Uzmanlar, obozite, kalp, şeker ve tansiyon gibi kontrol altındaki hastalar için asıl büyük tehlikenin Ramazan Bayramı olduğunu belirterek, hastalara doktorların uyarılarına göre beslenmelerini gerçekleştirmelerini istedi.
Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama Ve Araştırma Hastanesi Sorumlu Diyetisyeni Funda Kasapoğlu, beslenme konusunda 30 günlük Ramazan ayından ziyade 3 günlük bayram sürecinin daha çok tehlikeli olduğunu ifade etti. Ramazan Bayramı boyunca beslenme konusunda tedbirlerin alınmasını gerektiğini vurgulayan Kasapoğlu, “Biz Ramazan ayından ziyade bayramdan daha çok korkuyoruz. Ramazan ayında uzun süren o yeme ritüelinin değişikliğine bağlı olarak, kişiler bayramda gezmelere ve ikramlara bağlı olarak çok kontrolsüzleşebiliyorlar. Esas tehlike 3-4 günlük kontrolsüzleşmede. Esas tedbirler orada alınmalı. İnsanlar orada kendilerini frenlemelidirler” dedi. Bayramlarda sağlıklı insanların bile beslenmesini olumsuz etkilen konunun ise ziyaret edilen her evde yapılan ikram ve bu ikramı geri çevirmeme alışkanlığı olduğunu hatırlatan Kasapoğlu, ikramların kırmadan geri çevrilmesini, tatlıların ise kotalı olarak kabul edilebileceğini ifade etti. Ev sahiplerine de çok fazla ısrarcı olunmamasının sağlık için çok önemli olduğunu belirten Kasapoğlu, uyarılarını şöyle sürdürdü:
“İster istemez her yerde tatlı ikramı ile karşılaşıyoruz. Sadece tatlı ile kalmıyoruz, börekler, dolmalar, sarmalar oluyor. Türk kültüründe de bir yere gittiğimizde, ‘ikramları geri çevirmemiz, karşı tarafı kırmak’ olarak algılanıyor. Ev sahibinin kırılmasından endişeleniyoruz. Ama bazı şeylerin sağlık için olduğunu unutmamalıyız. Günlük kendinize bir tatlı kotası koyabilirsiniz. Kişilere, az önce yediğinizi söyleyerek, kırmadan geri çevirmeli hatta geri çevirmekte tereddütte bulunmamalıdır. En azından ana öğünlerimizde, gezmelerde yiyemeyeceğimiz sebze ve yoğurt gibi besinlerle telafi etmemiz gerekiyor. Mümkün olduğunca ağır gelecek besinleri, ikramları geri çevirmeye çalışarak, kontrollü davranmak gerekiyor. Tatlı tüketimi, kişinin tamamen beslenme alışkanlıkları, yaşı, kilosu, cinsiyeti ile değişecek bir şeydir. Ama şeker hastalarına genel olarak, tatlıdan tamamen tatlıdan uzak durmalarını öneriyoruz. Kronik hastalıkları bulunan insanların da yağlı, tuzlu ve şeker içeriği yüksek besinlerden uzak durmasını öneriyoruz. Kilo sorunu yaşayan insanlara da tatlı besinlerden uzak durmalarını söylüyoruz ama o gün 10 yere ziyarete gittiyseniz, onunda da ikram edilen tatlıyı tüketmemelisiniz. Herkes kendi kotasını o sınırda koyabilir. Günlük 2 dilim baklava yiyecekseniz, bunu gezmeye gittiğinizde de aşmayın. Herkes kendisini kontrol etmelidir İEv sahibi olarak, kimseye ısrarcı davranmamalıyız.”
Bayram süresince yemekleri fazla kaçırdığını düşünenlerin ise yürüyüş yada egzersiz yapmasını öneren Kasapoğlu, en azından bayram gezmelerinin ise yürüyerek yapılabileceğini ifade etti. Bayram boyunca sıvı tüketiminin ise 2-2.5 litre arasında olmasını gerektiğini anlatan Kasapoğlu, sıcak geçmesi beklenen bayram günlerini evinde geçirecek olan insanların, kendi evlerinde hazırladıkları hafif yemeklerle beslenmeleri konusunda uyardı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz