"Büyük Anadolu yürüyüşü" Diyarbakır'da

Doğa Derneği'nin öncülüğünde başlatılan, "Anadolu'yu Vermeyeceğiz" sloganıyla düzenlenen ve Ankara'da son bulacak yürüyüşün Hasankeyf'te

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ilısu Barajı'nın yapımına karşı olmadıklarını, Türkiye'nin neresinde olursa olsun doğayı, biyolojik çeşitliliği ortadan kaldırdığına inandıkları hidroelektrik santrallerine, karşı olduklarını söyledi.

Doğa Derneği'nin öncülüğünde başlatılan, ''Anadolu'yu Vermeyeceğiz'' sloganıyla düzenlenen ve Ankara'da son bulacak yürüyüşün Hasankeyf koluna destek vermek amacıyla Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti lokalinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve çeşitli sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.

Reklam
Reklam

Baydemir, toplantıda yaptığı konuşmada, 10 nisanda dünya ekolojik mücadeleler tarihinde önemli bir adım atıldığını, Hasankeyf'ten Ankara'ya, Mezopotamya Kervanının yola koyulduğunu, derviş misali 40 gün 40 gece yol yürüyeceklerini söyledi.

Sadece Hasankeyf'ten değil, Antalya, Artvin, İzmir, Bodrum, İstanbul, Batı Karadeniz, Avanos, Anadolu'nun 10 farklı kolundan Ankara'ya bir yürüyüşün olduğunu kaydeden Baydemir, şöyle dedi:

''Büyük ekolojik yürüyüşçüleri Ankara'da olacaklar. Büyük yürüyüşü başlatan insanlar ne istiyor? Bizler ne istiyoruz? Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'nın geri çekilmesini istiyoruz. Çünkü bu tasarı yasalaşırsa tüm akarsuların satılması anlamına geliyor. 4 bini bulan HES'lerin, barajların ve bütün insanlığın ortak varlığı olan Hasankeyf'in üzerindeki Ilısu Barajı'nın durdurulmasını, dağları yok edecek olan 40 binin üzerindeki maden ruhsatının iptal edilmesini, Akkuyu Nükleer Santrali ve nükleer enerji projelerinin durdurulmasını ve doğa üzerinde yok edici etkileri olan tüm faaliyet ve düzenlemelerin durdurulmasını istiyoruz.''

Reklam
Reklam

Baydemir, Hasankeyf'ten gelecek kervanı 16 Nisanda Diyarbakır'da karşılayacaklarını ve çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini aktardı.

Bir gazetecinin; ''Hasankeyf ilçesinde bilirkişi heyetinin incelemesi oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Baydemir, hükümetin gereksiz bir inatlaşma içerisine girdiğini savundu.

Baydemir, şöyle konuştu:

''Ilısu Barajı'nın inşasının ülke ekonomisine katacağı katkı süresinin, en iyi ihtimalle teknolojinin çok iyi kullanılmasıyla 50 ile 60 yıldır. İnsanlığın ortak mirası olan Hasankeyf'in ülke ve bölge ekonomisine sunabileceği katkı bu dünya ve insanlık var oldukçadır. Hasankeyf'in tarihi doğasının ve açığa çıkarılmamış olan zenginliğinin bir turizm potansiyeli olarak ele alındığında bölge ekonomisine sunacağı katkının haddi hesabı yoktur. Ama aynı zamanda bu maddi değerle ölçülebilecek bir nesne değildir. Turizm ve turizm potansiyelinin açığa çıkarılması aynı zamanda kültürler, inançlar, kimlikler arasında bir barış köprüsüdür. Bu nedenle biz bu projenin durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Bu inancımız 1996 yılından bu yanadır. Kesintisiz bir çabanın içerisindeyiz. Eğer bu çaba olmasaydı Hasankeyf yok olurdu. Bu çabalar mutlaka başarıya ulaşacaktır. Hasankeyf boğulmayacaktır. Ne kadar güçlü bir kamuoyu oluşursa o kadar etkin bir sonuca ulaşırız. Karşı çıkmış olduğumuz sadece Ilısu Barajı değildir. Bu baraj gibi Türkiye'nin batı, kuzey yakasında yine tarihi, doğayı, biyolojik çeşitliği ortadan kaldıracak bütün HES'lere karşıyız. Bunun için de büyük Anadolu yürüyüşü gerçekleştiriliyor. Biz de buna güç ve destek vermeye çalışıyoruz.''

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz