"Başbakan deneme yanılma metodu ile ülkeyi yönetiyor"

MHP Aydın Milletvekili, TBMM İdare Amiri Ali Uzunırmak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın deneme yanılma metodu ile ülkeyi yönettiğini iddia etti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın Milletvekili, TBMM İdare Amiri Ali Uzunırmak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın deneme yanılma metodu ile ülkeyi yönettiğini iddia etti.

Uzunırmak hafta sonu Aypet Restaurant'ta Aydınpost Haber’e özel olarak verdiği kahvaltıda Aydınpost ekibinin ve köşe yazarlarının sorunlarını cevaplandırarak Aydın ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bütünşehir yasası ile Aydın’ın büyükşehir statüsüne kazandırılması sürecinde bir çok konunun tartışılmadan, ön hazırlığının yapılmadan yasanın meclisten geçirildiği kaydeden Uzunırmak yaptığı konuşmada şu noktalara değindi.

Reklam
Reklam

En büyük nimet akıl

Cenabı hak bize en büyük nimet olarak aklı vermiş. Öbür dünyada da aklı olmayan sorguya muhatap değil Yani beşeri kanunlarda da aklı olmayana sorgu yok. İkinci bir nokta ise o aklı, o düşünceyi ifade edebileceğimiz dilimizdir. İnsanın özgür ve dürüst olarak kendini ifade edebilmesi gibi güzel bir şey yok. Özgür bir ifade ya da dürüst bir ifade değil özgür ve dürüst bir ifade yani ikisinin birden olması gerekiyor. O noktada basın da sadece haber alma konumunda değil haber alma konusunda da önemli bir görevi yürütüyor. Bir nevi kamu görevini yapan bir insan konumunda oluyor. Sıradan basın toplantıları yeterli olmuyor ve mantık inşasına zemin hazırlamıyor. Çünkü günübirlik değerlendirilerek mantık inşasına uygun mu değil mi onu bile düşünemezsin. Mantık inşası, düşünce inşası önemli bir konu. Siyaset de böyle. Siyaset, yol, su, elektrik götürme memurluğu değil aslında bir dünya görüşünün bir felsefi hayat tarzının çok ince bir mimarlığıdır siyaset.

Aydınlı siyasetçi olarak üzülüyorum

Reklam
Reklam

Ülkemizin, Aydın’ımızın önünde önemli problemler var. Bu önemli problemler yeteri kadar ve doğru tartışılmıyor. Türkiye çok önemli süreçlerden geçiyor. Türkiye bu süreçlerden geçerken bizlerin etkilendiği dolaylı uygulamalar var. Siyaset karar alıcılardan ve uygulayıcılardan oluşuyor. Şimdi biz aydın olarak, Aydınla ilgili konularda bu karar alıcıları ne kadar tesir edebiliyoruz. Bu Aydın siyasetinin ve Aydın sivil toplumunun gücü. Yani biz bu karar alıcıların bu kararları alırken biz Aydınlı olarak ne kadar tesir edebiliyoruz. Bu konuda ben bir Aydınlı siyasetçi olarak, Aydın’ın bu konuda bir şey yapmadığını görüyorum ve üzülüyorum. Gazetelerde demeç vererek, muhalefeti itham ederek, bir takım şov sanatlarıyla, şunla bunla iktidar gücünü kullanarak Aydın’a hizmet edilmiyor.

Aydınlı sivil toplum örgütleri iyi çalışmıyor

Sadece siyasetçiler açısından da olaya bakmamamız gerekiyor. Aydın sivil toplum örgütü bu konularda üzerine düşenleri yapıyor mu? Aydın sivil toplum örgütü de meseleleri doğru tartışmıyor. Doğru taleplerde bulunmadığı gibi bu doğru taleplerini de yükseltmiyor. Mutlaka ki birçok şeyi iktidarın çözmesi gerekir. Çünkü talep oradan olacak. İktidarla çatışmaya girmek gerekmeyebilir; ancak iktidara boyun büken bir konumda da olmamak lazım. Talepleri doğru dillendirebilen, doğru zeminde, gerektiğinde muhalefet edebilen bir sivil toplum olması demokrasinin yaşaması için gereklidir. Sivil toplum iktidarla problemlerini çözüyorsa iktidarla birlikte uyum içinde yürümeli iktidarın problemlerini çözmüyorsa iktidarın karşısında dik duruşunu sergilemelidir. Biz politikadaki baskı gruplarını kavram yanlışlığından sivil toplum olarak nitelendiriyoruz. Benim en çok üzüldüğüm konulardan biri bunu Aydında bunları gerçekleştirmeye çalışan, gücü yetmeyen ama çaba gösteren arkadaşlar var; ama mantalitesi yok.

Reklam
Reklam

Büyükşehir yeterince tartışılmadı

Türkiye’nin içinde bulunduğu hatta Aydın’ı yakından ilgilendiren bir durum Aydın’ın Büyükşehir statüsüne kavuşmasıdır. Bu kararı Aydınlılar yeterince tartışmadı. Bizde Büyükşehir’e karsıyız düşüncesi yok. Yeteri kadar doğru tartışmadık. Ve yasa geldi geçti. Aydın otogarının temel atma törende ben sordum? Neden Büyükşehir nasıl Büyükşehir diye. Aydın bunu tartışmalı. Ben şöyle bir Büyükşehir yasasından yanayım, büyükşehir yasasının şöyle olması gerekir ya da böyle olmalı deyip modern Aydın’a yakışır şekilde planlarımız var deyip tartışılması gerekirdi. Olmalı mı ya da olmamalı mı diye değil neden ve nasıl büyükşehir’in tartışılması gerekirdi. Bazı arkadaşlar bunu aldılar karşıymışız gibi gösterdiler. Büyükşehir olmak bütünşehir olmak için bir gaye olmalı. O gayeye uygun yasalar çıkarılıyor.

