Hindistan Planlama Komisyonu refah devleti uygulamaları sayesinde ülkede yoksulluk düzeyinin düşüş kaydettiğini açıkladı.
2004-2005 yıllarında yüzde 37,2 olan yoksul oranı, 2009-2010 yıllarında yüzde 29,8'e indi. Bu da halen Hindistan'da 360 milyon dolayında insanın yoksul olduğu anlamına geliyor.
Söz konusu dönemde kırsal kesimdeki yoksulluk, kentlerdeki yoksulluktan daha hızlı azalma kaydetti.
Hindistan Planlama Komisyonu yoksulluğun azalmasında hükümetin kırsal alanlarda sosyal yardım programına daha fazla fon ayırmasının etkili olduğunu bildirdi.
Komisyon üyelerinden Mihir Şah, The Economic Times gazetesine yaptığı açıklamada, "Rakamlar şaşırtıcı değil. Hükümet büyük önem verdiği programlara ayırdığı harcamaları artırdığı için verilerde böylesi bir eğilim bekleniyordu. Halka para verdik, dolayısıyla böyle bir sonuç alındı." dedi.
Hindistan Planlama Komisyonu'na göre, ülkenin kırsal alanlarında yoksulluk yüzde 8 düşerken, kentsel alanlarda yoksulluğun azalma oranı yüzde 4,8 oldu.
Ülkedeki yoksul kişi sayısı konusundaysa çeşitli tahminler yapılıyor.
Resmi sayılara göre, 1,21 milyar nüfuslu Hindistan'da insanların yüzde 37'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ama bir başka tahmine göre, nüfusun yüzde 77'si yoksulluk sınırının altında yer alıyor.
Geçen yıl Hindistan Planlama Komisyonu'nun yoksulluk sınırının günde 32 rupi ($0,65; £0,40) olarak belirlenmesini tavsiye etmesi, ülke çapında büyük taştışmalara konu olmuştu.
Hindistan'da yoksulluk sınırı, konut başına yiyecek, eğitim ve diğer alanlardaki harcamalar esas alınarak belirleniyor.
Ülkenin çeşitli eyaletlerinde yoksul sayısında düşüş kaydedilmekle birlikte, kuzeydoğudaki bazı eyaletlerde yoksulluk arttı.
Planlama Komisyonu, Assam, Meghalaya, Manipur, Mizoram ve Nagaland'da 2009-10 döneminde yoksulluğun yükseldiğini kaydetti. Kuzeydeki yoğun nüfuslu Uttar Pradesh eyaletinde de yoksul insan sayısı arttı.
Geçen yıl, Dünya Bankası Hindistan hükümetinin yoksullukla mücadele girişimlerinin sonuç vermediği uyarısında bulunmuştu.
Dünya Bankası, yolsuzluklar, kötü yönetim ve düşük ödemeler yüzünden yardım programlarının yetersiz kaldığını kaydetmişti.