"İzdivaç programları kadınlarla ilgili yanlış imaj oluşturuyor"

Gazi Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazime Tomris Yalçınkaya,...

Gazi Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazime Tomris Yalçınkaya, izdivaç programlarının, kadınlarla ilgili yanlış bir algılama oluşturduğunu söyledi. Bu programlarda kadınların sürekli ‘Araban var mı?’, ‘Evin var mı?’ gibi sorular yönelttiğini belirten Yalçınkaya, “Böyle kadınlar çıkarsa, istenen şeyler de o tip şeylermiş gibi gözüküyor. Her kadın sadece para mı düşünüyor?” diye sordu.

Gazi Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazime Tomris Yalçınkaya, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na yaptığı açıklamada, pek çok yapımda kadınlara yönelik olumsuz bir imaj oluşturulduğu, aile yapısına zarar verildiğini belirtti.

Reklam
Reklam

İzdivaç programlarını örnek gösteren Yalçınkaya, “İzdivaç programlarında kadın açısından da erkek açısından da aile yapısını rencide edici şeyler yaşanıyor. ‘Araban var mı?’, ‘Evin var mı?’, ‘Paran var mı?’ Böyle kadınlar çıkarsa, istenen şeyler de o tip şeylermiş gibi gözüküyor. Çok çirkin konuşmalar geçebiliyor. Birçok insan oturup seyrediyor, sanki tiyatroymuş gibi. Ancak orada yaşanan bir de gerçeklik var. Kadınlarla ilgili yanlış bir imaj oluşturuluyor. İzdivaç programlarının aile yapısına zararı olduğunu düşünüyorum.“ dedi.

“YETİŞEN ÇOCUKLARIN KADINA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRİYOR”

Bu tür programların yetişen çocukların kadına bakış açısını da değiştirdiğini kaydeden Yalçınkaya, şöyle devam etti: “Oysa kadın profilimiz öyle değil ki. Her kadın sadece para mı düşünüyor, ev mi düşünüyor veya rahatını mı düşünüyor? Bunu herkes, hem kadın hem erkek ister; genel anlamda bakarsınız. Ancak orada çok çirkin şeyler yaşanıyor. Yok beğendim, yok beğenmedim, yol elektrik aldım, yok almadım. Çok maddesel...”

Reklam
Reklam

“İNSANLARIN ACILARINDAN KAYNAKLANAN ŞEYLERE GÜLMEK DE BENİ RAHATSIZ EDİYOR”

Dizi ve filmlerdeki kadına yönelik şiddeti de eleştiren Yalçınkaya, “İnsanların acılarından kaynaklanan şeylere gülmek beni rahatsız ediyor. Orada bir sahne yaşanıyor. Siz onun film olduğunu düşünüyorsunuz fakat sonuçta onu yaşayan çok insan var. Bu şekilde dayak sahnesi vermeye gerek yok. Bazı filmlerde, insanlara şeytani düşünebilecekleri noktada yol gösterici şeyler bile var.” diye konuştu.

“TOPLUMDA SUÇ İŞLENİYORSA ALT YAPISINDA TELEVİZYONUN ÇOK ETKİSİ VAR”

“İlle de böyle filmler mi çekilmesi gerekiyor?” diye soran Yalçınkaya, işlenen suçların alt yapısında televizyonun de etkisinin olduğunu söyledi. Yalçınkaya, “Niye BBC’de böyle programlar verilmiyor da hep aile programları veriliyor. Sabah programını açtığınızda insanlara bir çiçek nasıl yetiştirilir, onu anlatıyor. Biz sadece Anadolu’ya veriyoruz. Sanki yalnızca çiftçimiz ilgili. Hal bu ki bizim şehirlerimizde insanlar önce kendisini düzeltsinler.” dedi.

Reklam
Reklam

“ BİR İNCELEME YAPIP, RTÜK’E DE YAZI GÖNDERECEĞİZ”

Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak bir inceleme yapacaklarını kaydeden Yalçınkaya, bu tür programları bir ay düzenli olarak takip edeceklerini ve buna göre de bir rapor hazırlayacaklarını aktardı. Yalçınkaya, “Günü, saati, söylenen sözler… Bir belgeleme yapılacak. Ardından RTÜK’e de konuyla ilgili bir yazı göndereceğiz.” açıklamasını yaptı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz