Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Konferans Salonunda, Şahinbey Kaymakamlığı tarafından "Şahinbey Kültür ve Edebiyat Günleri" programı kapsamında, "Dünü ve Bugünü İtibariyle Gaziantep'te Edebiyat ve Edebiyat Çalışmaları" konulu panel düzenlendi.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan, Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın ve çok sayıda öğretim elamanı ve öğrencinin katıldığı panelin başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Koruk yaparken; Doç. Dr. Halil İbrahim Yakar, Yazar Reşit Güngör Kalkan ve Gazeteci-Yazar Ahmet Aslan panelist olarak katıldılar.
Panelin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, "Şahinbey Kültür ve Edebiyat Günleri" kapsamında Üniversitemizde gerçekleştirilen bu panelden duyduğu memnuniyeti belirterek, okuma alışkanlığının kazandırılması için ilkokuldan başlayarak her türlü yayının okunmasının kişiyi yeni ufuklara yönlendireceğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Koruk, gelişmişliğin sadece ekonomiyle anılmasının çok büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Prof. Dr. Koruk, "Gelişen dünyada, büyüyen ve gelişen bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve toplumundan bahsedilecekse ekonomik ve siyasi gelişmelerin yanına mutlaka kültürel gelişmeyi de koymak lazım. İnsanlığa kültür anlamında, medeniyet algılaması anlamında mutlaka bir şeyler katmak lazım. Yoksa içi boş bir zenginlikten bahsedilebilir" diyerek, bunun da gerçek bir gelişme ve büyüme olamayacağını söyledi.
Antep'te tespit edilen 10 sözlük yazarı olduğunu Söyleyen Doç. Dr. Halil İbrahim Yakar, "Arapça - Türkçe, Farsça Türkçe ve Arapça - Farsça - Türkçe, toplam 33 sözlük yazarından 10 tanesinin Antep'ten olması çok önemli. Ülkemizin sınırlarını göz önüne getirdiğimizde Güneyde Araplar, Doğuda İranlılar var. Sanki Antep kendini Arapça ve Farsçadan korumak istercesine bir durum söz konusu. Yine yaptığımız çalışmalar sonucunda dile dair bu şehirde çok önemli eserleri görüyoruz. Ömer Asım Aksoy, Mütercim Asım bunlardan yalnızca bir kaçı. Buradan hareketle, şehirde dil alanında bir alt yapının olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
"Yazı dili ile konuşma dili arasında en önemli fark duygulardır" diyen Reşit Güngör Kalkan, "Duygularını yazılı olarak ifade etmek isteyen, eserlerini vermek isteyen Antepli yazarlar kendilerini bu görev konusunda zorunluluk hissiyle donatmışlar. Bu toplumda hepimiz oğullar ve kızlar olarak dünyaya geldik. Yaşamış olduğumuz şehirde bir yerlilik bilinci oluşturup bu doğrultuda hayatiyetimizi devam ettirebiliriz" diyerek, ayrıca bir şehirde yaşıyor olmak bir medeniyete tanıklık etmek anlamına da gelir şeklinde konuştu.
Gaziantepli Ülkü Tamer'in yaşam hikayesinden kesitler sunan Gazeteci-Yazar Ahmet Arslan, Ülkü Tamer'in Antep'i her zaman çok samimi ve güzel bir şekilde anlattığını söyledi. Arslan, "O'nun gözünde Antep dünyanın en güzel resmidir. Antep'i betimlerken Ülkü Tamer hep bunu söyler. Yahya Kemal'in nasıl İstanbul'u varsa İstanbul Yahya Kemal'e ilham vermişse, Bekir Yıldız'ın nasıl Urfası varsa ve burası Bekir Yıldız'a ilham vermişse Ülkü Tamer'in de Antep'i vardır ve Antep her zaman Ülkü Tamer'e ilham vermiştir" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz