"Trafik Kuralları Herkes Için Eşit Uygulanmalı, Kimseye Muafiyet Tanınmamalı"

Milletvekillerinin haklarını düzenleyen yasa teklifiyle gündeme gelen 'vekillerin araçlarına trafikte ceza kesilmemesi'yle ilgili uyarı geldi. '4.Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyum Sonuç Bildirgesi'nde, trafik kurallarının herkes için eşit bir şekilde uygulanması, hiç kimseye muafiyet tanınmaması gerektiği vurgulandı. Özellikle şehir içi ulaşım altyapısında çevre ve insan sağlığına daha fazla önem verilerek toplu taşıma ağırlıklı ve yaya ile bisiklet öncelikli projeler hayata geçirilmesi istendi.

Türkiye, karayolu trafik güvenliğinin sağlanabilmesi amacıyla ilgili ve sorumlu kuruluşların yürütmekte olduğu önlem ve çalışmaların yanı sıra bu alanda faaliyet göstermekte olan kamu ve özel sektör kuruluşları, meslek örgütleri ile üniversite mensuplarının bilimsel çalışmalarının karşılıklı olarak paylaşıldığı '4. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyum'un sonuç bildirgesi açıklandı. Trafik güvenliği konusunun sürekli gündemde tutulması ve eylem planının yürütülmesi için siyasi destek yanında, yürütülecek faaliyetler için ilgili kurum ve kuruluşlara daha fazla mali destek sağlanmasının da zorunlu olduğu vurgulandı.

KARA YOLLARINDA AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ KULLANILMALI

2013-2014 yıllarının 'emniyet kemeri ve hız kontrolü yılları' olarak kabul edildiğinin hatırlatıldığı bildiride, bu bağlamda, sürücülerde algılanan yakalanma riskinin artırılması amacıyla emniyet kemeri ile aşırı ve uygun olmayan hız konularında denetimlerin sıklaştırılması ve süreklilik arz etmesi istendi.

Trafik elektronik denetleme sistemlerinin (TEDES), trafik kural ihlallerinin tespit edilmesi ve önlenmesi konularında etkinliğinin kanıtlandığının ifade edildiği bildiride, "Bu sistemlerin şehirler arası kara yollarında da ihtiyaç duyulan yerlerde en kısa zamanda kurularak etkin olarak kullanımı sağlanmalıdır. Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte dünyada uygulamaları gittikçe artan Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS), tüm kara yolu kullanıcıları açısından kara yolu trafik güvenliğini artırmak adına çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Kara yolu trafik güvenliğinin sağlanmasında Akıllı Ulaşım Sistemleri kapsamındaki modern uygulamalar yürürlüğe konulmalıdır." denildi.

TRAFİK KAZA İSTATİSTİKLERİ AB VE ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUN TOPLANMALI

Avrupa Birliği ve uluslararası standartlara uygun olarak kaza sonrası 30 günlük tedavi süreci takip edilerek istatistiksel verilerin toplanması amacıyla Trafik Hizmetleri Başkanlığınca yapılan çalışmanın sonlandırıldığı ve 01.01.2013 tarihinden itibaren bu verilerin toplanmaya başlandığı dile getirildi. Bildiride, aynı şekilde jandarma sorumluluk alanında meydana gelen kazalarda yaralananların da 30 güne kadar takibi için bir çalışma yürütüldüğü ve bu çalışmanın da bir an önce sonuçlandırılması, ülke geneli trafik kaza istatistikleri AB ve uluslararası standartlara uygun olarak toplanması istendi.

Trafik güvenliğini sağlamaya yönelik, özellikle emniyet kemeri ve hız konularını içeren yasal düzenlemelerin zaman kaybedilmeden yapılması için bütün paydaşların yasama organlarını teşvik etme noktasında birlikte hareket etmesi talep edildi. Trafik kurallarının herkes için eşit bir şekilde uygulanması, hiç kimseye muafiyet tanınmaması gerektiği vurgulandı.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMDA YAYA İLE BİSİKLET ÖNCELİKLİ PROJELER HAYATA GEÇİRİLMELİ

Sempozyumda sunulan bildiriler, panelde yapılan tartışmalar sonucunda ortaya çıkan ve Sempozyum Düzenleme Kurulu tarafından açıklanan belli başlı görüş ve öneriler şunlar:

-Ülkemizde yük ve yolcu taşımacılığında çok büyük oranlarda kara yolları kullanılmaktadır. Ulaştırmada kara yollarına verilen ağırlığın kademeli olarak deniz ve su yolları, havayolları, boru hatları, raylı sistemler ve kombine taşımacılığına kaydırılarak yük ve yolcu taşımada bu sistemlerin kullanımı artırılmalıdır.

-Özellikle şehir içi ulaşım altyapısında çevre ve insan sağlığına daha fazla önem verilerek toplu taşıma ağırlıklı ve yaya ile bisiklet öncelikli projeler hayata geçirilmelidir.

-Mevcut durumda trafik güvenliğini tehlikeye düşürebilecek alanların iyileştirilmesi sağlanarak, şehir içi ve şehirler arası yolların tasarımları affedici ve kendini ifade eden yollar anlayışı doğrultusunda ele alınmalıdır.

TRAFİK GÜVENLİĞİ AÇISINDAN TEHLİKELİ ARAÇLAR TRAFİKTEN ÇEKİLMELİ

-Trafik güvenliği açısından büyük tehlike arz etmekte olan ekonomik ve teknik ömrünü tamamlamış olan araçların trafikten çekilmesi için yapılan düzenlemelere devam edilmelidir.

-Araçların ağırlık ve boyut kontrollerinin yapıldığı 'Yol Kenarı Denetim İstasyonları' yaygınlaştırılarak trafik zabıtası ile koordineli olarak denetimler yapılması uygulaması devam ettirilmelidir.

-Kara yollarını kullanan araçların teknik yönden sağlam ve kusursuz olmaları gerekmektedir. Ancak başta lastik tekerlekli traktörler olmak üzere çok sayıda araç periyodik teknik muayeneleri yaptırılmadan kullanılmaktadır. Bu konuda yapılan denetimler artırılarak, özellikle lastik tekerlekli traktör ve römorkların periyodik araç muayenelerini yapabilecek teknik özelliklere ve hareketliliğe sahip mobil istasyonlar yaygınlaştırılarak yerinde muayene yapma kapasitesi artırılmalıdır.

-Sürücü eğitimi ve sürücü belgesi sınavları konularının yeniden düzenlenmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığınca geniş çaplı çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar diğer kurumlarca da desteklenerek sürücü eğitim ve sınav sisteminin en kısa zamanda, güvenliği öncelik haline getirmiş ve gerekli sürücülük bilgi ve becerilerine sahip sürücüler yetiştirecek bir yapıya kavuşturulması sağlanmalıdır.

SÜRÜCÜLERE YETERLİ ORANDA İLK YARDIM EĞİTİMİ VERİLMELİ

-Trafik güvenliği konusunda farkındalığın artırılarak güvenlik odaklı bir trafik kültürü oluşturulması ve trafik kurallarına uyulması amacıyla ulusal ve uluslararası birçok kampanya ve proje yürütülmektedir. Bunlardan birisi olan ve Dünya Sağlık Örgütü koordinesinde yürütülen RS-10 Güvenli Yol Projesi Afyonkarahisar ilimizde başarılı bir şekilde devam etmekte ve uluslar arası en iyi örnek uygulamalar arasında gösterilmektedir. Emniyet kemeri kullanımı ve hız konularında duyarlılığın ve denetimlerin artırılmasını amaçlayan bu proje kademeli olarak ülke geneline yayılmalıdır.

-2013-2014'ün 'emniyet kemeri ve hız kontrolü yılları' ilan edilmesi doğrultusunda, ulusal seviyede bir farkındalık oluşturulabilmesi için bu alanlarda yürütülen kampanya ve projelere bütün paydaşlarca destek verilmeli ve kamuoyuna duyurulması sağlanmalıdır.

-Sürücü eğitim sistemi yapılandırılırken, kaza sonrası ilk yardım konusu üzerinde durularak bütün sürücü adaylarının yeterli oranda ilk yardım eğitimi almaları sağlanmalıdır.