Rahim ağzı kanserine dair bilinmesi gerekenler

Rahim ağzı kanseri nasıl oluşur, nasıl tedavi edilir? İşte yanıtları...

HPV- Human Papilloma Virus (İnsan Papilloma Virüsü) genel olarak cinsel yolla bulaşan ve özellikle son yıllarda tüm dünyada yayılma eğiliminde olan bir virüs.

HPV kadınlarda rahim ağrı (serviks) kanseri başta olmak üzere, vajina ve dış genitalya (vulva) kanserlerinde baş etken olarak kabul ediliyor. Ayrıca erkekte nadiren de olsa penis kanserlerine yol açabiliyor. Diğer taraftan hem kadın hem de erkeklerde anüs (makad), ağız ve nasofarenks kanserlerinden de sorumlu tutuluyor.

HPV, kanser harici kadın ve erkelerde ano-genital siğillere de neden olabiliyor. Ano-genital siğillerin kanserleşme riskinin yok denecek kadar az olmasına rağmen, hızlı yayılma sonucunda kişilerde kozmetik ve psikolojik etkilere yol açabiliyor.

Reklam
Reklam

Mikroorganizma kanser ilişkisi

  1. yüzyılın son çeyreğinde, bazı mikroorganizmaların kansere yol açtığı yönünde bazı güçlü bilimsel veriler ortaya çıkartıldı.

Mikroorganizma-kanser ilişkisinde en sık gösterilmiş olanlar;

  • HBV (Hepatit B Virus) ile karaciğer kanseri (hepatosellüler kanser)
  • Helicobacter Pylorides bakterisi ile mide kanseri (şüpheli bilimsel veri)
  • HPV ile serviks (rahim ağzı) kanseri arasındaki ilişkilerdir.

Günümüzde HPV bir kanser türü ile en güçlü şekilde ilişkilendirilen virüstür. HPV ile rahim ağzı kanseri (servikal kanser) arasında direkt bir ilişki bulunur.

Her yıl tüm dünyada ortalama 500 bin rahim ağzı kanseri vakası görülüyor ve bu kansere yakalananların yaklaşık yarısı hayatını kaybediyor. Serviks kanserleri ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) verilerine göre tüm dünyada görülen kanserlerin %5'ini oluşturuyor.

Reklam
Reklam

Rahim ağzı kanserine dolaylı yoldan yol açabilen nedenler

-Sigara tiryakiliği
-HIV, HSV tip-2 enfeksiyon varlığı
-Klamidya enfeksiyonu
-Kötü beslenme (Vitamin C, beta karoten ve folat'tan eksik diyet)
-Doğum kontrol haplarının kullanımı
-Sosyoekonomik düzeyin düşüklüğü
-Siyah ırktan olmak
-Erken yaşlarda ilk cinsel birleşme
-HPV ile bulaşma ile birlikte çok çocuk doğurma
-Çok eşlilik (poligami)
-Kocası çok partnerli kadınlar
-Kötü hijyen koşulları
-Vücut direncinin düşüklüğü
-Hiç smear testinin yapılmamış olması

HPV vücuda alındıktan sonra, rahim ağzı kanserinin gelişmesi için 15-20 yıl gibi uzun bir süreye gerek var. İşte bu süre zarfında yapılan rutin smear testlerinde prekanseröz (kanser öncüsü) lezyonların yakalanması mümkün.

Diğer yönden, cinsel yönden aktif kadınların yarısından fazlası HPV ile karşılaşır. Ancak bu kişilerin çok azında kanser riski var. Çünkü HPV'nin 100'den fazla türü vardır ve bu türlerin yalnızca bir kısmı kanserojen tiplerdendir. Yani HPV ile karşılan herkeste kanser ortaya çıkmaz.

Reklam
Reklam

HPV nasıl bulaşır?

HPV, en fazla cinsel temas yoluyla bulaşır. Cildin cilde teması virüsün geçişi için yeterlidir. Prezervatif kullanımı bu geçiş riskini bir miktar azaltır, ancak kesin geçişi engellemeyebilir.

Genital siğillere yol açan HPV, nadiren de olsa steril malzeme kullanmayan ağdacılardan da bulaşabilir. Ayrıca başkasının giysilerini giymekle veya HPV ile bulaşmış yerlere temasla da geçebilir. Böylelikle bakire kişilerde de genital siğiller izlenebilir.

**HPV'den korunma yolları

**

HPV'den korunmak için özellikle ilk cinsel ilişki öncesi HPV aşısının yapılması çok önemli. HPV aşıları pek çok ülkelerde ulusal aşılama takvimine girmiş durumda. Ayrıca tek eşli yaşamak, şüpheli ilişkilerde prezervatif kullanmak, dengeli beslenmek, sigara içmemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve düzenli jinekolojik kontrollere gitmek alınabilecek diğer önlemler arasında.

PAP Smear testi önemli!

Jinekolojik kontrollerde yapılan pap smear testi rahim ağzı kanserlerinin erken evrede yakalanmasında çok etkili ve hayat kurtarıcı bir test olarak kabul ediliyor. Anormal smear testi sonuçlarında ise 'kolposkopi' adı verilen yöntem ile vajina ve serviksten biyopsiler alınarak net bir tanı konulabiliyor. Erken dönemde yakalanan rahim ağzının kanser öncüsü lezyonlarında basit jinekolojik müdahaleler ile problem kökten bir çözüme kavuşturulabiliyor.

Reklam
Reklam