Türk tiyatro ve sinemasının usta oyuncusu Rasim Öztekin geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle Siyami Ersek Kalp Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Yoğun bakıma alınan Rasim Öztekin, yapılan tüm müdahalelere rağmen 8 Mart Pazartesi günü hayatını kaybetti.
Tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren usta oyuncu Rasim Öztekin, Türk tiyatrosunun en önemli simgelerinden olan İsmail Dümbüllü'nün 'Kavuk'unu 2016 yılında Ferhan Şensoy'dan devralmıştı.
Ancak kalp rahatsızlığı yaşayan Öztekin, kısa süre sonra çok sevdiği tiyatro sahnelerine ara vermek zorunda kalmıştı.
Rasim Öztekin, Türk tiyatrosunun en önemli simgelerinden olan Dümbüllü'nün 'Kavuk'unu, 20 Eylül 2020'de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen törende meslektaşı Şevket Çoruh'a devretmişti.
Kavuğu aldıktan 3 ay sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle sahnelerden uzak kaldığını ve bu nedenle en mağdur Kavuklu olduğunu dile getiren Öztekin, "Oynayamayacaksam kavuğun bende olmasının bir anlamı yoktu. Kavuğu aldıktan 3 ay sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle sahnelere uzak kaldım ve bu nedenle en mağdur kavuklu benim. Çünkü kavuklunun oynaması lazım onun için hemen devretmek istedim." şeklinde konuşmuştu.
Rasim Öztekin, yaşadığı kalp rahatsızlığı yüzünden tiyatro yapamadığını belirterek şunları söylemişti:
“Kavuğu aldığım yaz, kalp yetersizliğinin yanına ciddi ritm problemleri de eklenince doktorum canlı performansı yasakladı. Kalbim, Kavuk’lu olarak tiyatro yapmama izin vermedi. Aslında bir bakıma kalp hastalığı nedeniyle çok sevdiğim tiyatrodan malulen emekli oldum. Projeyi, senaryosunu, çalışma koşullarını seçebildiğim, yorulduğumda dinlenebildiğim sinema ve dizi projelerinde yer alarak sanatın içinde bir şekilde var olarak moral buldum. Durum böyle iken, kavuğu çok bekletmeden bir tiyatrocu kardeşime devretmeye karar verdim.
Kel Hasan Efendi Kavuğu, Türk Tiyatrosu’nun güldürü geleneğinin nişanesi sayılıyor.
Bu gelenek, tiyatrodaki tuluat ustalarının en renkli ismi Kel Hasan Efendi, güldürü tuluatının devamını sağlayacak olan öğrencisi İsmail Dümbüllü’ye sembolik bir nişane olarak kavuğunu teslim etmesiyle başladı.
Kavuk, 1968’de dönemin en yetenekli ortaoyuncusu Münir Özkul’a devredilmişti. Münir Özkul kavuğu daha sonra Ferhan Şensoy’a, Şensoy da 2016 yılında Rasim Öztekin’e emanet etmişti.