Red Bull Music Festival Istanbul, 1 - 15 Ekim tarihleri arasında şehri yeniden ele geçirmeye geliyor. Ganalı müzisyen Ata Kak da festivalin beş farklı konseptinden Alpha Beat Night'ta sahne alacak isimlerden. Ata Kak'ın Gana'da başlayan ve dünyanın önemli festivallerine uzanan yolculuğu ise biraz farklı. Biz de beş adımda Ata Kak'ın nasıl müzik dünyasında kült bir ikona dönüştüğünü inceledik.
MÜZİKLE TANIŞMA
Ata Kak’ın müzikle ilişkisi genç yaşlarda başlamadı. Gerçek adıyla Yaw Atta-Owusu, 1960 yılında Gana’da doğdu ve hayatının ilk döneminde müziğin önemli bir yeri yoktu. Müzikle tanışması 1985’te Almanya’ya yerleşmesini takip eden olaylar zincirinin bir sonucuydu. Almanya’da geçici işlerde çalışan Ata Kak, yeni edindiği arkadaşları sayesinde müziğin büyülü evreniyle tanıştı. Ata Kak efsanesinin ilk adımları da böyle atıldı.
OBAA SİMA
Almanya’daki ilk müzik deneyimi Ata Kak’a çok şey kattı ama yapmak istediği müzik daha farklıydı. 1989’da taşındığı Toronto’da farklı grupların parçası oldu ama bu da onu bir noktadan sonra tatmin etmedi. Birkaç yıl sonra satın aldığı ikinci el ekipmanlarla kendi şarkılarını kaydetmeye başladı. Obaa Sima adını taşıyan yedi şarkılık albümün ona yıllar sonra ulaştığı ünü kazandıracağını muhtemelen Ata Kak da tahmin etmiyordu.
50 KASET
Geniş bir ailenin parçası olan Yaw Atta-Owusu’nun bir de ikiz kardeşi var. Kendine Ata Kak adını tercih etmesinin basit bir nedeni bu. Ata, ikinci adı olan ve yerel dilde ikiz anlamına gelen ‘Atta’nın kısaltması. ‘Kak’ da yine yerel dilde küçük anlamına gelen bir kelime.
İkiz kardeşinin Ata Kak’ın hikâyesindeki rolü sadece isimden ibaret değil. Zira Ata Kak’ın Toronto’da kaydettiği albümü 1994’te yayınlatan kişi Gana’da yaşayan ikizi. İlk olarak sadece 50 kaset satışa çıksa da kısa sürede Gana’da belli bir popülerliğe erişiyor albüm. Ancak Ata Kak uzun yıllar başka bir albüm yayınlamıyor ve Obaa Sima da zamanla unutuluyor.
YENİDEN DOĞUŞ
Amerikalı Brian Shimkovitz, 2000’lerin başında Gana’da yaşıyordu. Bu dönemde yerel müzisyenlerin yüzlerce kasedini biriktirdi. Ama içlerinde biri dikkat çekiyordu: Ata Kak.
Shimkovitz, Awesome Tapes From Africa adında bir blog oluşturdu ve bulduğu kasetleri dünyaya tanıtmaya başladı. Farklı ülkelerde DJ’lik yapma ve bulduğu kasetleri çalma şansına erişti. Gittiği her ülkede de bir yandan Ata Kak’ın izini sürmeye devam etti. Avrupa, Amerika, Afrika… Hiçbir yerde Ata Kak’ı duyan ya da bilen yoktu.
Neredeyse 10 yıl devam eden arayışın ardından Shimkovitz bir gün kendini Toronto’da sahibi Ganalı olan bir mağazada buldu. Ata Kak’ın oğlunu tanıyan birini tanıyordu. Bu bile bugüne kadar ulaştığı bilgilerden çok daha fazlaydı. Shimkovitz önce mağaza sahibinin tanıdığı kişiye ulaştı. Onun üzerinden de Ata Kak’ın oğluna…
Oğlundan Ata Kak’ın hâlâ Gana’da yaşadığını öğrenen Shimkovitz, Afrika’ya onunla tanışmaya gitti. Ata Kak efsanesi de böylece yeniden doğdu. Ve bu sefer yarattığı etki ilkinden de fazlaydı...
Brian Shimkovitz'in Ata Kak'ı yıllar sonra bulma yolculuğunu anlatan Red Bull Music Academy imzalı belgeseli hemen aşağıda izleyebilirsiniz.
KÜLT İKON
Shimkovitz sayesinde müziğinin hâlâ insanlar tarafından dinlendiği öğrenen Ata Kak, yaklaşık 20 yıl sonra Obaa Sima’yı yeniden yayınladı. İlkinin aksine sadece kaset formatında değil, dijital olarak yayınlanan albüm çok daha fazla insana ulaştı ve Ata Kak kısa sürede underground müzik çevrelerinde kült bir ikona dönüştü.
Shimkovitz’in onu bulmasıyla hayatı değişen Ata Kak, Obaa Sima’nın yeniden yayınlanmasından sonra dünya genelinde sayısız performans sergiledi. Şimdi de sırada Red Bull Music Festival Istanbul var. Ata Kak'ın sahne alacağı 3 Ekim'deki Alpha Beat Night'a dair detaylar hemen aşağıda.