Reform Eylem Grubu Toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Vize serbestisi sürecinde 72 kriterden 66'sını tamamlamış durumdayız. Kalan 6 kriterle ilgili atabileceğimiz adımları en kısa zamanda atarak Avrupa Birliği'nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu da göreceğiz" - "Vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi bizim için temel önceliktir. Bu doğrultuda atılması gereken adımların gerekirse adına Kopenhag değil, Ankara kriterleri deyip yola devam ederiz" - "Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, sadece Türkiye'nin değil, birliğin de yararınadır. Yapılan etki analizi çalışmaları bunu net bir şekilde ortaya koymuştur" - "Türkiye'nin Helsinki'de resmen aday edilişinin 20'nci yılında 'Helsinki Ruhunu' tekrar canlandıracak çalışmalara ağırlık vermeliyiz" - "AB üyeliği, her iki tarafın da kazançlı çıktığı denklemde anlamlıdır. Kimse Türkiye'yi zararlı çıkacağı bir denklemi kabul etmeye zorlayamaz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi Avrupa ailesinin dışına atmaya çalışanlara inat yolumuza ısrarlı bir şekilde devam ediyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Reform Eylem Grubu Toplantısı'na başkanlık etti.

Buradaki konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişten sonra OHAL uygulamasını kaldırdıklarını anımsatan Erdoğan, AİHM tarafından da etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edilen OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nu kurduklarını hatırlattı.

Reklam
Reklam

Komisyona 3 Mayıs itibarıyla yapılan 126 bin başvurudan 70 bin 500 dosya ile ilgili kararın verildiğine, kalan 55 bin dosyanın incelemesinin de devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde bir taraftan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terörle mücadelemizi sürdürürken aynı zamanda ülkemizin demokrasi kalitesini yükseltecek politikalara ağırlık vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırdığını, artık reformları daha hızlı ve etkin şekilde hayata geçirme imkanına sahip olduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sayın bakanlarımızdan reform irademizi somut adımlara çevirecek ve birlikte ilişkilerimize ivme kazandıracak çalışmalar bekliyorum. Ekonomimizi atağa kaldıracak, uluslararası yatırımcılara daha fazla güven sağlayacak reformlara hız vermeliyiz. Biz Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında her adımı vatandaşlarımızın iyiliği ve refahı için attık, bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirmesi bizim için temel önceliktir. Daha öncelerde de belirttiğim üzere bu doğrultuda atılması gereken adımları gerekirse adına Kopenhag değil, Ankara kriterleri der ve yola devam ederiz."

Reklam
Reklam

- Yargı reformu stratejisi

Ekonomiyi güçlendirmek için yapısal reformlara daha fazla ağırlık vermeleri gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Bunların en önemlisi yargı alanında atacağımız adımlar olacaktır. Bu süreçte hakim ve savcılarımızın eğitimlerinin en üst kalitede sunulması için Adalet Akademisi'ni yeni yapısıyla tekrar hizmete aldık. Yargı Reformu Stratejisi'ni kamuoyuyla paylaşıp buradaki reformları hızlıca hayata geçirirsek piyasalara da olumlu mesaj verir, yatırımlara ivme kazandıracak bir ortamı hazırlamış oluruz." dedi.

"Önümüzdeki süreçte Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde kazanımımız olacak alanlara odaklanmalıyız." ifadesini kullanan Erdoğan, bunların başında vatandaşlara vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliğinin güncellenmesinin geldiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Birlikle olan yarım asrı aşkın geçmişimiz göz önüne alındığında Avrupa Birliği'nin vize serbestisi sağladığı diğer ülkelerle kıyas dahi kabul edilemeyecek bir düzeyde bulunduğumuz açıktır. Vize serbestisi sürecinde 72 kriterden 66'sını tamamlamış durumdayız, kalan 6 kriterle ilgili atabileceğimiz adımları en kısa zamanda atarak Avrupa Birliği'nin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunu da göreceğiz. Ayrıca vize serbestisinin etkisini kapsamlı analiz etmemiz gerekiyor. Bunun, ticaretimize ve ekonomimize katkısı ve özellikle iş adamlarımızın işlerini kolaylaştıracak etkisi göz ardı edilemez."

Reklam
Reklam

Avrupa Birliği ile iş birliklerini özellikle göç alanında etkin olarak sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, "18 Mart mutabakatını iyi niyetli şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Bu tavır Türkiye'nin ahde vefa ile hareket ettiğinin en önemli göstergesidir, Avrupa Birliği de bu yönde hareket etmelidir. Avrupa'nın, yük paylaşımı noktasında ülkemize verdiği sözleri tam olarak yerine getirmediği bir vakıadır. Suriye kaynaklı düzensiz göç yükünü tek başına sırtlamak zorunda kalıyoruz." dedi.

Türkiye'nin 3,6 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, "Ülkemize göç akınları artarak devam ederken dahi güvenlik güçlerimiz büyük bir özveriyle düzensiz göçle mücadelesini sürdürüyor. Hem doğu hem batı sınırlarımızın güvenliğini etkin bir şekilde korumaya devam ediyoruz. Bu durum sınır güvenliğini sadece Türkiye'nin değil, tüm Avrupa'nın güvenliği olarak ele aldığımızın işaretidir." diye konuştu.

- "Türkiye olarak yol haritamız bellidir"

Reklam
Reklam

Diğer bir önemli konunun Gümrük Birliğinin güncellenmesi olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sadece Türkiye'nin değil, Birliğin de yararınadır. Yapılan etki analizi çalışmaları bunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Menfaatlerimiz doğrultusunda Avrupa Birliği ile dış politika, ulaştırma, enerji, ekonomi, güvenlik, terörle mücadele alanlarında üst düzey diyaloğu sürdürmeli ve zirveleri düzenli hale getirmeliyiz. Türkiye'nin Helsinki'de resmen aday ilan edilişinin 20. yılında Helsinki ruhunu tekrar canlandıracak çalışmalara ağırlık vermeliyiz. Türkiye olarak yol haritamız ve pusulamız bellidir. Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerinde ne baskılara boyun eğeceğiz ne de birilerinin bizi minder dışına atmasına müsaade edeceğiz."

Erdoğan, Türkiye'nin bekasına dair meselelerde gerekli hassasiyeti göstererek çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek, "Avrupa Birliği üyeliği ancak her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir denklemde anlamlıdır. Hiç kimse Türkiye'yi sonuçta kaybedeceği, zararlı çıkacağı bir denklemi kabul etmeye zorlayamaz. Böyle bir icbar karşısında tavrımız her zaman ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini gözetmek olacaktır. Bizim için hiçbir şey Türkiye'den, Türk milletinin istikbalinden, vatanımızın bekasından daha mühim, daha önemli değildir. Her birinizin çalışmalarınıza bu anlayışla yaklaşacağınıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Toplantıya Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ilgili bürokratlar katıldı.

(Bitti)