"Avrupa'nın Gençlik Daireleri'nde Yaşanan Acılar Film Olur"

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun, Avrupa’daki Gençlik Daireleri’ni konu alan raporunda, "Gençlik Daireleri ile aileler...

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun, Avrupa’daki Gençlik Daireleri’ni konu alan raporunda, "Gençlik Daireleri ile aileler arasında adeta kan davasına dönüşen düşmansı durumlar oluştuğu gözlemlenmiştir." denildi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Almanya için bir dönem gurbetçiler tarafından ‘acı vatan’ dendiğini belirterek, "Esas acı vatanın bugünlerde yaşandığını tespit ettik. Oralarda büyük acılar yaşanıyor, yitirilmiş insanlarımız var. Senaryocular, sinemacılar keşke bu acıları işleseler." şeklinde konuştu. Avrupa’da bazı ülkelerde sudan bahaneler ya da en ufak şikâyetlerle Türk çocukların ailelerinden kopartılarak genellikle eşcinsel ailelerin yanına yerleştirilmesinin kamuoyunda tartışılmasının üzerine Ankara harekete geçti. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu da Almanya, Hollanda ve Belçika Gençlik Daireleri’nin, Türkiye kökenli çocuklara yönelik uygulamalarına ilişkin bir inceleme raporu yayımladı. Avrupa’daki göçmen çocukların sorunları ve velayet hakkı konusunda Avrupa genelinde heyetler halinde çalışma yapan Meclis komisyonu bu çerçevede Almanya’nın Stuttgart, Münih ve Berlin şehirlerinde, Hollanda’da Rotterdam ve Lahey, Belçika’da ise Flaman ve Valon Bölgelerinde bu yıl içinde bir dizi inceleme ziyareti gerçekleştirdi. Yerel makamların yanı sıra mağdur aileler ve sivil toplum örgüt temsilcileriyle bir araya gelen Meclis heyetleri, yasal düzenlemelerin acil müdahale gerektiren durumlar mevcut olduğunda, mahkeme kararı beklenmeksizin Gençlik Dairelerinin, ebeveynlerin isteğine aykırı dahi olsa, ailenin çocuğunu veya tüm çocuklarını gerekirse polis gücü kullanarak aileden uzaklaştırılabildiğini tespit etti. BELÇİKA EN AZ SORUNLU ÜLKEAlmanya’da 2011 yılında Gençlik Dairesinin 38 bin 456 çocuğa müdahale ettiği ve yarıdan fazlasının ailelerinden alıkonulduğu kaydedildi. İstatistiklerde etnik kökene yer verilmemesinden dolayı ailelerinden alınana çocukların kaçının Türk asıllı olduğu net olarak tespit edilemiyor. Buna karşın Hollanda’nın Rotterdam bölgesinde ailesinden alınmış 1390 çocuktan yüzde 2,5’nin anne veya babasının doğum yerinin Türkiye olduğu kaydedildi. Koruyucu aile politikası noktasında en sert ve katı tutumun Hollanda’da gözlemlendiği ifade edilen raporda incelenen üç ülkeden ‘en az sorunlu’ ülkenin Belçika’nın olduğu ifade edildi. Raporda ‘‘Avrupa’da incelemede bulunan ülkeler arasında en az sorunlu uygulamanın Belçika’da olduğu tespit edilmiştir.’’ sözlerine yer verildi. "ÇOCUKLARINI GERİ ALMAK MEŞAKKATLİ YARGI SÜRECİ GEREKTİRİYOR"TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun inceleme raporunda öne çıkan görüşlerden bazıları şu şekilde: Çocuklar, çok basit sebeplerle ailelerinden alınmaktadır. Çocuğun aileden alınması durumunda kendi kültür ve yaşam tarzına en yakın akraba ve ailelere verilmesi gerekmektedir. Alıkonulan çocuğun kendi kültür ve kimliği açısından anadilini konuşmasına imkân sağlanmalıdır. Gençlik Daireleri kararlarına ve uygulamalarına karşı aileler nezdinde büyük bir önyargı oluşmuştur. Aileler çocuklarını geri alabilmek için uzun ve meşakkatli bir yargı sürecinden geçmeye mecbur tutulmaktadır. Türkiye kökenli ailelerin koruyucu aile olması teşvik edilmelidir. Gençlik Dairelerin uygulamalarına karşı ailelerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. "YAŞANAN ACILAR BEYAZ PERDEYE AKTARILSA KEŞKE"Raporun komisyonda ele alınmasında komisyon üyelerinden Avrupa’ya sert tepkiler yükseldi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Almanya için bir dönem gurbetçiler tarafından ‘acı vatan’ dendiğini hatırlatarak "Esas ‘acı vatan’ bugünlerde yaşandığını tespit ettik" değerlendirmesinde bulunurken, "Oralarda büyük acılar yaşanıyor, yitirilmiş insanlarımız var. Senaryocular, sinemacılar keşke bu acıları işleseler’’ şeklinde konuştu. Komisyon üyesi Mustafa Erdem, Avrupa’da sistemli bir asimilasyonun yaşandığını iddia ederek, yetişkin göçmenlerin baskı ve şiddetle ülkeden itelendiklerini çocukların ise ham malzeme olarak ailelerinden alınarak asimile edilmek istendiğini kaydetti. Oya Eronat ise Avrupa’da Nazi döneminden kalan bir içgüdü ile ‘tek tip insan yetiştirme’ düzenin devam ettirildiğine dikkat çekerken, Metin Metiner de raporun Batı’nın yüzüne tutulmuş bir ayna olduğunu kaydetti. ‘Rafine bir asimilasyondan’ söz eden Metiner, ‘‘Dramatik ve garabet bir tablo ile karşı karşıyayız." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: