"Yurtiçindeki taşıma maliyeti, Çin’den nakliyenin yüzde 70’ine yaklaştı"

Akaryakıta ardı ardına gelen zamlar üreticiyi vururken, yurtdışından ithalatı da daha avantajlı hale getirmeye başladı....

Akaryakıta ardı ardına gelen zamlar üreticiyi vururken, yurtdışından ithalatı da daha avantajlı hale getirmeye başladı. Benzin fiyatının son üç yılda yüzde 60, mazotun ise yüzde 72 oranında artması, taşıma maliyetlerini de yükseltti. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, son yapılan zamlarla birlikte Kayseri’den Mersin’e taşıma maliyetinin, Çin’den Mersin’e nakliye fiyatının yüzde 70’ine yaklaştığını söyledi.

Osman Budak, Mart ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, akaryakıt fiyatlarındaki artışla ilgili ilginç tespitlerde bulundu. Petrol ile birlikte motorin ve mazot fiyatlarının artık üreticiyi iyice vurmaya başladığını belirten Budak, “Elbette dünyada petrol fiyatı artıyor, ama asıl bizdeki sorun vergidir. Şu anda Türkiye’de akaryakıt fiyatı ABD’nin üç katına yakındır.” dedi. Türkiye’nin petrol üreticisi bir ülke olmadığını, geçen yıl 54 milyar dolar petrol ithal edildiğini, bu yılki rakamın ise 65 milyar doları bulmasının beklendiğini ifade eden Budak, şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

“Benzin fiyatı üç yılda yüzde 60’a yakın artmıştır, ama mazot fiyatı yüzde 72 artmıştır. Daha önemlisi şu anda Kayseri’den Mersin’e taşıma maliyeti, Çin’den Mersin’e taşıma maliyetinin yüzde 70’ine yaklaşmıştır. Bu taşıma maliyeti ile teker dönmez. Bu sanayi için de meyve sebze ihracatı için de turizm için de geçerlidir. O nedenle artık mutlaka mazot fiyatını düşürecek şekilde vergi indirimi yapılmalıdır. Artık vergi reformu daha fazla bekleyemez. Şimdi bakıyoruz bir 2B’de devlet hemen indirime gidiyor, özelleştirmede indirime gidiyor, ama bir tek bu dolaylı vergide, KDV-ÖTV’de indirime gidilmiyor. Ama mazot maliyeti düşmezse bunun ekonomiye ve ihracata etkisi zaten ağır olacaktır.”

‘ANTALYA’DA İMAR PLANLARI SİL BAŞTAN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ’

ATSO Başkanı Budak, konuşmasında şehrin problemlerine de değindi. Mevcut imar planlarının kişilerin menfaati için değil, Antalya’nın menfaati için sil baştan yapılması gerektiğini savunan Budak, “Tapu dağıtarak oy yarışından, seçim kaygısıyla tapu ve imar verilmesinden Antalya kurtulmalıdır. Antalya belediyeleri bu arsa rantı vebalinden kurtulmalıdır.” ifadelerini kullandı. İmar planlarının yanında inşaat veya yapılaşma konusunun da sil baştan yeniden ele alınmasını isteyen Budak, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

“Kepez gibi bölgelerde artık yüksek ve seyrek yapılaşmaya geçilmesi zorunludur. Bunun için de tapu dağıtmadan önce yeni bir plan yapmak ve Antalya’nın yerleşim ve yapılaşma modelini değiştirmek gerekir. Zaten yapılan planlar yetersizdir, yanlıştır. Yol planlamaları yetersizdir. Yapılaşma oranları yüzünden yeşil ve sosyal alanlar yetersizdir. Bir de buna AVM’lerle haksız rekabet ekleniyor.”

"BAZI CADDELERDE BİSİKLET SÜRMEK İNTİHAR GİRİŞİMİ GİBİ"

ATSO Başkanı Budak, turizm sezonu öncesi şehrin eksikliklerinin de gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu doğrultuda Çevre Yolu ve Kaleiçi ile ilgili sorunların bir an önce giderilmesi çağrısında bulunan Budak, “Bazı caddelerde yürümek kelle koltukta, bisiklet sürmek ise intihar girişimi gibi.” dedi. Geçen pazar günü Konyaaltı’ndan Üç Kapılar’a kadar bisikletle dolaştığını dile getiren Budak, izlenimlerini şöyle anlattı:

“Konyaaltı’nda kaldırım neredeyse yok. Sahildeki büfeler ile yol arasında yarım metre mesafe kalmış, kaldırımın üzerinde tüpler vs. yürümeyi zorlaştırıyor. Yol asfaltlama nedeniyle tek şeride inmiş, 10 TIR arka arkaya, otomobilleri korna çalarak yavaş gidiyor diye uyarıyorlar. Güya biz bisikleti geliştirelim diyoruz. Beach Park, ıssız, in cin top oynuyor. Varyanttan çıktığınızda en güzel manzara noktasında bir büfe var, gidip bir bakmak gerekir. Şehir merkezine bisikletle devam etmek zor, çünkü bir nostalji tramvayı var. Kaldırımda gitmek zorundasınız, çünkü yolda gitmek ölüm riski taşıyor.”

Reklam
Reklam

ANTALYA EKONOMİSİNDE BİR OLUMSUZ İKİ OLUMLU GELİŞME

Antalya’nın ekonomik performansına da değinen Budak, bu yıl ihracat cephesinde, özellikle tarımda sorunun devam ettiğini aktardı. Tarımsal ihracatın hava şartlarının da etkisiyle yüzde 20 oranlarında düştüğüne dikkat çeken Budak, tarımda gerek üretimde gerekse ihracatta devlet teşviklerinin mutlaka artması gerektiğini vurguladı. Antalya’nın vergi gelirlerindeki artışın devam etmesinden mutlu olduklarını ifade eden Budak, “İki aylık vergi geliri Türkiye’de yüzde 13 artarken Antalya’da yüzde 29 artmıştır. Bu performansın da devam etmesini temenni ediyoruz. Bizi mutlu eden bir gelişme de sanayi ihracatımızdaki artışın devam etmesidir. Antalya’da artık hem sanayi üretimi hem de sanayi ihracatı düzenli olarak artmaktadır. Beş-on yıl öncesine kadar Antalya’nın sanayide ihracat kalemi sadece tekstildi. Ama artık plastik, ahşap, kimya, inşaat malzemesi, tarımsal mamul veya gıda, mermer, maden gibi sektörler de ihracatçı oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: