Reflü günümüzde oldukça sık rastlanan bir hastalık. Öyle ki ülkemizde her 5 kişiden birinin bu hastalıkla mücadele ettiği belirtiliyor. Reflü; göğüste yanma, karında şişkinlik, yemeğin veya acı suyun ağza gelmesi gibi sorunlar oluşturması nedeniyle iş, aile ve sosyal hayatımızı olumsuz etkilerken, genellikle geceleri başlayan öksürük atakları da bizi uykusuz bırakabiliyor! Bu şikayetleri yaşayan hastaların bir kısmında belirtiler ilaçlarla kontrol altına alınabilse de, yaklaşık yüzde 10-40‘ında ise semptomlar devam ettiği için cerrahi yönteme ihtiyaç duyulabiliyor. Ancak bazı hastalar tıbbi nedenlerle ameliyat olamıyor ya da olmak istemiyor. İşte bu hastalar için yeni endoskopik bir yöntem geliştirildi; bir nevi mide kapağını zımbalama işlemi olan, plikasyon! Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Oğuz Önder ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Yıldız, ülkemizde yeni uygulanmaya başlanan bu yöntem hakkında bilgi verdiler.
Günümüzde reflü hastalığının tedavisinde; ilaç ve endoskopik veya cerrahi yöntemlere başvuruluyor. Ancak uzun süre kullanılması gerektiren ilaçlar altta yatan patolojiye çözüm sağlayamazken, ameliyat sonrasında da çeşitli komplikasyonlar oluşabiliyor. Her iki yöntemde yaşanan problemler nedeniyle ‘endoskopik’ yöntemler reflü hastalığının tedavisinde giderek daha fazla önem kazanıyor. Son yıllarda Avrupa ve Amerika’da uygulanan endoskopik yöntemlerden biri ise ilaç ve ameliyata gerek kalmadan reflü semptomlarını ortadan kaldıran ‘plikasyon’ yöntemi! Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Oğuz Önder, ülkemizde de uygulanmaya başlanan ‘plikasyon’ yönteminin ilaçları uzun süre kullanmak istemeyen, tıbbi nedenlerle ameliyat olamayan veya olmayı tercih etmeyen hastalarda tercih edildiğini belirterek, “Bu yöntemle ameliyata ihtiyaç duyulmadan reflü semptomlarından kurtulmak mümkün oluyor ve reflü ilacı kullanımı sona eriyor” diyor.
Reflü tedavisinde ilk aşamayı genellikle mide asidini baskılayan ilaçlar ve yaşam tarzında yapılacak olan düzenlemeler oluşturuyor. Ancak ilaç tedavisi hastaları rahatlatsa da, reflüye kesin çözüm sunamıyor. Bu nedenle reflü ilaçlarının fayda sağlamadığı durumlarda, yıllarca süren ilaç tedavisini tercih etmeyenlerde, reflüyle birlikte ilerlemiş mide fıtığı olanlarda cerrahi girişim gerekebiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Yıldız, günümüzde reflü ameliyatlarının başarı oranları ilaç tedavisine göre daha yüksek olsa da, bazı hastalarda kesi bölgelerinde yara oluşumu gibi çeşitli komplikasyonlar gelişebildiğini belirterek, “Dolayısıyla reflünün tedavisinde artık girişimsel işlem olan ‘endoskopik’ yöntemler daha fazla tercih ediliyor” diyor.
Reflü; yemek borusunun mideyle buluştuğu bölümde yer alan ve mide sıvısının geri kaçmasını önleyen kapakta oluşan gevşeklik nedeniyle gelişiyor. Ülkemizde bir süredir uygulanan plikasyon yöntemi; mide suyunun yemek borusu ve ağıza kaçmasını engelleyen kapaktaki gevşekliğin ‘zımbalama’ olarak tabir edilen bir işlemle sıkılaştırılması esasına dayanıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Oğuz Önder, ameliyathane ortamında, genel anestezi altında gerçekleştirilen ve ortalama 45 dakikada tamamlanan yöntemi şöyle anlatıyor: “Plikasyon endoskopik bir yöntemdir. Mideye gönderilen bir klavuz tel ile plikasyon cihazı mideye bırakılıyor. Ardından gastroskop ile yapılan manevralarla alt özafaus sfinkteri ‘zımbalama’ işlemiyle sıkıştırılarak, besinlerin geri kaçma sorununa çözüm sunuyor. Bu yöntemin ardından hastanın ilaç kullanmasına gerek kalmıyor”
Plikasyon yöntemi cerrahi bir işlem olmadığı için hastalar 6 saat gözlem altında kaldıktan sonra günlük hayatlarına dönebiliyor. Yine aynı nedenle işlem sonrasında yan etkiler oluşmuyor, sadece bazı hastalarda geçici göğüs ağrısı gelişebiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Yıldız, reflü hastalığının tekrar ettiği durumlarda bu yönteme yeniden başvurulabildiğini belirtiyor.
Aşağıda yer alan belirtiler reflü habercisi olabiliyor.