"HSYK ve Anayasa Mahkemesi değişmeseydi bu günkü kararlar alınamazdı"

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 12 Eylül'de yapılan referandumun ardından HSYK...

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 12 Eylül'de yapılan referandumun ardından HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değiştirilmemiş olsaydı bu günkü olayların yaşanmayacağını iddia etti.
Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Adana’ya gelen Deniz Baykal, basın mensuplarının İlker Başbuğ’un tutuklanmasına yönelik sorularını cevapladı. Türkiye'de çok ciddi bir yargı sorunu yaşandığını iddia eden Baykal, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Yüce Divan’da yargılanması gerektiğini savundu.
Baykal, eğer yapılan son referandumda HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değiştirilmemiş olsaydı bu olayların yaşanmayacağını iddia etti. Bu değişiklikler yapılmasaydı Deniz Feneri'nde tahliyelerin söz konusu olamayacağını ileri süren Bakal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Referandumda bu değişiklikler olmasaydı özel yetkili mahkemeler diye bir hukuk ötesi yargılama mekanizması, sıkıyönetim tedbiri, olağanüstü hal durumu, Türkiye'nin ileri demokrasiye geçtiği söylenen bir dönemde uygulanıyor olmasaydı tüm bu olaylar yaşanır mıydı? Eğer, HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değişmeseydi, elinizi vicdanınıza koyduğunuzda söyleyiniz; 'Deniz Feneri' tahliyeleri olur muydu? Hukuk kaygısı, yanlış ve ihlalleri ortaya koyma gayreti içindeki bir çabayla tüm bunların izah edilmesi mümkün mü?"

Reklam
Reklam

"DAVALAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİ"
Türkiye'de yaşanan sorunun teröre ya da darbeye karşı tedbir alma ihtiyacından kaynaklanan bir sorun olmanın ötesine geçtiğini ifade eden Baykal, terör ve darbeye karşı tedbir almanın önemli bir konu olduğunu, ancak yaşanan sorunun bu anlayıştan kaynaklandığını kabul etmenin mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye'de bugün görülen davaların hukuki değil, siyasi davalar olarak hatırlanacağını dile getiren Baykal, yaşanılan sürecin yargı süreci değil siyasi bir süreç olduğunu savundu.
Yargı kararına saygı göstermek ve anlamak, işlerine gelse de gelmese de 'yargının gereğidir' diye verilen kararları günlük siyasi tartışmanın dışında tutmanın temel kural olduğunu belirten Baykal, şöyle konuştu: “Ama bunu söylemenin mümkün olduğunu düşünmüyorum artık. Acı, çok acı bir olay. Gücü yeten, istediğini elde edebiliyorsa önünüze gelen davaların hemen arkasında 'Acaba bunda birisinin parmağı var mı?' diye düşünürsünüz.”
Yıllarca Türkiye'ye hizmet vermiş insanların, bugün suçlamaların hedefinde yer aldığına dikkat çeken Baykal, bunun da ülkedeki hukuk ve adaleti çok ciddi bir şekilde tahrip ettiğini, adalete olan güveni ciddi bir şekilde sarstığını öne sürdü. Böylesi olayların geçmişte de yaşandığını hatırlatan Baykal, “O dönemde yaşanan olayların 21. yüzyılın Türkiye'sinde tekrar edilmesini kabul etmek mümkün değil. Yassıada Mahkemesi, hukukun yüz akı bir uygulama olmadığından hiç şüphe yok. Orası, siyasi bir mahkemeydi. Şimdi kalkıp 1960'lara geri mi döneceğiz?" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"BAŞBUĞ YÜCE DİVAN'DA YARGILANMALI"
İlker Başbuğ’un Anayasa'da yapılan düzenlemelere göre Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini dile getiren Baykal bunun gerekçesini de şöyle açıkladı: “Anayasa'da genelkurmay başkanlarının eski ya da yeni görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanması öngörülüyor. Özel yetkili mahkemeleri bu kapsam içine sokamazsınız. ‘Darbe yapmak genelkurmay başkanının görevi değildir, o yüzden onu darbe yapıyor iddiasıyla onu yargılayacaksak özel yetkili mahkemede yargılayalım’ deniliyor. Yolsuzluk yapmak bir bakanın görevi mi? Bakan yolsuzluk yaparken, görevinden dolayı suç işledi diye Yüce Divan'da yargılanıyor. Oradaki görev de, bulunduğu konumun ona sağladığı yetki, imkan, güç, kudret ve otoriteyi görevinin gerçekten gereği için değil de, kendi çıkarı için yolsuzluk ya da darbe yapmak için kullandığı anda o işte görev suçu işlemiş olabilir. Eğer, o noktadaki imkanlarını kullanarak suçu işlemişse yargılayacağınız yer Yüce Divan'dır. Bu çok açık ve net.”
Deniz Baykal, Adana'ya gelişinde, Şakirpaşa Havaaalanı'nda kalabalık partili tarafından karşılandı. Partililer Baykal'a sevgi gösterilerinde bulundu. Partililerin yoğun ilgisi nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşayan Baykal, ezilme tehlikesi atlattı. Konvoy eşliğinde HiltonSA Adana Oteli'ne geçen Baykal, burada da partililerle sohbet etti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz