davet eder. Parası olmadığı için meclise gidemez. Ama TBMM'nde alınan bir kararla Fatma Kadın'a Çavuşluk rütbesi verilir. Fatma Çavuş, 1963 yılına kadar fakirlik içerisinde yaşar. Bazen de resmi bayramlara atı ve mavzeri ile katılır. Rivayete göre 1963'te vefat eden Fatma Çavuş'un mezarı köyde bulunuyor. İsimsiz ve bakımsız mezarı, 1998'de yapılarak resmiyet kazanmış. Mezar taşındaki şu ifadeler ise herşeyi anlatıyor; "Türk kadını, Kurtuluş Savaşı'ndaki başarılarında Dağköylü Fatma Çavuş, görev duygusunun yüceleği ile Dağköyü'nün sesini duyurabildiği için 23 Nisan 1920'de açılan TBMM'ne çağrılmış fakat gidememiş.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz