Aydın'ın Nazilli İlçesi yakınlarındaki temel atma törenine Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Kültür Bakanı Hüseyin Çelik ile birlikte gelen AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan, havai fişek gösterileri ve konfeti yağmuru ile karşılandı. Folklorcu kızların çiçek verdiği Erdoğan'ın tören alanına gelmesinin hemen ardından aşıklar Kul Nuri ve Zeki Erdaniye Genç Osman Türküsü ile karşılama yaptı. Aşıklar daha sonra YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e gönderme yaparak "Kral mısın YÖK başkanı, bu şarkı burada bitmez" diye söyleşti.
Törendeki ilk konuşmayı Karayolları Genel Müdürü Sabri Özkan Erbakan yaptı. Erbakan, Aydın-Denizli duble yolunun toplam maliyetinin 40 trilyon lira olduğunu, satıh kaplama bedelinin ise 19 trilyon lira olarak gerçekleşeceğini söyledi. Denizli Valisi Yusuf Ziya Göksu ise yapımı gerçekleştirilecek Aydın-Denizli Karayolu'nda 2002 yılı içerisinde 158 trafik kazasının meydana geldiğini ve 10 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "Bu kazalarda ölenlerden birisi de Denizlispor Kulübü'nün futbolcusu Doğan Seyfi'ydi. Başka Doğan Seyfi'ler bu karayollarında ölmesin" diye konuştu.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen ise seçim meydanlarında verdikleri sözü burada 6 ay önceden tuttuklarını ifade ederek, "Bıyık altında tebessüm edenler olmuştu. '15 bin km'lik duble otoyolu yandaşlarına peşkeş çekenler' şeklinde serzenişte bulunanlar oldu. Ama bu da kursaklarında kalacak. Yandaşlık pazarı bitmiştir. Biz Türkiyeliyiz. Hem bize inanın, hem sevinin, hem de önümüzdeki engeller ortadan kalksın diye dua edin" dedi. Bakan Ergezen, daha önce 43 kilometresi yapılan yolun kalan 88 kilometresinin, 44 kilometresinin Karayolları tarafından, diğer 44 kilometresinin müteahhit tarafından tamamlanacağını, maliyetin ise 30 trilyon lira olacağını, ülkenin kaynaklarının elverişli duruma geçmesinden sonra beton yol ve otoyol projelerine yöneleceklerini sözlerine ekledi.
Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine, "Sizleri buraya taşıyan, buraya getiren heyecanın hangi heyecan olduğunu biliyorum" diyerek başladı.
Erdoğan, "Sizler sadece şehirler arasındaki yollar ile şehirleri birbirine bağlamanın gayreti içerisinde değilsiniz. Sizler yıllardır hasretini çektiğimiz o insanlar arasındaki gönül yollarını bağlamak için buradasınız. Eğer bu gönül yollarını birbirine bağlarsak, şehirlerarası yollar birbirine bağlanır. O gönül yollarını birbirine bağlarsak, ülkeler arasındaki yollar birbirine bağlanır. İşte 3 Kasım öncesinde bunun sözlerini verdik. Onun için 81 vilayetimizi dolaşırken, tüm halkımıza geliyoruz ve geldikten sonra ülkemizde 15 bin km duble yol yapacağız sözünü vererek meydanlarda dolaştık. Bugün mutluyuz, bu mutluluğun, coşkunun içerisinde Aydın'ın, Denizli'nin bütün insanlarını selamlıyorum" dedi.
Uzun süredir Türkiye'nin nasıl bir dehlizden geçtiğini herkesin çok iyi bildiğini kaydeden Erdoğan şöyle konuştu:
"Şimdi inşallah tünelin ucu göründü. Biraz sabırla, inşallah bu tünelin ucunu aşacağız. Nasıl bu yollar birbirine bağlanıyorsa, nasıl bu gönül yolları birbirine bağlanıyorsa, göreceksiniz ki, ülkemiz o arzuladığınız sıçramayı da gerçekleştirecek. Bundan sonra söz verip sözünün arkasında durmayan yönetimler dönemi kapanmıştır, bunu böyle bilin. Söz verdiği zaman onun arkasında duran bir anlayış. Öyle bir anlayış ki, bu sadece ülkesinde sadece 65 milyon vatan evladının heyecanının değil, dünyaya bile haklı bir heyecanı getirecektir. Bunu AB'de yaşadık. AB'den sonra yaşadık. İnşallah bunu bu aralar çevremizde cereyan eden olaylarda da yaşayacaksınız ve yaşayacağız. Bu millet onurludur, bu millet güçlüdür. Bu onurumuza, bu gücümüze güç katacağız, bundan hiç endişeniz olmasın. Çok şeyler söylüyorlar, söyleyecekler. Bundan da endişeniz olmasın. Neden? Tilki yetişemediği üzüme koruk der biliyorsunuz; bunu diyecekler. Fakat biz, yolumuzun ne kadar uzun olduğunu biliyoruz, ve hiç sağa sola cevap vermeden yolumuza devam edeceğiz. Gece gündüz demeden koşacağız."
Seçim kampanyasında 70 bin km yol, AB olayında da yaklaşık 50 bin km yol kat ettiklerini, bütün bunları Türkiye için, Türk Milleti için yaptıklarını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye bugüne kadar ya bir kavşak noktası, ya da bir köprü olarak tanımlandı. Hep böyle kalması istendi. Türkiye'yi sınırlayan bu tanımlar, Türkiye'yi tereddütlere sevk etti. Ve ne yazık ki ülkemiz büyüme heyecanının kaybetti. Ufukları sınırlı olanlar kendi ufuksuzluklarını bu ülkeye mal ettiler. Oysa bu ülke ne sadece bir kavşak noktasıdır, ne de sadece bir köprüdür. Bu ülke ve bu topraklar, insanlık tarihi boyunca medeniyet hamurunun yoğrulduğu ülkeler özdeşidir adeta. Türkiye tarihin ve bugünün tayin edici merkez ülkelerindendir. Bugün, yeniden yüreği katılaşan dünyaya söyleyecek sözlerimizin yerine ulaşması için, millet olarak daha güçlü olmamız, çalışmamız, üretmemiz gerekiyor. Kaybettiğimiz heyecanı yeniden yakalamamız gerekiyor. İşte şu anda gözlerinizde bu heyecanı yakaladığınızı görüyorum. Devletlerin ve milletlerin gücü dünyaya söyleyecek sözleri oranındadır, icraatları oranındadır. Bugün aslında eşsiz imkanlara sahibiz. Dünyanın her ülkesi ile eşit şartlarda koşacak şartlara sahibiz, ne var ki sahip olduğumuz imkanların farkında olmamız, içindeki ateşi alevlendirmemiz, yıllarca engellendi. Sahip olduğumuz imkanlar pek azına sahip olan ülkelerin çoğu ilerleme kaydederken demokrasilerini güçlendirip yönetimlerini tahkim ederlerken Türkiye üst üste krizler yaşamıştır. Türkiye 1950'de rahmetli Menderes'in atmış olduğu tohumların neticesini maalesef 60'tan sonra alamamıştır. Bu krizler nedeniyledir ki, emsal ülkelerle rekabet edebilmek bir yana Türkiye yerinde saymış hatta mevcut kazanımlarını kaybedip geri düşmüştür. En önemlisi krizlerle sarsılan Türkiye belirsizlik ortamında özgüvenini kaybetmeye mahkum olmuş ve içine kapanmıştır."
Kaynak: İHA