RDW, kırmızı kan hücreleri arasındaki boyut farklılıklarının değeridir. Ayrıca eritrosit dağılım genişliği olarak da adlandırılır. Sağlıklı bir vücutta bulunan alyuvarların boyutları birbirlerine oldukça yakındır. Boyutlar arasındaki farkın büyük olması ise anormal bir durum olarak kabul edilir. RWD değerlerinin elde edilebilmesi için tam kan testi yapılması gerekir ve normal değerden düşük veya yüksek sonuçlar sağlık açısından tehlikeli bir durumunun varlığına işaret eder. RDW değeri normal seviyeden yüksek çıkan bir kişinin alyuvarlarının arasında bulunan boyut farkı fazladır. Aynı durum RDW düşüklüğü için de geçerlidir. Aralarında bulunan fark ister az ister fazla olsun, alyuvarlar arası boyut farkı sağlık açısından tehlike içermektedir.
RDW Nedir?
Tam kan sayımı yapılmasıyla RDW oranlarına ulaşılır ve bu sayede alyuvarların büyüklükleri arasındaki fark saptanır. Alyuvarlar kemik iliğinde üretilir. Bu yüzden vücut için oldukça hayati öneme sahiptir. Sağlıklı bir kişinin kanındaki alyuvar hücrelerinin boyutları arasındaki fark yok denecek kadar azdır. Alyuvarların arasında önemli derecede boyut farklılığının olması bir hastalığın habercisidir. Demir eksikliği, anemi, B12 eksikliği ve karaciğer rahatsızlıkları RDW testiyle teşhis edilir. Sağlıklı bir insanda olması gereken RDW değeri %11,5-%14,5 arasındadır.
RDW Testi Neden Yapılır?
- B12 vitamini, folat eksikliği saptanır. Kişinin dengeli veya yetersiz beslenip beslenmediği tespit edilir.
- Kanser türlerinin teşhisi RDW testiyle yapılabilir.
- Demir eksikliği anemisinin tespiti için RWD testi gereklidir.
- RDW testinin öncelikli amacı anemi gibi kan hastalıklarının tespit edilmesidir.
RDW Yüksekliği Nedir?
Tam kan sayımı sonucu tek başına RDW yüksekliği gözlenmesi kandaki kırmızı kan hücrelerinin boyutlarının birbirinden oldukça farklı olduğunu anlamak için yeterlidir. Yapılan tam kan sayımına göre RDW aralığının %14,5’ten büyük olması halinde RDW yüksekliği tanısı koyulur. %14,5’ten yüksek bir değer alyuvarların boyutlarında kritik farklılıklar olduğunu ortaya koyar. Bu durum ise kanser dahil olmak üzere pek çok hastalığın habercisidir.
Temel olarak RDW yüksekliği nedenleri kansızlıkla ilişkilidir. Buna bağlı olarak RDW yüksekliğinin sahip olduğu belirtiler şu şekildedir:
- Saç dökülmesi
- Halsizlik, vitkinlik, dikkat eksikliği, odaklanma sorunu, aşırı yorgunluk
- Ten renginde solukluk
- El ve ayalların bormalden fazla üşümesi
- Nefes darlığı çekmek
- Dokulara daha fazla oksijen taşınması için hemoglobin seviyesi düştüğünde eksikliğin giderilmesi kalp daha çok çalışır. Bu durum uzun süren kalp çarpıntısı yaratır
- Baş dönmesi, dengenin kaybedilmesi, göz kararması
Kemik iliği hastalıkları, B12 ile folat eksikliği, hemolitik anemi, karaciğer rahatsızlıkları, folik asit yoksunluğu ve miyelodisplastik sendrom RDW yüksekliği belirtileri arasında sayılır. Zaman içerisinde lösemiye dönüşen kemik iliği hastalıklarına yakalanıldığında RDW değerinin oldukça yüksek olduğu gözlenir. Ayrıca kemoterapi gören hastaların da kan sayımında RDW değeri yüksek çıkmaktadır.
Hamilelikte RDW yüksekliği özellikle doğuma yaklaşılan son aylarda görülür. Hamilelik sürecinde kemik iliğinde yoğun aktivasyon yaşanmasına bağlı olarak RDW seviyesi yükselir.
RDW Düşüklüğü Nedir?
Tam kan sayımı sonucunda RDW değeri %10,2’den azsa RDW düşüklüğü mevcuttur. RDW seviyesinin yüksekliğinde olduğu gibi düşüklüğünde de yaygın neden anemidir. Kırmızı kan hücrelerinin yetersiz olduğu durumlarda makrositer anemi meydana gelir ve de bu durum RDW düşüklüğü olarak kendisini kan tahlilinde gösterir. Makrositer anemiye bağlı olarak kırmızı kan hücrelerinin boyutu oldukça büyüktür.
RDW düşüklüğünün altında yatan bir diğer neden de mikrositer anemi olarak adlandırılan kırmızı kan hücrelerinin ormalden aşırı küçük boyutta olması durumudur.
RDW seviyesinin düşük olmasına yol açan diğer unsurlar ise şu şekilde olabilir:
- Eklemlerde iltihaplanma
- Kronikleşmiş kansızlık
- B6 vitamini eksikliği
- Demir emiliminin az olması
- Yüksek seviyede kan kaybı
RDW düşüklüğü yaşayan kişilerde nefes darlığı, yorgunluk, bitkinlik, ten renginde solukluk, ishal, kalp çarpıntısı, iştahsızlık ve mide bulantısı görülen belirtiler arasındadır.
RDW Yüksekliği ve Düşüklüğü Nasıl Tedavi Edilir?
- Doktorlar hastalığın ciddiyet ve seviyesine göre vitamin takviyeleri, ilaçlar ve beslenme düzeni önerirler.
- Demir seviyesinin arttırılması için dana eti, deniz ürünleri, kümes hayvanları ve fasulye, kabak, lahana gibi gıdaların tüketilmesi tavsiye edilir.
- Ayrıca B12 vitamininin eksikliği de demir eksikliğinin nedenleri arasındadır. B12 takviyesi olarak kişiler, deniz ürünleri, süt, pancar, yoğurt, peynir çeşitleri, ıspanak, mercimek ve yumurta gibi gıdaları bolca tüketmelidir.
- Genellikle ekmek tüketiminden kaçınılmasının sağlık açısından faydalı olduğu söylense de tam tahıllı ekmeğin B12 açısından oldukça iyi bir kaynak olduğu söylenebilir. Bu nedenle tüketimi artırılmalıdır.
- RDW testi sadece kan hastalıklarının teşhisi için uygulanmaz. Aynı zamanda kalp rahatsızlıklarının tespitinde de kullanılır. Kalp rahatsızlıklarının giderilmesi için doktorlar hastalara vitamin takviyeleri, alyuvar üretimini artırmak için ise kan hapları ve beslenme düzeni önerisi sunacaktır.
- RDW aynı zamanda kanser türlerinin de teşhis edilmesini sağlar. Ne yazık ki kanser vakalarında RDW'nin tedavisi ön planda değildir. RDW oranları bir uyarıcı niteliğinde oldukları için kanserin türü ve evresinin tespit edilmesini sağlarlar. Tespit edilen kanser türü ve evresi sonucunda uygulanması gereken tedavi belirlenir.
- Genel olarak RDW düşüklüğü ve yüksekliği tedavisi demir hapları, B12 vitamin takviyesi ve düzgün beslenme yardımı ile yapılmaktadır.
- Test sonuçları geldikten sonra hastalar yaşam tarzlarını tekrar gözden geçirmelidir. Spor yapmaya başlamalı, bol su tüketmeli ve ilaçlarını düzenli kullanmalıdır.
- Tek başına kısa süre ilaç kullanımı kan değerlerinin düzelmesi için yetersiz kalır. Bu nedenle kişiler kötü alışkanlıklarından arınmalıdır. Sigaranın demir eksikliği yaptığı ve alyuvarların yapısını bozduğu bilinmektedir. Bu nedenle tüketimi minimuma indirilmelidir.
- RDW tedavisi esnasında eğer demir ilacı kullanılmıyorsa süt ürünlerine beslenme düzeninde yer verilmelidir. Aksi takdirde demir hapları ile süt ürünleri etkileşeceği için demir bağlanma oranı ve vücudun demir emilimi düşebilir.
- Kafein, stres ve uykusuzluk, kan hastalıklarının baş düşmanlarıdır. Tedavi için mutlaka düzenli bir hayata sahip olmak gerekir çünkü stres ve aşırı kafein tüketimi hemoglobin oranlarını olumsuz etkileyen faktörlerdir.
- RDW ve genel olarak kan hastalıklarının tedavisi uzun süreli bir yolculuktur. Tedavinin sabırla ve istikrarlı bir şekilde devam ettirilmesi oldukça önemlidir.