Ramazan Ayında Bakliyat Fiyatlarında Artış Beklenmiyor

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, Ramazan ayında bakliyat ürünlerinin fiyatları ve sektörün güncel durumu hakkında açıklama yaptı. Korkmaz, Ramazan ayında bakliyat ürünlerinde fiyat artışı beklemediklerine dikkat çekerek “Geçen yıl kuraklık sebebiyle bakliyat ürünlerinde yaşanan rekolte düşüklüğü fiyatları artırdı. Son bir yılda bazı bakliyat ürünlerinin fiyatları yüzde 20 ile yüzde 30 arasında yükseldi, bu sene ürün fiyatlarında bu denli yüksek bir artış beklemiyoruz” dedi.

Korkmaz, Ramazan ayında, sofralarımızda çorba mutlaka olacağı için kırmızı mercimeğin tüketiminin arttığını ve kuru fasulye, nohut, bulgur, yeşil mercimek ve pirincin geleneksel ramazan mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında yerini aldığını belirtti.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, 2012 yılında fasulye, pirinç, bulgur ve nohutta fiyat artışları yaşandığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak yeni hasat dönemi başladı, kırmızı mercimek ve buğdayda yeni mahsul ürün piyasaya çıktı. Ağustos ayı içerisinde yeni mahsul nohut, Eylül ayında ise pirinç ve fasulye piyasaya çıkacak. Rekolte düşüklüğü beklenen fasulye ve nohutta fiyat artışı bekleniyor. Basında yer alan, genetiği değiştirilmiş organizma (GDO), pirinç tartışmaları tüketimi olumsuz etkiledi. Tüketimde yüzde 25’e yakın bir düşüş oldu. Bakliyatta yaşanan üretim düşüşü son yıllarda bakliyat sektörünü zor durumda bıraktı. 20 milyar dekar olan ekim alanımız 8,5 milyar dekara düştü. Buna bağlı olarak 2 milyon olan ürün hasatımız 1,13 milyon tona geriledi. Bakliyat tarımı yapan üreticilerimiz, destekler nedeniyle ayçiçeği ve pamuk gibi ürünlere yönelmektedir.”

Baklagillerin piyasadaki mevcut fiyatlarına değinerek, Osmancık pirincinin 2.50 - 3.00 TL, Baldo pirincin 3.50 - 4.00 TL, kırmızı mercimeğin 2.00 TL, kuru fasulyenin 4.00 - 5.50 TL, nohutun 3 - 4.50 TL, bulgurun 1.30 - 1.50 TL, makarnanın 1.30 - 1.40TL fiyatları arasında satışının olduğunu belirten Korkmaz, bakliyatın ekim alanlarının daralması ve destek primlerinin verilmemesi durumunda Türkiye’nin bakliyatta 3 ila 5 yıl içerisinde ithalatçı konumuna düşebileceğinden bahsetti. Korkmaz, bu durumun önüne geçmek için ekim alanlarının genişletilmesi, destek primlerinin ödenmesi, tohum ıslahının yapılması ve ziraat odalarının üreticiye destek olmaları gerektiğini söyledi. Korkmaz, Ramazan ayı içerisinde açıkta satılan ve nerede üretildiği belli olmayan gıda ürünlerinden halkımızın uzak durması gerektiğini söyleyerek, “Merdiven altı olarak tabir ettiğimiz üretim hem halk sağlığı hem de rekabet açısından büyük bir tehlike arz ediyor. Bu nedenle vatandaşlarımıza gerek kendi evlerine gerek yardım amaçlı ramazan paketlerinde kaliteli, gıda güvenliği sertifikalı marka ürünleri tercih etmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.

Bakliyat tüketme alışkanlığının genç nesillerde giderek azaldığına dikkat çeken Ercan Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Ebeveynler çocuklarına en az haftada üç kez bakliyat ürünleri tüketme alışkanlığı kazandırmalıdır. Özellikle çocuk ve gençlerde yanlış bir beslenme türü olan fast food ve hazır gıda alışkanlığının artıyor olması hastalıkları da beraberinde getirecektir. Sağlıklı ve dengeli beslenme için çocuklarımıza haftada üç kez bakliyat tüketme alışkanlığı kazandırmamız şart.”