"Arap halkı mutlu değil, daha fazla demokrasi ve özgürlük istiyor"

Arap Birliği’nin Türkiye Temsilcisi Muhammed El Fatih Nasiri, Arap halkı olarak mutlu olmadıklarını daha daha fazla demokrasi, özgürlük ve yeni haklar istediklerini belirtti.

Bu anlamda Arap ülkelerini Türkiye ile kıyasladıklarında Türkiye ile gurur duyduklarını anlatan Nasiri, "Çünkü gerek demokrasi, gerekse diğer açılardan Türkiye bizden çok önde” ifadesini kullandı.

Bir dizi etkinliğe katılmak üzere Mersin’e gelen Arap Birliği’nin yeni ve ilk kez atanan Türkiye Temsilcisi Muhammed El Fatih Nasiri, Türk-Arap Ülkeleri İş Adamları Derneği’nce (TURAB) Hepkon Tower Otel’de onuruna verilen yemekte, iş dünyası ile buluştu.

Nasiri burada yaptığı konuşmada merkezi Tunus’ta bulanan 21 ülkenin üye olduğu Arap Birliği’nin, başlıca faaliyetlerinin siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarda işbirliğini geliştirmek olduğunu belirtti. Nasiri, birliğin savunma anlamında da önemli fonksiyonları bulunduğunu kaydetti.

“Umuyoruz Arap Baharı, Arap halkına demokrasi, özgürlük ve refah getirir” diyen Nasiri, “Bizler Arap halkı olarak mutlu değiliz. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve yeni haklar istiyoruz. Bu anlamda Arap ülkelerini Türkiye ile kıyasladığımızda, Türkiye ile gurur duyuyoruz çünkü gerek demokratik, gerekse diğer açılardan Türkiye bizden çok önde. Ortak bir tarihe sahibiz. Çok uzun yıllar birlikte yaşadık. Geçmişten gelen bu tarihi birlikteliğimizi yeniden canlandırmalıyız, birlikte pek çok şey için birlikte mücadele ettik, buna yeniden dönmeliyiz.” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN ARAP ÜLKELERİNE İHRACATI 2023’TE 100 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK

Ekonomik ilişkilerin ise her şeyden önemli olduğunu vurgulayan Nasiri, ticaret olunca bağımsızlık, bağımsızlık olunca da barış olduğuna işaret etti.

Bu süreci Türkiye ile aşmak istediklerini bildiren Nasiri şöyle devam etti: “Türkiye’nin 2002 yılında Arap ülkelerine toplam ihracatı 2,2 milyar dolardı, 2010’da ise bu rakam 7 kat artarak 23 milyar dolara ulaştı. 2011’de ise bu rakamın 30 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Arap ülkelerinden Türkiye’ye yapılan ihracat ise 2002’de 3 milyar dolar olup, 2010’da sadece 3 kat artarak 10 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye’ye en önemli ihracatçılar yüzde 23,3 ile Cezayir, yüzde 22 ile Suudi Arabistan, yüzde 12 ile Irak, yüzde 8,5 ile Birleşik Arap Emirlikleri ve yüzde 8 ile Mısır’dır.”

Türkiye’den ithalat yapan en önemli ülkelerin başında yüzde 23,3 ile Irak’ın geldiğine işaret eden Nasiri bunları yüzde 14 ile Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan’ın izlediğini kaydetti.

Türkiye’nin, Arap ülkelerine yaptığı ihracatın yapısı ve özellikleri hakkında da bilgiler veren şöyle devam etti: “Arap ülkelerine yapılan ihracatın yüzde 15’ini demir ve çelik ürünleri oluştururken yüzde 14’ünü ise madde halinde demir ve çelik oluşturmakta. İhracatın yüzde 11’ini araç-gereç ve demir yolu malzemesi oluşturmaktadır. Türkiye’nin, Arap Birliği üyelerinden ithalatında ise petrol, plastik ürünleri, değerli taşlar, organik kimyasallar öne çıkmaktadır. Ayrıca, Türkiye’de özelikle Körfez ülkelerinden demir-çelik ve maden ürünleri ithalatı bulunmaktadır. Körfez ülkelerinin Türkiye’deki yatırım hacmi 2004’de 52 milyon dolardı, 2006’da 1 milyar 793 milyona ulaşan bu rakam, 2008’de 1 milyar 963 milyon dolara ulaştı. Yaşanan krizler ile bu hacim düştü ancak önümüzdeki günlerde artacağını düşünüyorum. Bu verilerden potansiyelin büyük olduğunu görüyorum, işbirliğimiz daha da artacaktır. 2023’de de Türkiye ile Arap ülkelerinin 100 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşacağını öngörüyorum."

TURAB Başkanı Emin Ucuz da bir konuşma yaparak faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından TURAB Genel Başkanı Emin Ucuz, Arap Birliği Türkiye Temsilcisi Muhammed El Fatih Nasiri ve Çağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. H. Çetin Bedestenci’ye birer plaket verdi.