Cavlı, yaptığı açıklamada, 1958 yılında İngiliz iktisatçı William Philips'in, "Philips Eğrisi" olarak nitelendirdiği enflasyon ile işsizlik arasındaki ilişkiyi bir model olarak kabul ettiğini, bu modellemeyle iki önemli sonucun ortaya konulduğunu belirtti.
Bu modelin, işsizlik ile enflasyon arasında ters orantılı bir ilişkiyi esas aldığını ifade eden Cavlı, "Yani hem enflasyon hem de işsizliği aynı anda düşürmek veya yükseltmek mümkün değil. İşsizliği düşürmek istiyorsanız enflasyona, enflasyonu düşürmek istiyorsanız işsizliğe göz yumarsınız" dedi.
Bu ilişkinin sadece istisnai olarak kısa vadede geçerli olduğunu belirten Cavlı, şunları kaydetti:
"Yani kısa vadede işsizliği aşağı düşürmek için bir miktar enflasyona katlanmak, sorunun çözümüne bir katkısı olmaz. Böyle dönemlerde enflasyon yukarı çıktıkça artan enflasyon çıktığı yerde kalacak, belki kısa vadede işsizlik bir miktar azalacak gibi görünecek, ancak bir süre sonra işsizlik yeniden artacak. Sonunda hem işsizlik hem de enflasyon yukarılara tırmanmış olacak.
Bu tezler hala savunuluyor. Birçok ülke bu tez üzerinden enflasyon hedeflemesi modelini uyguluyor. İstihdamı umursamıyor. İşsizlik sorununu bir türlü çözemiyor. Bu tür ülkeler, bu model nedeniyle, paranın ve fiyatın istikrarını aramaktan başka bir gaye edinmez. İnsanların geçim derdini değil, genel olarak ülkelerin iktisadi istikrarını önemserler."
Bu modelin yetersiz olduğuna işaret eden Cavlı, bu model ile ekonominin bazı sahalarının hasta edildiğini ifade etti.
Ilımlı enflasyonun piyasaları canlandırmasının kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Cavlı, şöyle devam etti:
"Enflasyona sebep olan unsurların sebebini bilmek burada önemli. Kira, elektrik, petrol, gıda, hizmetler sektöründeki enflasyon yıkıcıdır. Yani temel maddelerde oluşan kademeli enflasyon yıkıcıdır, fiyat ve para istikrarını bozar.
Kontrolü kolay olan maddelerde ise ılımlı enflasyon işsizliği azaltır. Kullanımı zorunlu olan ve temel maddelerin üretimini artırmak enflasyonu düşürüp, işsizliği azaltacaktır. Özel üretim maddelerinin teşviki enflasyonu düşürür. Philips Eğrisi bana göre, bu hususu ihmal etmiş, görememiştir.
Tüketici eğitimine toplumun ihtiyacı hızla artmaktadır. Tüketicilere piyasadaki tüketim maddeleri hakkında bilgilendirme metotları uygulanmalı. Bu sosyolojik, tıbbi ve gıda kaliteleri bilgisidir.
Kısacası, ısmarlama modelleri terk etmeli. İnsan gücü planlaması bütün iktisadi sahada yapılmalı. Unutulmamalı ki; işsizlik, suç oranını artırır.
İşsizlik, insanı güvensizleştirir. İşsize güven vermeli. İşsizlik hastalıktır. Tıbbi müdahale gibi tedavi gerekir. İşsizlik bütün dünyada kapıları çalıyor. İş kapıları açmak gerekirken, kapılar kapatılıyor. Mesleki eğitim işsizliği azaltır, ama çok yetersizdir. Üretimi artırmadan işsizlik azaltılamaz. İşsizliği devletin yükü olmaktan kurtarmak lazım. İşsizlerin milli gelirden aldığı hiçbir pay yok, ne de işsizin milli gelire katkısı söz konusu edilebilir."