BURSA (İHA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ergenekon davasında gözaltına alınan kişilerin Ermeni soykırımıyla ilgili birlikte etkin faaliyette bulunduğu kişiler olduğunu belirterek, "Kendilerinin böyle bir suç işleyecek karakterde olmadığını söyledim. Eminim ki bu kanıtlanacaktır" dedi. Denktaş, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum lideri Hristofyas arasındaki görüşmenin geçmişteki görüşmelerden farklı olmayacağını da ifade ederek, "Annan Planı'nda olduğu gibi yine bir hava pompalanmaya başlamıştır. Yeni bir fırsat doğdu, barış kapının arkasındadır diye ümide kapılmak çok yanlış" diye konuştu
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu öğrencileri tarafından düzenlenen panel öncesi Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran'ı ziyaret eden KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İHA muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Mehmet Ali Talat ile Rum lider Hristofyas arasında bir görüşme başlamasının kaçınılmaz olduğunu ancak yeni bir fırsat doğmadığını söyleyen Denktaş, "'Yeni bir fırsat doğdu, barış kapının arkasındadır' diye ümide kapılmak çok yanlıştır. Annan Planı'nda olduğu gibi yine bu hava pompalanmaya başlamıştır. Hristofyas ile Papadopolous arasında hiçbir fark yoktur. Geçmiş liderler arasında hiç fark yoktur. Burada bilinmeyen bir şey vardır. Rum liderler milli konsey dedikleri bütün partilerin ve kilisenin dahil olduğu konseyde alınan oy birliği kararlarına bağlıdırlar. Bu oy birliğiyle alınan kararlar arasında Türk askerinin adadan çıkması var. Hristofyas da 'Türk askeri çıkmalıdır' diyor. 'Askere gerek yok, garanti anlaşması ortadan kalkmalı' diyor. 'Zaten bunları aldırsınlar' diye bize saldırmışlardır. Yunan Dışişleri Bakanı da garanti anlaşmasına lüzum yoktur demiştir. Buna Türkiye'den ve Kıbrıs'tan şiddetli cevap verilmesi lazım. 'Garanti anlaşması yoksa, biz de yokuz' denilmeli" diye konuştu.
Rumların, "Türkler yeniden 1960 anlaşmalarındaki haklarını beklemesinler" diye telkinde bulunduğunu hatırlatan Denktaş, "Bizim için, 'Ermeniler gibi onlar da yasalar altında eşitlik hakkından istifade edebilirler' diyorlar. Bizi azınlık yapmak için büyük teşkilat başlatılmıştır. Bunların arkasında Amerika Birleşik Devletleri var. ABD'nin temsilcisi açıkça, 'Türkiye artık önerilerini Rumların kabul edebileceği şekle soksun' diye telkinde bulunuyor. Eğer bir kalıcı anlaşma istiyorsak, Kıbrıs Türkünün
mahvedilmemesini istiyorsak, Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki hakların devamını istiyorsak, ki bu haklar Türk-Yunan dengesidir. Lozan dengesidir. Çünkü Kıbrıs elden giderse Türkiye denizlere açık ülke olmaktan çıkar. Eğer bunları istiyorsak, o zaman KKTC'ye sahip çıkmamız lazımdır. Türkiye'nin garantilerinden vazgeçmeyeceğimizi açıkça belirlememiz lazım. Bunlar olacak mı olmayacak mı görmüyoruz. Bunların olmasını halkın yüzde 70'i ısrarla istemektedir. Türk milleti gerçekleri bilirse bunlardan
vazgeçilmemesinde direnecektir. Gittiğim yerlerde anlattığımda büyük heyecan görmekteyim" şeklinde konuştu.
Rauf Denktaş, Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan kişilerle ilgili ise, "Bu kişiler Ermeni soykırımıyla ilgili etkin faaliyette bulunduğumuz arkadaşlardır. Kendilerinin böyle bir suç işleyebilecek karakterde olmadığını söyledim. Eminim ki bu kanıtlanacaktır" dedi.