Reform Eylem Grubu’nun (REG) dördüncü toplantısı, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun başkanlığında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun başkanlığında yapılan Reform Eylem Grubu’nun dördüncü toplantısı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığında gerçekleştirildi. Bakanlar konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin AB yolunda atacağı öncelikli adımlar ve Türkiye’nin AB’den ne gibi beklentileri olduğuna dair soruyu, ’’Elbette bugün Avusturya dönem başkanlığında yeni fasılların açılmasını beklemiyoruz. Gerçekçi olalım. Şu anda devam eden ve sonuç alabileceğimiz süreçler var. Bunlardan bir tanesi vize serbestisi. Altı kriter var. Sadece terörle mücadele değil, kişisel verilerin korunması kanunu dahil 6 konuda çalışıyoruz. Özellikle AB’nin Suriyelilere vereceği maddi yardımı hızlandırması gerekiyor 3 artı 3 milyar avroyu. Diğer taraftan gönüllü yerleşime de başlamak gerekiyor. Anlaşmaya göre bizim adalardan aldığımız her mülteci karşılığında Suriyelilerin Avrupa’ya yerleştirilmesi konusunda bir sorun yok. Fakat rakamlar düştükten sonra ilaveten gönüllü yerleşim sürecini de başlatacaktık. Rakamlar kurumlarımızın etkin tedbirleri sayesinde tatmin seviyesinin de ötesinde düştü. Dolayısıyla bunların başlaması gerekiyor. AB ile şu anda devam ettirebileceğimiz, sonuç alabileceğimiz süreçler var. Bu konudaki adımlar iki taraf arasındaki ilişkilerde daha pozitif bir ortam da yaratacaktır’’ şeklinde yanıtladı.
Bakan Albayrak ise Türkiye’nin ekonomisine ilişkin yapılan saldırırlar üzerine Fransa ve Almanya gibi ülkelerde yapılan görüşmelerin sonucunun ne yönde olduğu sorusuna, ’’2019 yılı, Türkiye ekonomik göstergeleri açısından çok daha güçlü bir yıl olacak.Türkiye-AB ilişkileri açısından da önemli bir süreç yaşanıyor. Muhtemelen önümüzdeki hafta İngiltere, eylülün ikinci yarısı Almanya ziyaretim olacak. Başka bir önemli ülkeye daha da ziyaretim gerçekleşecek. Son dönemde yaptığım bütün ziyaretlerde ortaya çıkan net husus var. Bir para biriminin ekonomiyi bahane ederek tehdit unsuru olarak kullanılmasının oluşturduğu ciddi problem söz konusu. Gelecek ziyaretlerimizde de bu görüşmeler ileri noktalara taşınacak. AB ve muhataplarımız özelinde yeni bir süreci ortaya koyacak’’ şeklinde yanıt verdi.
Bakan Soylu ise, ’’Terörle mücadele konusunda Avrupa Birliği üyesi ülkelerle yürütülen süreçten memnun musunuz?’ sorusunu, "Terör konusunda hala Avrupa’nın merkezinden etrafımızdaki coğrafyaya bize karşı bir çifte standart oluşturduğu apaçık ortadadır. Adi suçlar veya diğer meselelerde Avrupa Birliği’nde iş birliğimiz devam etmektedir. Bugün oluşan durum esas itibarıyla dünyanın belki de tekrar gözden geçirmesi gereken bir durumdur. Milyonlarca insanın bir yerden bir yere göç ettiği, göç edenlerin kimliklerinin bazılarının ne olduğunu hangi ülkeler tarafından bile bilinmediği, terörün sınır aştığı bir dünya tablosuyla karşı karşıyayız. İnsanlar, İngiltere Londra’da bir metroya rahat bir şekilde binemeyeceklerini ya da bir endişe içerisinde binebileceklerini düşünüyorlarsa bu sadece Türkiye’nin sorunu değildir’’ şeklinde yanıtladı.
’’AİHM nezdinde Türkiye’nin şikayet edildiği insan hakları ihlalleri anlamında yapılan müracaatlar son 15 yıl için en düşük oranda’’
’’Yargıda refah hususunda nasıl bir süreç bizi bekliyor?’’ sorusu üzerine Bakan Gül, ’’AB Türkiye’deki uygulamalara yönelik önerilerinin hepsinin çalışma alanları içerisinde. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, uluslararası hukuka uygun bir hukuk devlet. Daha önce temel insan haklarıyla ilgili birtakım çekincelerimiz vardı. Artık OHAL hukuku değil, normal hukuk uygulanacağı için bu konudaki çekincelerimizi kaldırdığımızı da Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla bildirmiş olduk. Bu da AB ile bundan sonraki ilişkilerimizi daha rasyonel, olumlu seyre çevirecektir. OHAL sürecinde kurduğumuz OHAL Komisyonu, Avrupa Konseyi, AB ile iş birliği içerisinde diyalogları yaptık, her zaman olumlu şekilde rapor edilen bir konu ve çalışma olmuştur. Türkiye OHAL sürecinde de asla hukuktan taviz vermemiştir. AİHM nezdinde Türkiye’nin şikayet edildiği insan hakları ihlalleri anlamında yapılan müracaatlar son 15 yıl için en düşük oranda. Şu anda, ’Türkiye’de insan hakları ihlali var’ şeklinde yapılan müracaatlar, AİHM önünde 6 bin 400 tanedir. Bu, 15 yılın en düşük başvurusudur. Bu da Türkiye’nin, hukuk, insan hakları, evrensel hukuk çerçevesinde yoluna devam ettiğini gösteriyor’’ dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz