"Türkiye Söz Konusu Olunca Terör Destekçileri Avrupa’da Bir Araya Geliyor"

Büyük Birlik Partisi (BBP) Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Döngel, Avrupa Parlamentosu çatısı altında başlayan sözde Kürt konferansına tepki gösterdi. Döngel, “Çeşitli konularda birleşemeyen gruplar ve kişiler, söz konusu Türkiye’nin bölünmesi olunca bir araya gelebiliyorlar.” dedi.

Hafta başında Avrupa Parlamentosu (AP) çatısı altında başlayan sözde Kürt konferansının dün ikinci oturumu yapıldığını anlatan Döngel, tepkisini şöyle dile getirdi: “Türkiye’nin dahili ve harici düşmanları AP çatısı altında bir araya gelerek Türkiye’ye karşı kinlerini kusup tehditler savurdular. Bu şer ittifakı içinde PKK’lı Zübeyir Aydar, PYD’nin başı Salih Müslim, İsrail Moche Dayan Araştırma Merkezi üyesi Ofra Bengo, Türkiye’de BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıkmasıyla tanınan AK Partili Galip Ensarioğlu, CHP’li Salih Fırat, gazeteci Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Nuray Mert, Oda TV davasından yargılanan Ahmet Şık ve Leyla Zana gibi isimler katıldı.”

Döngel, toplantıda terör örgütü kanadı, PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılmasını, terör örgütünün elebaşının serbest bırakılmasını, devletin bölücü başıyla müzakereye oturmasını, demokratik özerklik ve cezaevlerindeki KCK’lıların serbest bırakılmasının istendiğine dikkat çekti. Döngel, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Toplantıda Cengiz Çandar Türkiye’nin sınırlarını değiştirip, bölünmüş bir Türkiye haritası ortaya koyarak, ayrışmak için model ülkeler gösterdi. Toplantıda kendi devleti hakkında ileri geri konuşan ülkesini şikayet eden konuşmacılardan cesaret alan AP üyeleri de PKK övücülüğü yaparak Türkiye’ye karşı tehditler savurmaktan geri durmadılar. İsrailli konuşmacı da PKK’ya verdikleri destekleri sürdüreceklerini ifade ederek, İsrail’in güvenliği için bölgede bir Kürt devletinin kurulmasını istediklerini söyledi. Amaç bir olunca PKK’lısı, ulusalcısı, DPI’cısı, PYD’cisi, Hrıstiyanı, Yahudisi Türkiye düşmanlığı yapmak için bir çatı altında toplanabiliyorlar. Kiliselerini, Sinegoglarını bile paylaşamayanlar amaç Türk ve İslam düşmanlığı olunca iç düşmanlarımızla kenetlenebiliyorlar.”

“Türkiye ve Türk-İslam düşmanlıkları tescillenmiş olanlara sözüm yok ama bu AKP’li ve CHP’li vekillerin orada ne işi vardı?” diyen Döngel, sözlerine şöyle devam etti: “Bunlar sadece kendilerini mi temsil etmek için mi yoksa temsil ettikleri bir grup adına bu toplantıya katılmışlardır? Bugün 9. Haçlı seferi Hristiyan-Yahudi ittifakıyla Türkiye’deki bölücü odaklar ve PKK terörü üzerinden yürütülmektedir. Şu gerçek bilinmelidir ki bu coğrafyada yaşamak isteyen herkes Türkiye Cumhuriyeti devletini korumaya karşı sorumluluk hissetmelidir. Bu coğrafya bize kalan en büyük mirastır. Bu mirası korumak hem milli hem dini hem de tarihi bir vazifedir. Unutmamalıyız ki devletin varlığı ve devamlılığı için İstiklal, hürriyet, bağımsızlık ve hükümranlık şarttır. Bu umdeleri koruyacak en önemli refleks güvenliktir. Bunlardan herhangi birisi tartışmaya açılır veya zafiyet gösterilirse devletin varlığı tehlikeye düşer.”

Türkiye, teröre destek veren, uluslararası katılım sağlanan hem de AP çatısı altında yapılan bu tür toplantılara kayıtsız kalmamasını isteyen Döngel, “Diplomatik girişimlerde bulunmalıdır. Onun içindir ki TBMM’de grubu bulunan partiler bu yapı ve oluşumların tarihi ve yayılmacı heveslerini kırmak için Parlamento çatısı altındaki iş birlikçileri BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını mutlaka kaldırmalıdırlar. AB kararları, Kopenhag Kriterleri ve uluslar arası içtihatlar ortadayken acaba birileri ne der, denmemeli ve bazı çevrelerin hayali karanlık senaryoları dikkate alınmamalıdır.” dedi.