"Darbe soruşturması acıları dindirmese de ülke geleceğine ışık tutacak"

Malatya ve Elazığ'daki cezaevlerinde 1980 darbe sürecinde 8 yıl işkence gören Şerif Yıldız, darbe soruşturmasının...

Malatya ve Elazığ'daki cezaevlerinde 1980 darbe sürecinde 8 yıl işkence gören Şerif Yıldız, darbe soruşturmasının ülkenin geleceğine ışık tutacağını söyledi. "İki eski generalin bu saatten sonra asılması kimsenin yüreğini soğutmaz." diyen Yıldız, "Ama bundan sonra darbeye kalkışanlara set olacaktır." ifadesini kullandı.

12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davada 12 Nisan'da ilk duruşma yapılacak. Sıkıyönetim sırasında farklı gerekçeler öne sürülerek cezaevlerinde tutulan darbe mağdurları 32 yıl sonra, toplumun kamplara bölündüğü, kardeşin kardeşe düşman olduğu karanlık günlerin soruşturulmasının sevincini yaşıyor.

Reklam
Reklam

Darbe döneminde 8 yıl Malatya ve Elazığ'daki cezaevlerinde hapsedilen, iki kişiyi öldürmek suçlamasıyla girdiği demir parmaklıklar ardından beraat ederek çıkan Şerif Yıldız da 12 Eylül mağdurlarından. 1978 yılında Malatya Ülkü Ocakları başkanıyken tutuklanan, gökyüzünü bir daha 1985 yılında gören Yıldız, "Hiçbir insana reva görülmeyecek işkencelere maruz kaldık. Hak aramak gibi bir şey fiilen mümkün olmadığı gibi fikren de imkansızdı. Darbeciler, sürekli bir ezme ve yok etme politikası içindeydi." dedi. 12 Eylül öncesi ülkede ortaya çıkan kaosun sistemli bir çalışmanın ürünü olduğunun altını çizen Yıldız, şunları anlattı: "Geliştirilen olaylarla darbeye zemin hazırlamıştır. Cezaevinde yanımda 2 tane genç asıldı. Rahmetli Cengiz Baktemur'u asılmadan birkaç saat önce ziyaret ettim. Son dini vecibelerini biz yaptırdık. Sonra bizi yan odaya aldılar. İpin çekildiği anlara canlı canlı şahit olduk. Celalettin Can gibi sadece trafik kazasına karışmış insanı asmak bilmiyorum adaletin ne kadar tecellisidir."

Reklam
Reklam

"ÖĞRETMEN OLMAMA 10 GÜN VARDI"

Öğretmen olmasına 10 gün varken mahkum edildiğini anlatan Yıldız, şöyle devam etti: "Hapse girmeden eğitim enstitüsünde okuyordum. 10 gün vardı öğretmen olmama. Beni Malatya'da gerçekleşen iki cinayetle ilgili aldılar. 8 yıl sonunda dışarı çıkarken iki cinayetten de beraat ettim. Devletin resmi olarak kurduğu ülkü ocakları başkanlığı nedeniyle illegal gibi göstererek, benim de bu sözde örgütü sevk ve idare etmekten 13 yıl 4 ay boyunca adli kontrol altında tutuldum. Ömür boyunca tüm kamu hizmetinde çalışma ve tüm haklardan men edilme cezası aldım. Bir ehliyet dahi alamıyordum. 4.5 yıllık mahkumken 2 Şubat 1982 yılında Elazığ'dan Malatya'ya getirildim. Hayal bile edilemeyecek işkenceye tabi tutuldum. Bizden 2 ay önce getirilen Mehmet Kazgan ve Aydın Demirkol hayatını kaybetti. Bunları tekrar gözümüzün önüne getirmek insana azap verici geliyor."

Darbe soruşturmasının yanan yürekleri soğutmasa da Türkiye'nin geleceğine ışık tutacağına inandığını vurgulayan Yıldız, önceki yıl yapılan referandum öncesi 'hayır' için çalışanların, oylama sonrası yeni haklardan yararlanmak için herkesten önce girişimde bulunmasını 'yüzsüzlük' olarak nitelendirdi. "Referandum öncesi bu olayı 'gülünç, aldatmaca' olarak nitelendirenler, bu işin bir istismar olduğunu söyleyenlerin bu iddianame kabul edildikten sonra şu toplumdan bir özür dilemeleri gerekir" diyen Yıldız, "Referandum öncesi 'hayır' oyu toplamak için çığırtkanlık yapanların oylama sonrası yaşanan bu güzel gelişmelerden yararlanmak için herkesten önce davranmalarını da yüzsüzlük olarak görüyorum. Hele 12 Eylül mağdurları içinde bir gününü dahi nezarethanede geçirmemiş insanların sanki darbe tanklarının üzerinden geçmiş gibi şov yapması da olayın farklı bir boyutudur. Umarım bu iddianame neticesinde, (ceza verilir ya da verilmez bu hukuksal boyutu) ben inanıyorum ki bu kadar mazlumun ahını alan dönemin idarecileri insanlara haksız yere yaşatılan acıların vicdan azabını çekeceklerdir. İki generalin bu saatten sonra asılması bile kimsenin yüreğini soğutmaz ama herkesin bir gün hesap verebileceği noktası çok önemlidir. Başkalarına haksız yere yaşatılan acıların cezasız kalmayacağını görmek güzel ve sevindirici bir gelişmedir. Umarım herkes bundan ders çıkarır ve ülkemiz 32 yıl önceki dönemi bir daha yaşamaz." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz