Meme kanseri, her 8 kadından birini tehdit ediyor. Yapılan çalışmalar son 10 yılda meme kanseri tanısı alan hasta sayısının arttığını gösteriyor Her 70 kadından birinde ise over kanseri gelişme riski var. Gelişen dünyada, over kanseri, jinekolojik kanserlerden ölme nedeninin başında yer alıyor. ilerleyen tanı yöntemleri bu hastalığı erken evrede tedavi imkanı sağlıyor. Hatta bazı gen testleri hastalık daha oluşmadan kişinin risk altında olup olmadığını değerlendiriyor. Genital HPV enfeksiyonu ise rahim ağzı kanserinin gelişiminde etkin bir rol oynuyor. Bugüne kadar pap smear testi ile erken tanısı sağlanan bu kanser türü için 2006 yılından itibaren yepyeni bir aşı piyasada olacak. "Acıbadem-Harvard Tıp Günleri 10" kapsamında gerçekleştirilen "Kadın Sağlığı ve Kansere Bakış" konulu toplantıda meme kanserinden rahim ağzı kanserine kadar kadına özgü birçok kanser türü, yeni tanı ve tedavi seçenekleri ele alındı.
Meme ve yumurtalık kanserlerinin nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak bu kanserlerin yaklaşık % 10'unu ailesinde daha önce meme - yumurtalık kanseri olanlarda oluşturuyor.
Ailelerinde 2 veya daha fazla birinci derece yakınında yumurtalık kanseri olanların yumurtalık kanserine yakalanma olasılığı belirgin olarak artıyor. Ailevi yumurtalık kanserlerinin önemli bir bölümü ailede kuşaktan kuşağa geçen genetik hasarlar sonucunda ortaya çıkıyor. Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.
Dr. Fuat Demirkıran "Ailevi kanserlerde sorumlu iki gen vardır. Bu genlerden biri BRCA 1 diğeri ise BRCA 2 genidir. Herhangi bir kadında BRCA 1-2 geninde hasar varsa bu kadında meme-yumurtalık kanseri görülme olasılığı %60-80'lere kadar yükselir. BRCA 1 ve 2 gen hasarları laboratuar araştırmalar ile saptanabilmektedir." Bir ailenin kadın bireylerinde BRCA 1 ve 2 gen hasarı olma olasılığı %10'un üzerinde ise o kişiler için genetik araştırmanın gündeme gelmesi gerekiyor. Prof. Dr. Demirkıran Acıbadem Hastanesi bünyesinde yapılabilen bu özel testlerle ilgili şu bilgileri veriyor: "BRCA 1 ve 2 gen testlerinin yapılmasındaki temel amaç ; BRCA 1-2 gen hasarlı kadınları saptamaktır. Yaşamları boyunca meme-yumurtalık kanseri görülme olasılığı %60-80 olan kadınlarda bu kanserlerin oluşmasını önleyici çalışmalar yapılabilecektir. Ayrıca bu kadınlara özellikle 35 yaşından sonra 6 aylık aralıklar ile bazı testler yapılarak hastalığın erken dönemde yakalanması sağlanabilir. Kısacası genetik araştırma yapılmasındaki amaç; ailevi meme-yumurtalık kanserlerinin oluşumunu önlemek veya hastalığı erken dönemde tanımaktır."
Rahim ağzı kanseri, kadın kanserleri sıralamasında memeden sonra en sık görülen kanser türü. Kadınların kanserden ölüm nedenleri arasında da ikinci sırada geliyor.
Massachusetts General Hospital Jinekolojik Onkoloji Departmanı Direktörü Dr. Annekathryn Goodman " Rahim ağzı kanseri risk faktörleri içinde birden fazla kişiyle seksüel ilişki de bulunmak, erken yaşta cinsel ilişkide bulunmak, daha önce bulaşıcı cinsel hastalıklar geçirmiş olmak, fakirlik, sigara içmek ve HPV virüsü taşımak bulunmaktadır." diyor. HPV (Human Papilloma Virus) genital bölgede ve mukozalarda infeksiyon yapan ve siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olan bir virüstür. Günümüzde, HPV bu kanserin gelişiminde mutlak gerekli olan bir faktördür. Ancak 2006 yılında uygulanabilecek olan HPV aşısı en azından HPV virüsüne bağlı rahim ağzı kanserinin gelişmesine engel olacak.