Türkiye ikiye bölündü

Büyükşehirin çıkmasındaki amaç plan ve hizmet bütünlüğünün sağlanmasıdır. Fakat bugünkü yasa gayenin sağlanması dışında çok şeyler içeriyor. Uygulanması mümkün mü? Vatandaşa getirisi mi olur götürüsü mü? Uygulamanın nereye gideceği konusunu kimse tartışmıyor. Bana göre bu yasa ile Türkiye ikiye bölündü. Büyükşehir’de oturan vatandaşlar, büyükşehirde oturmayan vatandaşlar. 56 milyon farklı vergi verecek, farklı seçmen olacak ve farklı otoriteler tarafından yönetilecek. Bunun dışında kalanlar ise farklı vergi sistemine tabi tutulacak, farklı otoriterle tarafından yönetilecek, farklı seçmen kategorisinde olacak. Geçmişten bu güne kadar çağ hep bir gelişme içerisinde olmuş. Ve bu gelişme savaşların dışında hiç eksiye gidilmemiş. Devletin bütün kurumlarında reorganizasyona gidilebilir. Dolayısıyla tüm devlet kurumlarında yargı düzeninden tutun, İl Özel İdareleri’ne varıncaya kadar reorganizasyonun tartışılarak yapılması gerekebilir. Fakat bunun mantık dayanışması ile mutabakat içerisinde olması gerekir.

Reklam
Reklam

Kendi kendine muhalefet ediyorlar

Türkiye enteresan şeyler yaşanıyor. Kamuoyunun önünde güç göstererek bu iş yürütülmez. Tek başına iktidar olan bir parti 10 yılda 5 bakan değiştiriyor. Kadrolarda, müfredatta, sistemde oynamalar her bakanda oldu. Muhalefet yok deniliyor. Kendi kendine muhalefetsin zaten. 5 defa kadro, 5 defa müfredat, 5 defa sistem değiştirmişsin. Sağlık Bakanlığı’nda belki bakan kaldı ancak kendi politikalarında 180 derece döndüğü oldu. Türk Ticaret Kanunu’nu uygulamaya getirdiler. Getirirken kanunun maddelerini değiştiriyorlar. Geçen söyledim mecliste. Adam deneme- yanılma metodu ile ülke yönetiyor.

Bekri Usta benzetmesi

Bekri Usta Sultanahmet’e imam olmuş. Bir gün cuma namazını kıldırmış. Ortada bir cenaze var. Kıldırdıktan sonra eğilmiş meftanın kulağına bir şeyler söylemiş. Cemaat de ‘neymiş bu Bekri Usta ölüyle de konuşuyor. Nasıl bir hocaymış bu farkına varmamışız bugüne kadar’ diyormuş. Daha sonra cemaat Bekri Usta’ya ‘hayırdır ne dedin meftaya’ diye sormuş. Bekri Usta da ‘öbür dünyaya gittiğinde geldiğin yerde ne var ne yok diye sorarlarsa Bekri Usta Sultanahmet’e imam olmuş varın düşünün siz oranın halini’ dedim demiş. Bilginin yönetmediği, deneme yanılma metoduyla bir şeylerin kurtarıldığı bir ülke konumundayız.

Reklam
Reklam

Bilim adamı olmaya gerek yok

Başbakan aslında insanlara hakaret ediyor. Söylenilenleri anlamak için bilim adamı olmaya gerek yok. Başbakana acemilik, kalfalık, ustalık dönemlerim var diyor. Bunun anlamı şudur. 2002’de yüzde 34 oy ile beni acemiyken seçtiniz. Bu ülkeye siz adam seçmesini bilmiyorsunuz. Acemi bir adam seçtiniz. Ben ülke meselelerini bilen bir insan değildim. Ben başbakan olduğum 2002 yılında acemiydim demokrasi acemi adama ülkeyi emanet edebiliyor demek istiyor. Dolayısıyla Türkiye’de deneme yanılma metodu ile yönetilmesine karşıyız. Meclis’te hastanelerle ilgili olarak kamu-özel ortaklığının tartışılması esnasında kürsüden vekil arkadaşımız ‘Bu yatırım iyi bir yatırım sistemi. Almanya’da bu kadar, şurda su kadar faydaları olmuş’ diyor. Kamu Özel ortaklığına siyasal olarak batıda bir şey demeyiz; ama kanun olarak, alt yapı olarak batıdaki ihale mantalitesi getirilse buna biz bir şey demeyiz. Ama sen bunları getirmiyorsun. Kamu ihale yasasında 50 defa değişen madde var. İhale kanuna itiraz edilmiş danıştay iptale karar vermiş ona karsın meclise kanun getirmiş. Sen böyle bir hukuk düzeni içinde batıda böyle bir şeye karsı değiliz ama bir şey alıyorsan tümüyle alacaksın.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz