"PKK Silah Bırakmada Kararlı Olmalı, Devlet Çözüm Için Cesur Adımlar Atmalı"

Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par), PKK'nın silah bırakma konusunda kararlı olması, devletin ise Kürt sorununun çözümü için bir an önce kapsamlı, cesur adımlar atması gerektiğini bildirdi. Hak-Par, 27 Ekim-4 Kasım 2013 tarihleri arasında yaptığı 'Özgürlük ve Barış Yürüyüşü' sırasında dağıttığı bildiriyi açıkladı. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nde yazılı tüm hakların bu ülkede eksiksiz gerçekleşmesini istediklerinin vurgulandığı açıklamada, Avrupa Birliği standartlarında çağdaş, ileri bir demokrasiyi savundukları ifade edildi. AB üyeliği için gerekli reformların bir an önce tamamlanmasının istendiği açıklamada, sorunların barışçı ve uygarca yöntemlerle çözülmesi dile getirildi.Bu sorunların başında Kürt sorununun geldiği kaydedilen açıklamada, "Kürt sorunu böylesine çağdaş hukuka uygun, eşitlikçi, barışçı bir yöntemle çözülmediği için bu ülkenin halkları çok büyük bedeller ödedi. Son olarak 30-40 yıllık bir çatışma döneminden geçtik. Ancak, baskı ve yok sayma gibi, şiddet ve savaşın da çözüm olmadığı bir kez daha görüldü. Bu nedenle bir süreden beri silahlar yeniden susmuş ve toplum barışçı bir çözüm arıyor. Bu fırsat da kaçmamalı. PKK silah bırakma konusunda kararlı olmalı, devlet ise Kürt sorununun çözümü için bir an önce kapsamlı, cesur adımlar atmalı. Biz Hak-Par olarak bu sorunun eşitlik temelinde çözümünden yanayız. Bunun biçimi tüm dünyada federasyondur. Federasyon bölünme değil, bir arada, barış içinde özgürce yaşamanın biçimidir. Bunun için, 12 Eylül cunta Anayasası bir an önce kaldırılıp gerçekten demokratik, sivil bir anayasa yapılmalı. Yeni bir vatandaşlık tanımı benimsenmeli, anadilde eğitime, yerinden yönetime olanak veren bir sistem benimsenmeli ve tüm yasalar buna uygun biçimde demokratikleştirilmeli." denildi. Hak-Par olarak ülkenin diğer bir önemli sorunu olan Alevi sorununun da yine eşitlik ve adalet temelinde çözümünden yana olduklarının belirtildiği açıklamada, bunun yolunun ise Alevilerin inançlarına ilişkin meşru taleplerinin kabul edilmesi olduğu ifade edildi. "İnanç alanı tüm yurttaşlar için özgürleşmeli; devlet ne kimseye inancından dolayı baskı yapmalı, ne de imtiyaz tanımalı." denilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi: "Bu iki önemli sorunumuzun çözümü ülkeye barış getirecek ve demokrasinin standartlarını yükseltecektir. Barış ortamı ülkemizin diğer önemli sorunlarının çözümü için de uygun bir ortam yaratacaktır. Kaynaklar çatışmaya değil, yeni iş alanları açmaya; eğitime, sağlığa, konuta ve benzer yapıcı alanlara yönelecek, ülke gerçekten çağ atlayacaktır. Bunun için kavgaya, şiddete değil, yeni bir anlayışa ve değişime ihtiyaç var. Biz değişimin partisiyiz. Bu ülkenin özgürlük ve barış isteyen, değişim isteyen tüm kadınları ve erkekleri, bunun için el ele verelim, kaderimizi değiştirelim.