İftar ve sahurdan sonra olmak üzere 2 kez mutlaka dişler fırçalanmalı ve sahur sonrası diş ipi, dil temizliği ve gargara da yapılarak hijyeni sağlanmış bir ağız florasıyla oruca başlamak uzun süre açlık sebebiyle tükürük akışı azalmış ve bu sebeple asiditesi artmış ağız ortamınızı bakterilere karşı korumanızı sağlayacaktır.
Yine uzun süreli açlığa bağlı ağız kokusu da bu ayda oruç tutan bireylerin yaşadığı bir problemdir. Ağız kokusuna sebep olabilecek ağız içi faktörler (eski ve uyumsuz köprülerin-dolguların varlığı, dişeti hastalıkları, yetersiz ağız hijyeni, çürükler, ağız içi enfeksiyon varlığı) ve ağız dışı faktörler (reflü, sindirim problemleri, sinüzit, farenjit, tonsilit, diyabet gibi sistemik hastalıklar ya da A, B12 vitamini, demir ve çinko eksikliği) dışında tuttuğumuz bu fizyolojik ağız kokusu uzun süre açlık sebebiyle mide ve ağız ortamının susuz kalması ve çok daha asidik bir yapıya geçmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır ve bazı önlemler alınarak azalabilmektedir:
Oruç tutulurken düşünülenin aksine birçok dental işlem uygulanabilmektedir. Anestezi, dolgu, temizlik gibi gerekli görülen işlemler ağızda biriken suyun yutulmaması için yeterli özen gösterildiğinde yapılabilmektedir. Ancak yine de hassasiyet gösteren bireylerde mutlaka acil durumların oluşmaması için ramazan öncesinde diş hekimi kontrolüne gidilmesi ve aciliyeti olmayan işlemlerin de ramazan ya da iftar sonrasına ertelenmesi uygun olacaktır. Acil bir durum varlığında ise sağlığınız her zaman önemlidir, gerekli işlemler mutlaka yapılmalı ve hekimin yönlendirmelerine uyulmalıdır.