"Doktor sülüklere" yurt dışından büyük talep

ABD ve Avrupa'da tamamlayıcı tedavi yöntemi, Rusya'da güzellik uzmanlarının ''ameliyatsız kozmetik'' amaçlı kullandığı, Türkiye'de ise bazı üniversite hastanelerinde mikro cerrahide tercih edilen sülük, yurt dışından büyük talep görüyor.

Dünyadaki 7 tıbbi sülük üretim merkezinden biri olan İzmir'deki Tıbbi Sülük Üretim Merkezi'nde, laboratuvar ortamında yılda üretilen 100 bin sülüğün yaklaşık 80 bini ihraç ediliyor.

Tıbbi Sülük Üretim Merkezi'nin yöneticisi Ali Adalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sülüklerin medikal alandaki ilk kliniğinin, yaklaşık 2500 yıl önce kurulduğunu belirterek, mikro cerrahide ve plastik cerrahide tedavi edilecek bölgede küçük bir ısırıkla işe koyulan bu küçük omurgasız hayvanların kanı emerken salgıladığı enzimler sayesinde vücudun kan dolaşımını sağladığını anlattı.

Mikro cerrahi uzmanlarınca ''maden'' olarak tasvir edilen, İngilizlerin ''canlı eczane'' adını taktıkları sülüğün, günümüzde birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirten Adalı, ''Tıbbi sülüklerin tedavi edici özellikleri kan emilirken vücuda verilen salgıda gizlidir. Bu salgı, 100'ün üzerinde biyoaktif madde içermektedir. Bu maddeler, kanın pıhtılaşmasını engelleyici, oluşmuş pıhtıyı eritici, ağrı kesici, mikrop öldürücü, tansiyon dengeleyici, kas gevşetici, bağışıklık sistemini düzenleyici ve stres giderici etkilere sahiptir. Bu salgı ayrıca sinir hücreleri ve liflerin tamir edilmesini de hızlandırır'' diye konuştu.

Adalı, yurt dışında sülüğün güçlü antioksidan etkisi nedeniyle koruyucu tıpta da kullanıldığını belirterek, ''Yılda bir defa yapılan sülük tedavisi, o yıl içinde enfeksiyonlar başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu etki göstermektedir'' dedi.

KULLANILDIĞI YERLER
Türkiye'de tıbbi sülük üreten tek firma olduklarını belirten Adalı, sülüklerin laboratuvar koşullarında gözetim altında yetiştirildiğini bildirdi.

Yılda ortalama 100 bin adet sülük yetiştirdiklerini ve Türkiye'ye ve yurt dışına sattıklarını anlatan Adalı, üretilen sülüğün yüzde 20-25'inin Türkiye'de satıldığını belirtti.

Adalı, sülüğün tedavi amaçlı kullanıldığı hastalıkları şöyle sıraladı:

'Sülük, atardamar ve toplardamar tıkanıklıkları başta olmak üzere birçok dolaşım sistemi hastalığı, varis, iltihaplı ve iltihapsız eklem romatizmaları, iktidarsızlık, cinsel güç arttırıcı etki (afrodizyak), üreme organı rahatsızlıkları ve kısırlık, epilepsi çeşitleri, yumuşak doku romatizmaları, felç, kısmi felç, sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları, hemoroid, göz tansiyonu (glokom) ve buna bağlı görme kayıpları, migren ve her türlü baş ağrısı, yüksek tansiyon, troide bağlı şişmanlık, hormonel bozukluklar ve buna bağlı şişmanlık, sivilce, irin,astım ve bronşial hastalıklar, yanık vakaları, iyileşmeyen yaralar ve ameliyat izleri, kangren, meniere hastalığı ve bazı işitme kayıplarında başarıyla kullanılmaktadır. Sülük ayrıca ortopedi ve rekonstrüktif cerrahi kapsamında, kangren, gelişmekte olan, kopan organ tamirlerinde de tüm dünyada yaygın biçimde kullanılmaktadır.''

Adalı, yetiştirdikleri sülükleri Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre, İngiltere, Yunanistan, Ukrayna, Rusya, Güney Kore ve İsrail'e ihraç ettiklerini bildirerek, ''Üretim merkezini, Almanya'dan gelen talep üzerine 10 yıl önce kurdum. Dünyada 7 tane tıbbi sülük üreten firma var'' dedi.

''AKUPUNKTUR TEDAVİSİNİ BİLE YENİ YENİ KABULLENMEYE BAŞLADIK''
Türkiye'de sülüğün ''koca karı ilacı'' mantığı ile kullanıldığını, bunun önüne geçmeye ve insanları bilinçli olarak sülük kullanımına yönlendirmeye çalıştıklarını anlatan Adalı, ''Sülük tedavisi yurt dışında üniversitelerde tıp eğitimi aldıktan sonra ilgili branş derslerinde eğitim verilerek, fizyoterapist sertifikası veriliyor. Yani sülük tedavisi uzmanı oluyor. Türkiye'de üniversitelerde böyle bir eğitim yok. Biz akupunktur tedavisini bile yeni yeni kabullenmeye başladık. Bazı şeyler bizim ülkemizde geç oluyor'' diye konuştu.

Tıbbi sülüklerin, sanıldığı gibi kirli kanı emerek tedavi yapmadıklarını, tedavi edici özelliğin kanın alınmasında değil, kan emilirken vücuda verilen salgıda gizli olduğunu vurgulayan Adalı, şu bilgileri verdi.

''Halk arasında şu yanlış biliniyor. 'Sülük kirli kanı emer ve tedavi eder.' Aslında böyle bir şey yok. Sülüğün besin ihtiyacı kandır, kanla beslenir, ama vücudunda bulunan 150'nin üzerinden biyo aktif enzim vardır. Bu enzimleri hastanın kanını emerken zerk eder. Tedavi bu enzimlerle gerçekleşir. Sülük kendi karnını doyurmaya baktığı için tedavi 15 dakika ile 1 saat aralığında sürer. Sülük, karnı doyunca kendiliğinden bırakır. Sülük, bir kere kullanıldıktan sonra tıbbi atık haline gelir, çamaşır suyu ya da alkolle yok edilmesi gerekir. Bir kere kullanılan sülüğün, kül veya tuz ile kusturularak, tekrar kullanılması çok yanlıştır.''

''TÜRKİYE'DE DE YASAL OLMASI İÇİN HALKTAN DA TALEP VAR''
İnsanlığın tekrar doğal tedavilere yönelmesinin, dünyada ve Türkiye'de tıbbi sülük tedavisinin eski popülaritesini tekrar yakalamasını sağladığını belirten Adalı, Amerikan İlaç ve Gıda Dairesinin (FDA) 2004 yılında tedavi amaçlı tıbbi sülük kullanımına onay verdiğini ve Avrupa'daki gibi sülüğün eczanelerde satılmasının önünü açtığını, Sağlık Bakanlığının da 2007 yılında tıbbi sülük tedavisinin tamamlayıcı tedavi olarak sadece yataklı hastanelerde kullanılmasına onay verdiğini anlattı.

Ali Adalı, Türkiye'de yurt dışında sülük tedavisi eğitimi alan ve bunu uygulayan doktorlar bulunduğunu ifade ederek, başka bazı ülkelerde muayenehanelerde sülük tedavisi uygulanabildiğini, ancak Türkiye'de yasal olarak bunun mümkün olmadığını söyledi.

Adalı, ''Türkiye'de de yasal olması için halktan da talep var. Sülük tedavisinin ispatlanmış bir yan etkisi yok. Uzman doktorlar tarafından yapıldığında çok iyi sonuçlar alınıyor. Ege, Cerrahpaşa, Pamukkale, 9 Eylül tıp fakültelerinde plastik cerrahlar sülüğü kullanıyorlar'' dedi.

''AMELİYATSIZ KOZMETİK''
Ali Adalı, Rus güzellik uzmanlarının, ''ameliyatsız kozmetik'' diye bilinen doğal tedaviyle, sülükleri güzelleşmede kullandıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

''Çok eski ve hızla yarar gösteren bu yöntem uzun yılların tecrübeleriyle ortaya çıkmıştır. Sülükler yüz bölgesinde tetikleyici noktalara konulduğunda gençleştirici ve canlandırıcı etkiler gösterir. Tiroid bezinin eş zamanlı çalışmasını hızlandırır, kronik yaraların ve rahatsızlıkların (sinüs iltihapları, siyah noktalar, bademcik iltihapları, kulak iltihapları, deri iltihapları, deri üzerindeki lekeler ve kırışıklıkları) hızla iyileşmesini sağlar, beyindeki kan akışını hızlandırır, horlama tedavilerinde ve sigaranın ciltteki etkilerinin tedavilerinde kullanılır.''

Sülüklerin ısırdığı zaman bıraktıkları yara izlerinin 7 ila 10 gün arasında kaybolduğunu belirten Adalı, sülüğün gençleştirme etkisi ve insan derisindeki kan akışının hızlanmasının ise 4-6 hafta arasında gerçekleştiğini bildirdi.

Adalı, İstanbul'da Mısır Çarşısı, Eminönü, İzmir'de Hisarönü, Ankara'da balık pazarında hatta pazar yerlerinde pet şişelerle sülük satışının yapıldığını belirterek, ''Bu konuda uzman olmayan yerlerden sülük alınmasında sülük kaynaklı enfeksiyonların artmasına neden olmaktadır. Kliniklerin veya kişilerin bu sülükleri dikkatsizce kullanmaları bilinen ve bilinmeyen enfeksiyonlar kapma ihtimali açısından büyük risk taşımaktadır'' dedi.

''S**ÜLÜK ÇOK HASSAS BİR TEDAVİ YÖNTEMİ''**
Sülük, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ile

Ortopedi ve Travmatoloji

bölümlerinde kullanılıyor.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bölümü yetkilileri, çok hassas bir tedavi yöntemi olarak sülüğün, pozitif bilimle kanıtlanmamış bir sürü kullanım alanı olduğunu söyledi.

Pozitif bilimin kabul ettiği sülüğün kullanım alanlarının, çok kısıtlı olduğunu ifade eden yetkililer, sülüğün genellikle mikro cerrahide kullanıldığını bildirdi.

Sülüğün, özellikle küçük uzuv kopmalarında, parmak ucu, parmağın üçüncü boğumundan itibaren kopan durumlarda kullanıldığını belirten yetkililer, kişilerin evlerinde sülük kullanımının çok büyük sakıncaları olduğunu, steril koşullarda uygulanmayan sülüğün enfeksiyon oluşturabildiğini, kanama yapabildiğini vurguladı.