Reflü tedavi edilmezse birçok hastalığı beraberinde getiriyor

İç Hastalıkları, Gastroentereloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, mide asidinin patolojik şekilde mideden yemek borusuna doğru geri kaçmasıyla oluşan reflünün tedavi edilmediği sürece birçok hastalığı beraberinde getirdiğini bildirdi.

Toplumda her 5 kişiden birinde görülen bir sağlık problemi olan reflünün, mide asidi ve gıdaların ağıza geri gelmesi, göğüste ağrı, gıdaları yutmakta zorluk gibi belirtiler gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, hastalığın uzun süre tedavi edilmediği sürece, ses kısılması, seste kabalaşma, boğaz ağrısı, boğazda dolgunluk ve sıkışıklık hissi, kronik öksürük, astım, bronşit, yemek borusu, gırtlak ve akciğer kanserine neden olduğunu belirtti.

Gümürdülü, reflü hastalığında göğüste yanma hissinin boğaza doğru yayıldığını ve ağızda ekşi, acı bir tat oluşturduğunu söyledi. Sürekli tekrarlayan reflünün, yol açtığı tahribat nedeniyle oluşan nedbe dokusunun yemek borusunu daraltıp gıdaları yutmada zorluğa yol açtığını söyleyen Gümürdülü, mide asidinin yakıcı etkisiyle oluşan şiddetli erozyonun, ağrıya ve kanamaya neden olduğunu dile getirdi. Gümürdülü, "Eğer reflü tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlarla seyredebilir. Örneğin yemek borusunda darlık, kanama ve mukozada prekanseröz (kanser öncesi) birtakım değişikliklere (barrett özefagusu) neden olabilir. Zamanla yemek borusunun alt kısmını döşeyen dokuda hücresel değişim başlayabilir ve bu durum kansere zemin hazırlar. Tedavisiz kalan hastalarda kanser riski sürekli devam eder" dedi.

Reklam
Reklam

Reflü hastalarında kanser riski

Yüksel Gümürdülü, her reflü hastasının ‘reflü kanser yapar mı’ endişesi yaşadığını belirterek, şunları söyledi:
"Reflünün halk arasındaki en korkulan komplikasyonu kanser gelişimidir. Bu endişesinin cevabı uzman kontrolünden geçiyor. ’Barret özofagus’ denilen hücresel bir dönüşüm buna zemin hazırlamaktadır. Barrett özofagus’un sıklığı reflülü hastalarda yüzde 3-20 arasında değişmektedir. Barrettözofagus’lu hastalardan yıllık kanser gelişme sıklığı ise yüzde 0,5 dolayındadır. Dolayısıyla reflü kanser yapar diyemeyiz. Ancak kontrollerin aksatılmaması gerekir."

"Yaşam tarzınızı değiştirin"

Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, "Birçok insan, yaşam tarzında değişiklik yaparak veya ilaçlarla reflüyü kontrol altında tutabilirken, bazı hastalarda ise cerrahi girişim gerekmektedir" dedi.
Gümürdülü, tedavinin öncelikle mide asidini baskılayan ilaçlarla ve yaşam tarzında değişiklikler yaparak başladığını belirtirken, sigaranın reflü için oldukça önemli olduğunu belirtti. Gümürdülü, reflü hastalarına altın değerinde öneriler sunarak şunları ifade etti:

Reklam
Reklam

"Fazla kilo, karın içi basıncı arttırır. Bu yüzden hasta; fazla kilolarından kurtulmalı, sigarayı bırakmalı, dar elbiseler giymemeli, yağlı yemeklerden veya kızartmalardan, domates salçasından, alkolden, çikolatadan, naneden, soğan ve sarımsaktan, kahveden uzak durmalıdır."

"Yemekten en az 3 saat sonra uyuyun"

Her insanın farklı duyarlılıklara sahip olduğunu söyleyen Gümürdülü, hastaların küçük lokmalarla beslenmesi ve yemekten hemen sonra uyumaması gerektiğinin altını çizdi.
Gümürdülü, açıklamalarına şu ifadeleri ekledi:
"Uzanmak veya uyumak için yemeğin üzerinden en az 3 saat geçmelidir. Uyurken belden üst kısmın daha yukarda olması yerçekimi ile reflünün oluşmasını engelleyebilir. Özellikle gece reflüsü olanlar buna dikkat etmelidir."

Reflünün tedavisi

Gümürdülü, sigara içen reflü hastası sigarayı bırakmazsa tam tedavinin oldukça zor olduğunu sigarayı bırakmanın en az ilaç kadar etkili olduğunu söyledi.

İç hastalıkları, Gastroentereloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, ilaç kullanımının işe yaramadığı durumlarda, yıllarca sürebilen oldukça etkili ilaç tedavisinin olduğunu ancak ilaç kullanmayı tercih etmeyen hastalarda ve reflüyle birlikte ilerlemiş mide fıtığı bulunanlarda cerrahi tedaviye başvurulması gerektiğini belirtti.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: