Ramil Guliyev... Azerbaycan’ın ünlü eski 200 metre koşucusu Eldar Guliyev’in, Türkiye adına dünya şampiyonluğuna ulaşan oğlu...
Londra’daki şampiyonada 200 metreyi 20.09’da koşup Türkiye’ye tarihindeki ilk dünya şampiyonası altınını getiren atlet oldu Ramil...
Dünyaca ünlü Jamaikalı sprinter Usain Bolt’un 4 yıldır taşıdığı unvanın sahibi artık, Fenerbahçe’nin sporcusu Ramil Guliyev... Peki bu başarının ardında neler yatıyor? Ramil’in sırrı ne? Milli atlet, kendine dair bilinmeyenleri, sırlarını anlattı...
BABASINI KALP KRİZİNDEN KAYBETTİ
Ramil, kendisine spor ve atletizm konusunda ön ayak olan, antrenmanlar yaptıran babasını 2010 yılında kalp krizinden kaybetmişti. 27 yaşındaki milli yıldıza, “Hayatında asla unutamadığın, sana hep güç veren bir an var mı” dediğimizde başladı anlatmaya...
- Tarih 29 Mayıs 2007’ydi. O anlar sık sık aklıma gelir. 17. yaş günümdü... Bakü’deki Azerbaycan Şampiyonası’nda 200 metrede 20.62’lik derece yapmıştım. Babam ve antrenörümle bir çay bahçesine gitmiştik...
- Çay bahçesinde babam bana, “Bu yaşında 21 saniyenin altına indin, hâlâ inanamıyorum. Bundan sonra limitin yok, her şeyi başarabilirsin oğlum” deyince dünyalar benim olmuştu. Babam, kariyerinde 21.00 net derece sahibiydi. O günden sonra hep bu anlardan ve babamdan kuvvet aldım.
“VATANDAŞLIKTAN ÇIKARIRIZ”
2010 yılında Fenerbahçe’ye transfer olup ve İstanbul’a yerleşen Ramil, 2011’de Türk vatandaşlığına geçme kararı aldı. 2012’de Azerbaycan’ın o dönemki spor bakanı Azad Rahimov, Ramil Guliyev’i ‘karşılanamayacak maddi taleplerde bulunmakla’ itham etti. Ramil ise, Türkiye’deki atletizm heyecanı ve imkanlar nedeniyle Türkiye’yi seçtiğini söyledi.
Kendisini 2010 ve 2011’deki şampiyonlara davet eden Azerbaycan’ı reddeden Ramil, ‘Azerbaycan vatandaşlığından çıkarılma’ ve ‘Azerbaycan’a girerse tutuklanma’ tehditleriyle karşı karşıya kaldı. Azerbaycan, IAAF’a başvurup Nisan 2013’e dek Ramil’in başka ülke için yarışmasını önledi.
Bu tarihten sonra 1990 doğumlu sprinter Türkiye formasıyla yarışmaya başladı.
(Hürriyet)