İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Biliyoruz ki hiçbir görev, hiçbir makam ve mevki kimseye baki değildir. Öyleyse evrensel değerler doğrultusunda halka hesap veren, açık, şeffaf bir yönetimi sergilemek durumundayız" dedi.
Şahin, Türk Dünyası Belediyeler Birliğinin 3. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, yerel yönetimlerin kamu yönetimi içindeki ağırlığının bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de ve Türk dünyasında da yükselen bir trend olarak sürekli arttığını söyledi.
Türkiye nüfusunun 1924 yılında yüzde 85'i köylerde, kırsalda yaşarken, bugün Türkiye'de yaklaşık olarak nüfusun yüzde 80'inin şehirlerde yaşadığını ifade eden Şahin, herkesin değişime ayak uydurmak durumunda olduğunu vurguladı.
Şahin, Türkiye olarak bu değişimler kapsamında kamu yönetiminde çok kapsamlı reform çalışmalarını yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini anlattı.
Yerel yönetimlerin mali kaynaklarının arttırılmasının hükümet tarafından sürekli bir hedef olarak görüldüğünü ve bu konuda çıkardıkları kanunlarla yerel yönetimlerin mali kapasitelerinin önemli oranda arttırıldığını ifade eden Şahin, "Bu kapsamda yerel yönetimlerimize 2002 yılında 5 milyar liranın altında bir kaynak aktarılırken, 2010 yılında 20 milyarı aşan, 20,5 milyar mertebesinde bir kaynak transferi sağlanabilmiştir" dedi.
İdris Naim Şahin, yönetimin başındaki kişiler olarak ülke farkı gözetmeksizin herkesin temel amacının halkların hayatını kolaylaştırmak, huzur, güvenlik ve refah içinde yaşamalarını sağlamak olduğunu, devletler ve tüm kamu kurumları olarak varlık sebepleri ve amaçlarının sadece halka hizmet olduğunu kaydetti.
Belediyecilik anlayışlarının stratejik yönetim ve planlamayı da esas aldığını vurgulayan Şahin, bir şehrin geleceği konusunda olaylara göre değişen ilkelerden uzak, ayak üstü ve acele verilen kararlardan kaçınılması gerektiği konusunda anlayış birliğine sahip olduklarını söyledi.
Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Şehirlerle ilgili yapılacak stratejik nitelikli yatırım, ihale, çevre düzeni planı, imar düzenlemesi, personel istihdamı, borçlanma gibi önemli konularda geniş bir danışma ve istişare mekanizmasını oluşturmamız gerekli. Kamuoyunda yeterince tartışılmadan ve ilgili kesimlerin görüşleri alınmadan verilen kararlar her zaman sıkıntı yaratmakta ve yönetime olan güveni ister istemez zedelemektedir. Bu sebeple önemli kararları alırken, stratejik planlara ve yıllık çalışma programlarına uygunluk ile finansman açısından titizlikle inceleme yapılmalı, ilgili kesimlerin görüşleri paylaşılmalıdır."
Hükümet olarak yerel yönetimleri demokrasinin okulu olarak gördüklerini söyleyen Şahin, sözlerin şöyle sürdürdü:
"Biliyoruz ki hiçbir görev, hiçbir makam ve mevki kimseye baki değildir. Öyleyse evrensel değerler doğrultusunda halka hesap veren, açık, şeffaf bir yönetimi sergilemek durumundayız. Katılımcı demokrasinin olmazsa olmaz şartı olan halkın yönetime katılmasını en geniş şekliyle hayata geçirmek durumundayız. Kaynakların etkili ve verimli kullanımı ile demokrasi kültürünün ülkemizde geliştirilmesi ve kökleşmesi açısından katılım mekanizmalarını sürekli çalıştırmalıyız. Denetim komisyonlarının ve denetim elemanlarının yapacakları denetimlerde her türlü kolaylığı göstermeli ve önerilerini ön yargısız olarak değerlendirmeliyiz. Mahalli idareler anlayışındaki dönüşümler ışığında kaynak veya yetkiyi kullananları mutlaka başka bir kurum veya kişiye hesap vermesini demokratik yönetimin zorunlu bir unsuru olarak görmekteyiz. Yine yerel yönetimlerle ilgili her konuda ister mevzuat ister istişare olsun yardımcı olabileceğimiz her hususta ekibimizle birlikte bakanlık olarak hemen yanı başınızda olduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz