"S&P'yle sözleşmeyi her an bitirebiliriz"

Başbakan Yardımcısı Babacan, "S&P'yle sözleşmeyi bitirmeyi gerekirse her an yapabiliriz. Bugün için kararımız yok ama ileride her an yapabiliriz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Paris'te CNBC-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım'ın sorularını yanıtladı.

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un (S&P) Türkiye'nin kredi notununun görünümünü düşürmesi sonrasındaki tartışmaları yorumlayan Babacan, S&P'yle her an sözleşmenin bitebileceği sinyalini verdi.

Babacan, "S&P'yle sözleşmeyi bitirmeyi gerekirse her an yapabiliriz. Bugün için kararımız yok ama ileride her an yapabiliriz. Fitch'le sözleşmemiz yok" dedi.

Yerli kredi derecelendirme kuruluşu tartışmasıyla ilgili değerlendirme yapan Babacan, "Yasal altyapımız hazır. Kredi derecelendirme kuruluşları için en önemlisi kendi kredibiliteleri bunun için zamana ihtiyaç var. Türkiye'de henüz yeni başlayan şirketlerin daha da yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Bu kuruluşların Türk bankalarını derecelendirmesi için zaman gerekecektir. Herhangi bir kuruluş not verebilir ama onun ağırlığı nedir. Zaman gerekecektir ama bugünden başlamak lazım. Biz ne dersek diyelim yatırımcıların değerlendirmesi önemli olacaktır. G20'nin de gündem maddesi bu. Derecelendirme kuruluşlarına bağımlılık nasıl azaltılmalı, bu G20'nin kararıdır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'YUNANİSTAN'IN ETKİSİ ÇOK SINIRLI OLUR'
'Yunanistan'la ilgili Türkiye'nin B planı var mı' sorusunu yanıtlayan Başbakan Yardımcısı şunları kaydetti: "Yunanistan'ın Euro'dan çıkışı ile ilgili planlardan söz etmek riskli. Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkarılmasının pratiğini düşününce çok ciddi sosyal dengesizliklere yol açacak bir operasyon. Dünya için maliyetinin 1 trilyon Euro olacağından bahsediliyor. Yunanistan'ın çıkışı noktasına kesinlikle gelinmemeli. Ne yapıp edip, Yunanistan'a destek verilmeli. Bu Avrupa'nın istikrarı için önemli. Çıkış olursa AB ülkeleri önce etkilenir. AB'nin geneli olumsuz etkilenir. Çöküş olursa dünyadaki bütün ülkeler az ya da çok bundan etkilenir. Biz krize sağlam bir bankacılık yapısıyla girdik. Türkiye üzerindeki etkisi sınırlı olur. Asll korkması gereken başka ülkeler var, onların dikkatli olması gerekir. Yunanistan endişeleri dolaylı olarak piyasalarımızı etkiledi. Doğrudan bir bağımız yok. Bazı ülkeler için çöküş doğrudan maliyet getirecek, bizim için dolaylı etki olur. Çok sınırlı olur. Temellerimiz oldukça güçlü."

Reklam
Reklam

Hükümetin büyüme tahmininin yüzde 4 olduğunu hatırlatan Babacan, bir değişiklik düşünmediklerini ifade etti.

'DAHA ÇOK ZAM, DAHA ÇOK VERGİ DEMEK'
Toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili konuşan Babacan, "Memur maaşlarının yıllık ödemesi 100 milyar lira tutuyor. Biz bunu vergilerden ödüyoruz. Bütçe dengelerini sıkıştıracak noktaya gelirse, bu işin sonu daha yüksek vergi toplamaya gider. Burada adaleti sağlamak gerekiyor. Kimse devleti daha fazla borç batağını sürükleme pahasına bizden adım istememeli. Yüzde 1 zammın 1 milyar TL maliyeti var. Biz bütçe çerçevesinde kalarak makro dengeleri bozmayacak bir teklif verdik" dedi.

'YAPILAN HAMLELER İLGİ ÇEKİYOR'
Türkiye'nin OECD Dönem Başkanı olmasıyla ilgili konuşan Babacan "Türkiye en baştan beri OECD'nin üyesi. Türkiye'yi listelerde hep en sonda görmeye alışmışız. Son yıllarda yapılan hamleler, makro ekonomik denge dünyanın pek çok bölgesinde ilgi çekiyor. Ekim ayında adaylığımızı koyduktan hemen sonra üye ülkelerin desteğiyle seçildik. En son Özal döneminde Türkiye dönem başkanlığı yapmış. OECD'nin geneline bakıldığında pek iç açığı olmayan bir tablo var" dedi.

Reklam
Reklam

Fransa'da yeni hükümetin kurulmasının daha yeni gerçekleştiğini hatırlatan Babacan, "Olumlu sinyaller alıyoruz. Türkiye'yle ilişikileri daha iyiye götürmek isteyen bir hükümet olacak" diye konuştu.

BABACAN, ''MEMUR MAAŞ ÖDEMESİ YILLIK 100 MİLYAR LİRA TUTUYOR''
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, memur maaşları ödemesinin yıllık 100 milyar lira tuttuğunu ve memur maaşlarına verilecek her yüzde 1'lik zammın bütçeye 1 milyar lira ilave yük getirdiğini belirterek, ''Şimdi eğer bütçe dengelerimizi sıkıştıracak bir noktaya gelirse bu iş (memura yapılacak zam), dönüp dolaşıp tekrar daha yüksek vergi toplamaya gider bu işin sonu'' dedi.

Kendi başkanlığında toplanan OECD Bakanlar Konseyi Toplantısı için Fransa'da bulunan Başbakan Yardımcısı Babacan, CNBC-e televizyonunda katıldığı
bir programda soruları yanıtladı.

Memurların toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Babacan, bütçede şu anda memur maaşlarının yıllık ödemesinin 100 milyar lira tuttuğunu söyledi.

74 milyon vatandaştan toplanan vergilerden 3 milyon memurun maaşının ödendiğine dikkati çeken Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:

Reklam
Reklam

''Şimdi eğer bütçe dengelerimizi sıkıştıracak bir noktaya gelirse bu iş (memura yapılacak zam), dönüp dolaşıp tekrar daha yüksek vergi toplamaya gider bu işin sonu. Memura daha fazla maaş ödemek için, bizim 74 milyondan daha fazla vergi almamız gerekecek. Burada da kuşkusuz adaleti sağlamamız gerekir. Biz eskisi gibi para basmıyoruz. Yani Merkez Bankamız eskisi gibi para basmıyor. (Varsın bütçe açığımız artsın, onu da biz gideririz, borçlanarak kapatırız) böyle bir şey yok. Kimse kusura bakmasın. Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devletini daha fazla borç batağına sürükleme pahasına bir adım atmaya zorlamamalı. Bunları istememeli bizden. Dolayısıyla bir denge içerisinde gitmemiz lazım.

Bugün memur maaşlarımıza vereceğimiz her bir yüzde 1'lik zam 1 milyar lira, eski eski parayla 1 katrilyon lira bütçeye ilave yük getiriyor. Dolayısıyla bunu nereden karşılayacağız, bu paralar nereden sağlanacak? Bunu da herkesin düşünmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin bu hesabı yapması lazım. Dolayısıyla biz hükümet olarak bütçe çerçevesinde mümkün olduğunca kalarak ve makro dengelerimizi bozmayacak bir teklif verdiğimizi düşünüyoruz. Tabii şimdi konu hakem heyetindedir, hakem heyetinin de bir hafta süresi var, hep beraber sonuçlarını göreceğiz.''

Reklam
Reklam