"Yılmaz'ı 'topal ördek' yapmayız"

Devlet Bakanı Babacan, sermaye girişine kontrolün devam edeceğini belirterek, "Türkiye'nin etrafına yüksek duvar örmeyiz" dedi.

Babacan, MB'nin yeni başkanını açıklamanın Durmuş Yılmaz'ı 'topal ördek' durumuna düşüreceğini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, Dünya Ekonomik Forumu'nun yapıldığı Davos'ta NTV/CNBC-e ortak yayınında soruları yanıtladı.

Babacan şunları söyledi: "İlk katıldığım Davos toplantıları 10 yıl önceydi. Bu yıl ağırlıklı olarak ekonomik sorunların işlendiği bir Davos görüyoruz. Siyasi konular geri planda. Değişen dünya dengeleri Davos toplantılarının ana teması. Türkiye'de bir kriz olmadığı için Türkiye olumlu örneklerden biri olarak geçiyor. Biz bütün oturumlarda Türkiye'nin yaptıklarını anlatıyoruz, neler yapılması gerektiğini ortaya koyuyoruz. Büyüme olağanüstü bütçe açıklarıyla sağlanmış suni büyüme oranları. Gelişmiş ülkelerin devletlerinin ne yapacağı büyük önem taşıyacak. Bütün yük merkez bankalarının sırtında gözüküyor. Sorun derinleşirse Türkiye'ye yansıması daha farklı olur. Dünyada bir likidite bolluğu var. Türkiye aslında sermaye akımlarına ihtiyacı olan bir ülke. Kendi tasarruflarımız yüksek büyüme oranlarına ulaşılması için yeterli değil. Aslında bütün uygulamalarımız uzun vadeyi destekleyici yönde uygulamalar. Sermaye hareketlerine Türkiye'yi kapatmak değil, sermaye girişinin devamını sağlamak. Kasım'dan bugüne kadar önemli miktarda risk olarak görülen sermaye Türkiye'den çıktı. Girenlere bakınca daha kalıcı cinsten olduğunu tahmin ediyoruz. Bir sermaye hareketine sıcak para demek için çıkış tarihine bakmak lazım. Biz 'her an her şey olabilir' gibi bir belirsizlik ortamına sürüklemek istemiyoruz. Bir süre durup tedbirlerin neticesini görmemiz gerekiyor. Şimdi durup yapılanların sonucunu izleme zamanı.

Reklam
Reklam

Bütçe gelişmeleri son derece olumlu. Bütün dünyada genişleme varken, sıkılaştırıcı bir döneme girmiştik. 2011'de yapılacak bazı harcamaları biz 2010 yılına kaydırdık. Önemli olan burada yıl sonu hedefidir. Maliye politikası açısından oldukça sıkı bir noktadayız. Daha da sıkılaşacak. Davos'ta yüzde 2.8 bütçe açığı deyince 'bunu nasıl yapıyorsunuz' diyorlar. Türkiye'nin yapmış olduğu yapısal reformlar burada çok önemli.

Türkiye sermaye hareketlerinin açık olduğu bir ülke. Sermaye girişinin çıkışının serbest olduğu bir ülke. Yakından izleme anlamındaki kontrol devam edecek. Ama kısıtlama, yasaklama, Türkiye'nin etrafına yüksek duvar örücü bir yaklaşım kesinlikle olmaz. Uzun vadeli sermayeyi teşvik edici adımlarımız olacak. Sıcak paraya yeni bir vergi gündemimizde yok. Kur için alt sınır, üst sınır yoktur. Biz serbest kur rejimi diye yola çıktık.

Her ülkenin kendine özel şartları var. Ülkelerin cari dengelerini sınırlamaya yönelik adım gerçekçi olmaz. Tek beden gömleği herkese geçirmek gerçekçi bir yaklaşım değil. Her ülkeye özel bir politika seti geliştirilebilir. G20 ülkelerinin karşılıklı değerlendirme süreci gibi bir çerçeve var. Ama tek bir rakamla yola çıkıp herkes buna uysun demek zor. Cari dengeye yüzde 4'lük sınır teklifindeki asıl hedef Çin'di.

Reklam
Reklam

Yüzde 5-6 civarındaki bir cari açık Türkiye için sürdürülebilir. Cari açığın miktadındansa yapısı ve finansman türü daha önemli.

Bankaların maliyetleri yükseldi. Bankalar bunu ya kendi sinelerine çekecekti, ya da maliyet artışını kredi faizlerine yansıtacaktı. Bu bankaların tercihi. Bizim için önemli olan yüzde 20-25'lik hacim artışı döndürebileceğimiz bir rakam. Daha çok işin başındayız, biraz daha izlememiz lazım. MB oranları artırdıkça bankalar likiditeyi park etmek durumunda kalacak. Gerektiğinde yeni adımlar olabilir ancak çok büyük sürprizler beklenmemeli. Atılan adımlar yeterli olursa burada durulur.

Merkez Bankası'nda önce pozisyonun boşalması gerekiyor, o zaman isim açıklanabilir. Pratikte iyi olur mu bu da tartışılır. Üç ay önce yeni başkanı açıklasak bugünkü başkanın ne dediğini kimse dinlemez. O da topal ördek dediğmiz sıkıntıyı beraberinde getirir. Bir boşluk, bir ara geçiş dönemi beklemiyorum. MB Başkanı'nın iki dudağı arasında değil artık işler. Biz hükümete geldiğimizde maalesef öyleydi. Alınan kararların geri planında çok sayıda kişi var. Durmuş Bey çok başarılı bir performans sergiledi, MB'nin itibarı daha da arttı. Bunun karşısında daha farklı şeyler söylememiz doğru olmaz. Kendisini tebrik ediyorum. Görevi bitince yeni başkan göreve gelecek.

Reklam
Reklam

Yatırımcılar seçimlerin bu yıl olduğunun farkında değil. Şu anda pek çok anket benzer bir tablonun seçimden sonra da devam edeceğini gösterdiği için risk olarak görünmüyor. Seçimden sonrası için belirsizlik olsa çok soru sorarlardı. Bize ağırlıklı olarak bölgedeki, Ortadoğu'daki siyasi gelişmeler soruluyor. Her karşılaştığımız çok iyi diyorlar, tebrik ediyorlar. 100 kişinin yolunu kesseniz 90'ı Türkiye iyi gidiyor diyecektir.

AB çok az soruluyor. Orada bir kopuş var mı yok mu diye soruyorlar. İşler rayında, müzakereler rayında diyoruz. Ama yavaş yürüyor. Üyelik için konuşmak çok erken. Ekonomik alanda AB çıpa olmaktan çıktı. Türkiye'nin yargı reformunu kesinlikle gerçekleştirmesi gerekiyor.

Petrol fiyatlarındaki artış beklentileri bize de yansıyacaktır. Gıda fiyatları da etkiliyor. Bir ısınmadan, içerdeki talebin artışından bir fiyat artışından kaygı duyarız. Şu anda bunları görmüyoruz. Çekirdek enflasyondaki gelişmeler hedefin de altında. İzlemek gerekiyor, dünya çok farklı bir dönemden geçiyor."

Reklam
Reklam