"Kamu kurumlarının tek yanlı mahkeme gibi karar vermesi mağdur ediyor"

Mevcut yasaların, kamu kurumlarına mahkeme kararı gibi kişi ve kuruluşlar aleyhine hüküm verme yetkisi tanıması vatandaşları mağdur ediyor. Mahkeme kararı olmaksızın hiç kimseden para tahsilatı yapılamayacağını belirten hukukçular, buna rağmen hakkında mahkeme kararı olmamasına rağmen insanlara icra işlemleri yapıldığına dikkat çekti.
Samsun Barosu avukatlarından Şenocak Hukuk Bürosu sahibi Avukat F. Cem Şenocak, “Türkiye’de kamu kurumlarının tek yanlı iradeleri ile kişi ve kuruluşlar üzerinde aldıkları kararların pek çoğu mahkemeler tarafından iptal edilmektedir. Bu durum, kamu kurumlarının tek yanlı iradeleri ile aldıkları pek çok kararda objektif olamadıklarını ve hukuka uygun hareket edemediklerini göstermektedir.” dedi.
Kamu kurumlarının mahkemeler gibi hareket ettiğini dile getiren Avukat Şenocak, bu çarpıklığın da mevcut yasalardan kaynaklandığını belirtti. Avukat Şenocak, “Örneğin Sosyal Güvenlik Kurumları, tek yanlı iradeleri ile herhangi bir işveren hakkında pirim tahakkuk ettirebilmekte, idari para cezası verebilmekte, eczacılarda olduğu gibi ilaç satım sözleşmelerini 2 yıl süre ile iptal edebilmekte ya da alacak tahakkuk ettirebilmektedir. Yine vergi daireleri de mükellefler hakkında tek yanlı irade ile idari para cezası, vergi cezası ya da vergi alacağı tahakkuk ettirebilmektedir. Bu gibi durumlarda haklarında kamu borcu tahakkuk ettirilen kişi ve kuruluşlar bu kamu borçlarının iptali için dava açabilmektedirler. Ancak davaların açılması kamu borçlarının tahsilini engellememektedir. Tahsilatın durması için mahkemeler tarafından tedbir kararı verilmesi gerekmektedir. Mahkemelerin tedbir kararı vermemeleri halinde, haklarında kamu borcu tahakkuk ettirilmiş olan kişi ve kuruluşlar dava devam ederken dava konusu yaptıkları kamu borçlarını ödemek zorunda kalmaktadırlar.” diye konuştu.
Bu uygulamaların özellikle ticaret alanında faaliyette bulunan kişi ve kuruluşları canlarından bezdirdiğini vurgulayan Şenocak, “Ancak toplumumuzdaki kamu kurumlarına olan saygı, bu memnuniyetsizliklerin şiddetli bir şekilde dışa vurulmasını engellemektedir. Esasında kamu kurumları tarafından tahakkuk ettirilmiş olan kamu borçlarının iptali için dava açılması, tahakkuk ettirilmiş olan kamu borçlarının tahsilini doğrudan durdurmalıdır. Kamu borçları, ancak Mahkeme tarafından kamu kurumlarının haklı bulunmaları halinde tahsil edilebilmelidir. Şayet tahakkuk ettirilmiş olan kamu borcunun iptali için belirli bir süre içinde dava açılmaz ise kamu borcunun varlığı kesinleşmeli ve bu aşamadan sonra tahsil edilebilmelidir." açıklamasını yaptı.
"Uygulamada pek çok kişi ve kuruluş dava açtıklarında kamu borçlarının tahsilini önlemek için tedbir kararı alamamakta ve dava devam ederken haklarında tahakkuk ettirilmiş olan kamu borçlarını ödemektedirler." diyen Şenocak, dava konusu yapanların dava devam ederken ödedikleri bu kamu borcunun Mahkeme Kararı ile iptal edilmesi halinde, ödemiş oldukları parayı geri aldıklarının altını çizdi. Şenocak, kamu kurumlarının uygulamalarının durdurulamaması neticesinde hacze maruz kalan kuruluşların iflas etmelerine yol açtığını kaydetti. Şenocak, "Dava neticesinde kamu borcu iptal edilse de artık kişi ve kuruluşlar eski durumlarına geri dönememektedirler. Yapılması gereken iş, bütün dünyada kabul gören genel hukuk kuralları gereğince artık eskimiş ve kamu kurumlarını koruma maksadı ile yürürlükte olan yasal mevzuatı, bireyi esas alan yasal mevzuat ile değiştirmekten ibarettir.” diye konuştu.