Arvas, yüzde 99,9 oranında HPV (human papillomavirüs) adlı bir virüsün neden olduğu rahim ağzı (serviks) kanserinin, dünyada ikinci sıklıkta görülen jinekolojik kanser türü olduğunu söyledi.Arvas, "Ülkelerin gelişmişlik seviyesi azaldıkça rahim ağzı kanseri görülme sıklığı da artıyor. Fakat bu çalışmaların sonucuna göre gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen Türkiye, 100 binde 4,5 ile rahim ağzı kanseri görülme sıklığında gelişmiş ülkeler seviyesinde bulunuyor" dedi.
Arvas, rahim ağzı kanserinin tedavisinde erken tanının ve kanser öncesi lezyonların tespitinin önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:"HPV, bulaştıktan uzun zaman sonra kansere neden olabildiği için 10 yıl sonra gerekli önlemler alınmazsa rahim ağzı kanseri görülme sıklığının artmayacağını kimse garanti edemez. Bu nedenle, şu anda görülme sıklığı açısından iyi bir durumda olmamıza rağmen rahim ağzı kanseriyle mücadele, ciddi şekilde sürdürülmelidir."
Rahim ağzı kanserine karşı geliştirilen aşı için ideal yaşın 9-26 yaş arası olduğunu, 26 yaştan sonra aşının koruma etkisinin azaldığını belirten Arvas, "Aşı, rahim ağzı kanseri riskini yüzde 100 kaldırmamakla birlikte yüzde 80 oranında koruma sağlıyor fakat aşıdaki sorun, yüksek maliyet. 6 ay içinde 3 doz yapılan aşının maliyeti, 750
YTL'yi geçiyor. Bu nedenle aşının bedelinin devlet tarafından karşılanması şu an için mümkün gözükmüyor. Fakat 'Aşıyı yaptırdık' diye kontrollerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Bu nedenle, aşı yaptıranların da yaptıramayanların da smear testini düzenli olarak yaptırmaları gerekiyor" dedi.