Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, güçlü şirketlerin, güçlü sermaye ile olacağını, güçlü olmanın gerçekten reel faktörleri dikkate alan bir yönetimle olacağını belirterek, "Güçlü şirketin, güçlü sermaye, reel faktörleri dikkate alan yönetim ve etkin bir denetimle olacağını belirterek, "Bütün bunların var olması güçlü bir ekonomiyi oluşturur. Güçlü ekonomi de güçlü Türkiye'yi oluşturur. Bizim hedefimiz bu alanda Türkiye'yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke haline getirmektir" dedi.
Yazıcı, İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTİCÜ) Eminönü Yerleşkesi'nde düzenlenen "Yeni Türk Ticaret Kanunu"nun Mükellefe Etkileri" konulu konferansta yaptığı konuşmada, bugünün Dünya Kadınlar günü olduğunu anımsatarak, bütün kadınların gününü kutladığını ve başarılar dilediğini söyledi.
Bakan Yazıcı, Türk tarihine bu perspektifle bakıldığında, dünyadaki ilk kadın örgütünün Türk tarihi içerisinde yer aldığını dile getirerek, Ahilik Teşkilatı çerçevesinde Kadınlar Birliğinin 1600'lü yıllarda kurulduğunu ve bu örgütün dünyadaki ilk kadın örgütü olduğunun da yüksek sesle her yerde dillendirilmesi gerektiğini söyledi.
Dünyanın çok büyük bir hızla değişimi ve dönüşümü yaşadığını dile getiren Yazıcı, bugün yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu'nun 55 yaşında olduğunu anımsattı.
Bakan Yazıcı, bu 55 yıl içerisinde hemen her şeyin değiştiğini ifade ederek, anlayışların, devlet yapılarının değiştiğini, birey ve tüketici haklarının önem kazandığını kaydederek, bütün bu değişimlerin ticaret alanını da etkilediğini, ticaretin enstrümanlarının farklılaştığını, büyük bir hızla rekabetçi bir şekilde malların, insan hareketlerinin hız kazanarak devam ettiğini söyledi.
Ticaretin insanın herhalde tükettiğinden fazla ürettiği günden bugüne kadar var olduğunu belirten Yazıcı, en çok yasal düzenlemelerin de ticaret ve üretim ile ilgili yapıldığını tahmin ettiğini bildirdi.
Yazıcı, yeni Türk Ticaret Kanununa ilişkin bütün ihtiyaçlar dikkate alınarak 2000'li yıllarda çalışılmaya başlanıldığını, 11 yıl süren çalışma sonucu hazırlanan taslağın TBMM'de tüm partilerin mutabakatıyla yasalaştığını ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe gireceğini hatırlatarak, şunları ifade etti:
"Bir defa şunun altını çizmek istiyorum. Herhangi bir alana ilişkin yapılan yasal düzenleme mutlaka o alandaki sorunları gidermeye, o alanda iştigal eden insanların hareket alanını genişletmeye, kolaylaştırmaya, daha doğrusu, güven oluşturmaya yöneliktir. Güven kavramı önemli. O halde ekonomik ve ticari faaliyet çerçevesinde konuya baktığımızda gerek tüccar gerek sanayici gerek esnafın işini yaparken mutlaka güven duyarak işini yapması gerekir. Komplikasyonlardan uzak, onun tek derdi ürettiğinin kalitesi, rekabet gücünün artışı olması lazım. Ticaret Kanunu'nda bu perspektifle konuya yaklaşıyoruz.
Güçlü şirketler var. Güçlü şirket nasıl olur? Güçlü sermaye ile olur. Güçlü, gerçekten reel faktörleri dikkate alan bir yönetimle olur. Güçlü şirket işlemlerin denetimi, bilançoların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının biliniyor olması dolayısıyla etkin bir denetimle olur. Bütün bunların var olması güçlü bir ekonomiyi oluşturur. Güçlü ekonomi de güçlü Türkiye'yi oluşturur. Bizim hedefimiz bu alanda Türkiye'yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke halinde getirmektir. Aynı zamanda ticaretin en güvenli şekilde yapıldığı bir ülke haline getirmek istiyoruz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz