Rahim ağzı kanseri aşısı başarılı

Prof .Dr. Tezer Kutluk, günümüzde tüm kadınlar için öneli bir sağlık sorunu olan rahim ağzı kanserinden korunmak için her yıl rahim ağzında hücre taraması yapılması gerektiğini belirterek, "İkinci korunma yolu ise şu anda gündemde olan rahim ağzı kanser aşısı, bu aşı yüzde 100 korunma sağlamakta, bunun haricinde bu aşı 3 ayrı kanser türünü de önlemekte" dedi.

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu, Enfeksiyon Hastalıkları Derneği, Türk jinekoloji ve Obstetrik Derneği tarafından kadınların korkulu rüyası haline gelen Rahim Ağzı Kanseriyle ilgili bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Swiss Otel'de düzenlenen programa, Prof .Dr. Tezer Kutluk, Prof. Dr. Bülent Tıraş katıldı. "Bilmiyorum, Anlatıyorum" adlı iletişim çalışmasını tanıtma ve rahim ağzıyla ilgili son gelişmeleri paylaşmak amacıyla düzenlenen toplantıda ilk konuşmayı Tezek Kutluk yaptı.

Kutluk, kanserin yeni bir sorun olmadığını belirterek, "Dünya kalp hastalıklarından sonra en büyük ölüm nedeni kanser. Kanser gittikçe artıyor. Dünyada şu an 25 milyon kişi kanser. Her yıl dünyada 11 milyon kişi kanser oluyor bunlardan 7 milyonu ölüyor. 2020 yılında 16 milyon kişinin kanser olması, 10 milyon kişinin ise öleceği öngörülüyor. Türkiye'de 150 bin kişi kanser" dedi.

Reklam
Reklam

Kanserden korunmanın 4 etkili yolu olduğunu dile getiren Kutluk, "Bunlardan birincisi korunmak, ikincisi erken teşhis, üçüncüsü etkin tedavi, dördüncüsü rehabilitasyon. İşte bunlar yapıldığı sürece yüzde 48 oranında kanserden korunmak mümkün. Kansere neden olanlar ise birincisi tütün, ikincisi sağlıklı yaşamamak, üçüncüsü enfeksiyonlar, Hepatit B ise bunlar biri. Hepatit B aşısı bulunarak karaciğer kanseriyle mücadele ediliyor. Tabi bir de HPV virüsü var. Çocukları aşırı güneş ve bronzlaşmaktan korumak gerekiyor" diye konuştu.

Ardından söz alan Prof. Dr. Bülent Tıraş, Türkiye'de rahim ağzı kanserinin meme kanserinden sonra en çok görülen kanser olduğunu vurgulayarak, "Rahim ağzı kanseriyle ilgili 2 şekilde mücadele edilebilir. Birincisi her yıl düzenli olarak rahim ağzında hücre taraması yapılması, ikincisi de şu anda gündemde olan rahim ağzı kanser aşısı. İki ayrı firma bununla ilgili aşı çıkardı. Bir tanesi ruhsatı aldı. Diğeri de ruhsat almayı beklemekte. Bu aşı sayesinde yüzde 100 korunma sağlamakta. Bunun haricinde bu aşı 3 ayrı kanser türünü de önlemekte" ifadelerini sordu.

Reklam
Reklam

"Tek eşlilerde böyle bir kanser riski oluyor mu? Bu aşının yapılması gerekiyor mu? Yaklaşık 100 tane virüs var bunların hepsini engelleyebiliyor mu?" şeklindeki sorulara Prof. Dr. Bülent Tıraş, "Tek eşlilerde virüsü alma oranı yüzde 60, bir kadının çok eşli olması ya da eşinin çok eşli olması riski artıyor. Ama tek eşli birinin bu kansere yakalanma oranı yüzde 60. 16 ila 18 miktardaki virüsü bu aşı yüzde 70 oranında engelliyor. Hedef 13-26 yaş arasında virüsle hiç karşılaşmamış kişileri kadınlara rahim ağzı kanseri aşısı yaptırmak. 9-11 yaş arasındakilerin bu aşıyı olması bu virüsü önlemesini sağlar" şeklinde cevapladı.

"Avrupa ve Türkiye'de cinselliğe başlama yaşı arasında fark var. 9-11 yaş erken değil mi?" şeklindeki soruyu Prof .Dr. Tezer Kutluk şu şekilde cevapladı:
"Şu anda zorunlu aşılarda bile yüzde yüz, tüm Türkiye'ye yaygınlaşmış değil, tüm kadınları aşılayalım diye bir politika yok. Bu teknolojinin getirmiş olduğu bir avantaj. Kullanırsınız ya da kullanamazsının kişinin kendi bileceği bir iş yarın öbür gün böyle bir aşı vardı bize neden söylenmedi denilmesini istemiyoruz. O yüzden uyarıyoruz. 9-11 yaş arası için cinsel aktiviteye başlamadan önce yapılması gerektiği için bu yaşı tercih ediyoruz".

Reklam
Reklam

Aşının yan etkililerinin sorulması üzerine ise Prof. Dr. Bülent Tıraş, "Şu anda 3 doz kullanılması ve 5 yıl süreyle de kullanılması halinde yüzde 100, koruma sağlıyor. Yan etkileri de aşı bölgesinde yanma, ateş ve kaşıntı" dedi.

Anahtar Kelimeler: