"Avukatlar, Anayasa, Terörle Mücadele Ve Barış Sürecine Katkı Sağlamalı"

Kayseri Barosu Başkanı Avukat Fevzi Konaç, Türkiye’nin hukuk devleti olma yolunda mücadele verirken bu konuda...

Kayseri Barosu Başkanı Avukat Fevzi Konaç, Türkiye’nin hukuk devleti olma yolunda mücadele verirken bu konuda baroların ve avukatların susmasının asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Konaç, “Anayasa yapılması, terörle mücadele, barış süreci gibi konuların gündemi işgal ettiği bu günlerde avukatlar olarak tüm milletimizin hassasiyetlerini bilerek ve saygı duyarak sürece katkı sağlamalıyız.” dedi.

Baro Başkanı Fevzi Konaç, 5 Nisan Avukat Günü nedeniyle yaptığı açıklamada meslektaşlarının gününün kutladı. Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini anlatan Konaç, açıklamasına şöyle devam etti: “Zor zamanın ve zor anların mesleğini icra etmenin onur ve gururunu Kayseri Barosuna kayıtlı 1008 avukatla birlikte yaşamanın mutluluğu içindeyim. Türkiye hukuk devleti olma mücadelesi verirken bu konuda barolarımızın ve avukatlarımızın susması asla kabul edilemez. Anayasa yapılması, terörle mücadele, barış süreci gibi konuların gündemi işgal ettiği bu günlerde avukatlar olarak tüm milletimizin hassasiyetlerini bilerek ve saygı duyarak sürece katkı sağlamak amacıyla doğrunun ve iyinin yanında tavır almamız gerektiğini düşünüyoruz. Siyasete alet olmadan, tarafgirlik yapmadan, hiç kimsenin hatırı için eğilmeden, vatanımızın, milletimizin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutarak konuşmanın vazifemiz olduğunu biliyoruz. Bu yüzden herkesi sağduyu içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Hukukun çokça tartışıldığı ve gündemin en önemli konusu olduğu bir ülkede, hukukçuların ve baroların konuşmasından daha doğal bir şeyin olmadığını düşünüyoruz.”

Reklam
Reklam

Fevzi Konaç, darbe anayasaları ile hak ve özgürlüklerin önünün açılması mümkün olmadığını da dile getirerek, “Milletin değerlerini yok sayan, toplumu ayrıştıran, hak ve özgürlükleri güvenlik gerekçesi ile baskı altına alan bir anayasa ile sorunların çözülme şansının olmadığı ortadadır. Darbe sonrası, siyasal hayatı kontrol altında tutma amacıyla yapılan anayasa artık milletimize dar gelmektedir. Ülkemizde hukukun üstünlüğü derken, hukuk devleti derken 'faaliyetlerinde insan haklarına ve hukukun evrensel ilkelerine bağlı ve vatandaşlarının temel hak özgürlüklerine saygılı devlet' anlayışının bir an önce gerçekleşmesini dilerken, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmenin milletimize karşı bir vazife olduğunun farkında olduğumuzu ifade ediyoruz.” diye konuştu.

“Bu ülkede kan ve gözyaşı dinmelidir” diyen Konaç, “Ancak şehitlerimizin ruhu incitilmemeli, şehit anne ve babalarının duyguları asla göz ardı edilmemelidir. Milletimiz binlerce evladını teröre kurban verdi. Şehit haberleri ile binlerce ocağa ateş düştü. Bin yıldır bu topraklarda kardeş olan insanlar birbirlerine düşman edildi. Belki geçmişe dair hatalarımız oldu, devleti temsil ettiğini zannedenler bu ateşin yükselmesine katkı sağlayan kusurlar işledi. Bütün bunları tekrar tekrar konuşmanın kimseye faydası kalmadı.” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Konaç, Türk milletinin bugün barış ve huzura her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu dile getirerek, açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu yüzden siyasilerimiz çekişme ve siyasi kaygılarını bir kenara bırakarak, ülkenin iktidarıyla ve muhalefetiyle bir araya gelerek onurlu bir çözüm yolu mutlaka bulmalıdır. Milletimiz kan ve gözyaşından bıkmış ve artık sabrı kalmamıştır. Bütün bunları ifade ederken taraf olduğumuz tek şeyin bu toprakların huzuru olduğunun altını özellikle çizmek isteriz. Avukatlar adaletin tesisinde “olmazsa olmaz” unsurdur ve yok sayılamaz, göz ardı edilemez. Anayasa, avukatlık kanunu, diğer yasalar ve yargı paketlerinden kaynaklanan sorunlarla başa çıkmakta zorlanırken, bir de mesleğin icrası esnasında karşılaştığımız engeller nedeniyle mesleğimiz artık yapılamaz hale gelmiştir. Mevcut sorunlar halledilmemiş ve gerekli alt yapı çalışmaları yapılmamış iken bir takım siyasi kaygılarla açılan ve sayıları 100’leri bulan hukuk fakülteleri de mesleğin sorunlarının çığ gibi büyümesine neden olmuştur. Yargı içinde savunmanın anlamını kavrayamamaktan kaynaklanıyor olsa gerek karşımıza her gün yeni bir engel çıkmaktadır. Ne zaman ki savunmanın kutsallığını, bağımsızlığını izah etmeye çalıştık, her zaman mesleğimizden, sadece bizi ilgilendiren sorunlardan bahsediyormuş gibi algılandık. Oysa ki meslek sorunları derken, mesleğimize zarar veriliyor derken, esasen savunmanın zarar gördüğünü ifade ettik ve acil çözüm çağrılarımızın da bu kapsamda değerlendirilmesini istedik.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: