"Türkiye’de diyabetli hasta sayısı yüzde 100 arttı"

Türkiye Diyabet Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Türkiye’de diyabetin son 10 yılda yüzde 100 arttığına dikkat çekerek, “2010 yılında ulaşmış olduğumuz rakamlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2025 yılında ulaşılacağını düşündüğü rakamların çok üstünde.” dedi.
Sağlık Bakanlığı, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısı ile bir program düzenledi. Konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin katıldığı toplantıda konuşan Türkiye Diyabet Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Türkiye’de 10 milyonun üzerinde diyabetli ya da diyabet riski altında olan insan bulunduğunu kaydetti. Yılmaz, “Son 10 yılda diyabet yüzde 100 bir artış gösterdi.” dedi.
Bu oranın dünya ortalamasının üzerinde olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bizim 2010 yılında ulaşmış olduğumuz bu rakamlar Dünya Sağlık Örgütü’nün 2025 yılında ulaşılacağını düşündüğü rakamların çok üstünde.” diye konuştu. Diyabetin 21. yüzyılın getirdiği yeni hayat modelinden kaynaklanan bir hastalık olduğunu kaydeden Yılmaz, “Hareketsiz bir yaşam, bilgisayarların- televizyonların başında geçen uzun saatler, fast food, hızlı yeme, stresli yaşam… Bunlar son 10 yılda müthiş bir ivme kazandırdı.” dedi.
Koruyucu programların önemine dikkat çeken Yılmaz, bu kapsamda da önemli bir çok adım atıldığını, 36 yıllık meslek hayatında ilk kez karanlık tablo çizmediği bir dünya diyabet gününü kutladığını söyledi.

“BEL ÇEVRESİ 90 SANTİMETRE OLAN BİR KADIN TOPLULUĞUNA SAHİBİZ”
Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Aytekin Oğuz, konuşmasında diyabetin özellikle bel çevresinin kalınlığı ile ilişkisine dikkat çekti. Konuşmasında bazı istatistiki bilgilere yer veren Oğuz, “Türkiye’de bel çevremiz acaba kaç santimetre? Erkeklerde 91.71, kadınlarda 90.7 santimetre. Arada istatistiksel olarak anlamlı bir fark yok. Bel çevresinin ortalaması 90 santimetre olan bir kadın topluluğuna sahip bir ülkede diyabetin artışı kaçınılmaz olacaktır.” şeklinde konuştu.

DİYABET VE OBEZİTE, ZAMANA YAYILI OLARAK İNSAN HAYATINI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Eski Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve Adana Milletvekili Necdet Ünüvar da diyabet-obezite gibi hastalıkların deprem gibi bir anda insanları yok etmediğine dikkat çekti. Ünüvar, “Daha çok zamana ve sürece yayılı olarak insan hayatını olumsuz yönde etkiliyor.” dedi.
Diyabet ve obezitenin Türkiye’nin gayrısafi yurt içi hasılasını yüzde 1 ila 5’i oranında etkilediğini aktaran Ünüvar, “Bunun iş gücü kaybı gibi indirekt maliyetleri de var.” diye konuştu.
Diyabet ve obezitenin önlenmesinde sadece bir bakanlığı sorumlu tutmanın büyük bir insafsızlık olacağını söyleyen Ünüvar, “Milli Eğitim Bakanlığı’nı, belediyeleri, meslek örgütlerini, üniversiteleri, sivil toplum kuruluşlarını, vatandaşın kendisini de olayın içinde katmamız gerekiyor.” dedi.
Fotoğrafların insanlara çok şey anlattığını söyleyen Ünüvar, “Kendi ilkokul, ortaokul veya lise çağımızdaki fotoğraflarımızı bir köşeye koysak; yanı başına da çocuklarımızın, torunlarımızın ilköğretimdeki veya ortaöğretimdeki fotoğraflarını koysak, ne kadar belirgin bir farkın olduğunu göreceğiz. İlkokul çağımızdaki fotoğraf ile çocuklarımızın fotoğrafları arasındaki fark ne ise; korkarım ki çocuklarımız bizim yaşlarımıza geldiği zaman da diyabetle, obeziteyle o denli daha fazla uğraşmak zorunda kalacak.” şeklinde konuştu.