"Sorun, Dershaneler Değil Okul Ve Eğitim Sistemidir"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Meclis Üyesi ve BTSO Eğitim Komisyonu ve Komitesi Üyesi Murat Aydın, sorunun dershaneler değil, okullar ve eğitim sistemi olduğunu söyledi. BTSO Eğitim Komisyonu üyeleri Sedat Baydar ve Özer Dağlaroğlu ile birlikte dershane tartışmalarını değerlendiren Murat Aydın, "Aslında sorun dershane sorunu değil, dershaneyi bu kadar önemli ve vazgeçilmez kılan okullarımızın ve eğitim sistemimizin sorunudur. Dershaneler sebep değil sonuçtur. Sektörü iyileştirmeden, sebepleri bertaraf etmeden sonuçları ortadan kaldırmak hayat bulacak akılcı bir çözüm şekli değildir." dedi. Bursa’da 144 dershanenin hizmet verdiğini anlatan Aydın, bu kurumlardan sadece 4 ya da 5’inin okula dönüştürülmeye uygun olduğunu dile getirdi. 140 dershanenin fiziki şartları itibari uygun olmadığını hatırlatan Aydın şunları kaydetti: "Orta ve düşük gelirli ailelerin ellerinden eğitimde fırsat eşitliği alınmış olacaktır. Eğitimimiz bir bilinmeze daha sürüklenecektir. 140 dershanede öğretmenler, memurlar hizmetliler, güvenlikçilerden müteşekkil binlere varan çalışan var. Öncelikle istihdam kaybı ortaya çıkacaktır. Personel tazminatları nasıl karşılanacaktır? Binalarla ilgili kiralardan kaynaklanan geleceği olmayan sözleşe tazminatları ortaya çıkacaktır. Şirketler kapanacağından mali kayıplar telafi edilemeyecektir. Şunu herkes kesin olarak biliyor ki liselere ve üniversiteye yerleştirmede sınav olduğu sürece ek derse olan ihtiyaç bitmeyecektir. Dershanelerin tabelalarını indirerek görünmez olması sorunu çözmeyecektir. Başka bir boyuta ve ortama taşıyacaktır."Milli Eğitim Bakanlığı’nın asli görevi olan okulların eğitim ortamlarını çağdaş seviyeye çıkarmak sorumluluğuna odaklanması gerektiğini dile getiren BTSO Meclis Üyesi Murat Aydın, "Bakanlığın eksikliğini telafi eden kurumları yok saymakla sorunu ortadan kaldırmak mümkün değildir. Nitekim, 1970’lerden bu yana 40 yılı aşkın süreden beri Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin yaptığı, okul standartlarında iyileştirmeler yapmak yerine, sınavların sayısı, hangi yaş grubuna yapılacağı, sınavın ismi değişikliklerle, problemin özüne inmeyen, şekilsel çareler aramaktadır. Yapılan esasa değil usule yönelik çözüm arayışlarıdır. Dershanelerin kapatılması veya dönüştürülmesi bu eksiklikleri kısmen de olsa gideren kurumlara tavır takınmak, esas problemi göz ardı edip, çözümden uzaklaşmaktır." diye konuştu.